bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dikte eden kimse. ayrıca bunun üzerine yapılmış gayet başarılı bir film var. gayet ironik olmuş. megan fox'a yazık olmuş ama :(
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mutlak ve sınırsız bir otoriteye sahip olan yöneticilere verilen addır kökeni antik roma'ya dayanan bu kavram günümüzde muhalefeti bastıran, ifade özgürlüğünü engelleyen liderleri tanımlamak için kullanılır
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      diktatör=babam
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      film için >>> the dictator
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uzuyorsa uzunsa...
    7. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: belirli bir güruhun mustafa kemal atatürk'ü anarken, ısrarla, utanmadan ve sıkılmadan söylemekten çekinmediği ünvan. (hatta bu kişilere celal şengör bile dahil. ama celal hocam bunu iyi huylu olarak ele alır. zaten bu konuyu ele aldığı dahi diktatör kitabının isminden bile bu anlaşılabilir.) aslında bu bayat konu hakkında buraya bir şeyler yazmak istemezdim. ama bu tarz konuların yazılmasının, okunmasının ve bilinmesinin günümüzde ne kadar değerli olduğunu bildiğimden yazmak gerekti. şimdi, cumhuriyetin ilk yıllarındaki "tek parti yönetimi", atatürk'ün diktatör olduğu iddialarının temelini oluşturan en güçlü sebep. bu konuda hem fikiriz. ancak bir diktatörün ve atatürk'ün yetkileri ele alınıp, kıyaslandığı vakit, aradaki farkın ne olduğu gayet de iyi anlaşılacaktır. bir kefeye atatürk'ü, diğer bir kefeye de hakiki bir diktatörü (adolf hitler, benito mussolini, josef stalin, franco, muammer kaddafi ya da saddam hüseyin gibi gibi) koyduğunuzda terazinin eşitlenmeyeceği aşikardır. bir liderin diktatör olup olmadığını anlamak için anayasa kapsamındaki yetkilerine bakmak yeter de artar bile. kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyarak dünyaya örnek olmuş bir lidere "diktatör" demek ne kadar akla yatkın? gelelim "tek parti yönetimi" olayına; bir ülkenin dikta ile yönetilip yönetilmediğinin tek ölçütü, o ülkedeki siyasi partilerin sayısı olamaz. ne de olsa; bir ülkede birden çok parti olduğu halde, iktidar çıkarttığı yasalarla muhalefeti öylesine işlevsiz kılabilir ki, sonuç bir diktatörlükten farksız olabilir.. bu konudaki en sağlam ölçüt; o liderin parlamentoyu kapatma yetkisinin olup olmamasıdır. zira genel olarak tüm diktatörlüklerde, görünürde de olsa bir meclis vardır. ancak.. o diktatörün, o meclisi feshetme yetkisi de vardır. ama bak bakim atatürk'te meclisi feshetme yetkisi var mıydı? yoktu :d - peki onca yıl neden çok partili sisteme geçilemedi? + çünkü atatürk'ün yaptığı devrimin zelzeleleri bir türlü dinmedi. devrimler olağan dışı hallerdir. ve devrimi yapanlar ancak hedeflerine vardıktan sonra, yaşam koşulları normale döner. aksi halde devrim tehlikeye girer. uygulamada devrim önderleri arasında bir görüş ayrılığı doğar da, yönetimde çatlak oluşursa, o devrim kendi evlatlarını bile yiyebilir. misalen; fransız devrimi'nde bu yaşanmış. devrimin öncülerinden olan ve idam cezasının kaldırılmasını savunan hukukçu ve siyasetçi maximilien robespierre yol arkadaşlarıyla ters düşmüş ve giyotinde idam edilmiş. demem o ki; atatürk daha hatay meselesini bile çözmemişken, devrimin bitip hayatın normalleşmeye başladığını, dolayısıyla da bir an evvel çok partili hayata geçilmesi gerektiğini kim/hangi akıl iddia edebilir? tek adamlık başka şey, diktatörlük başka şey. ve her ikisi de paylaşılmaz.. atatürk'ün yeri gelince (ismet inönü dahil) birçok yol arkadaşlarıyla ters düşmesi de bu yüzdendir. ve tek adam olmanın gerekliliğinin de bilincindedir. bir diğer husus; onun "tek adam" olmasını sağlayanlar, bizzat o yol arkadaşlarıdır. 5 temmuz 1919 günü, erzurum kalesi'nde gizli bir "hücre toplantısı" yapılmıştır. toplantıda olan isimler; mustafa kemal atatürk, kazım karabekir, rauf orbay, erzurum valisi münir akkaya, izmit mutasarrıfı süreyya yiğit, albay kazım dirik, binbaşı hüsrev gerede, mazhar müfit kansu. toplantının amacı; oy birliğiyle kurtuluş harekatının liderini seçmek. oylama öncesi alınan kararla; herkes, kayıtsız şartsız, lider seçilecek olan kişinin emrinde olacaklarını beyan ve kabul ederler. + oylama sonucunda kim seçilmiştir dersiniz? - mustafa kemal atatürk.. "büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. fakat sen buna karşı direneceksin, önüne sonsuz engeller de yığacaklardır; kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. bundan sonra da sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin." - mustafa kemal atatürk not: (kendisini bazı konularda pek tasvip etmesem de) bu yazı, sayın orhan çekiç'ten alıntılar barındırır. vesselam.. . edit: ilber hoca da bu dediklerimi teyit etmekte
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      antik roma döneminde siyasi/hukuki bir statü. ülke yönetimini sağlayan iki censor vardır ve savaş gibi karışıklık çıkarabilecek durumlar bu censorlardan biri diğerini diktatör ilan eder ve ülke kısa bir süreliğine tek elden yönetilmiş olur.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şuraya bir gezi eylemi bırakalım belki diktatör kim yıllar sonrada olsa anlar bazıları.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir diktatörün, ego ve hırsları uğruna ülkesini, insanlığı nasıl harcadığını bir kez daha görmekteyiz. Umarım ülkem de bu konudan kendine pay çıkarır… Edit: Mezar taşıma “Putin, evini bombalamadan 5 dk önce yazmıştı” diye yazarsınız
      0Diktatör olan kim? - guglepiley 24.02.2022 15:31:22 |#4329881
      2savaş için salya akıtan kim ise o - boktanhayat 24.02.2022 15:41:16 |#4329885