bu filmdeki en büyük mantık hatası şu;
link
göz göre göre pezevenk olmamak için bu ne telaş olm ya? çantayı niye unutuyorsun!? anlıyorum karı elden gitmesin diye telaş yaptın, anlıyorum kafan biraz kıyak. fakat bunlar senin için bahane olmamalı.
1-
sen o çantayı unutacak adam değilsin sülo...
2- ayrıca köydeki karına öyle deliler gibi sevdalı olduğunu da hiç sanmıyorum. ağa karına göz koyana kadar doğru dürüst aklına gelmedi karın. memo'yu ilk sarhoş edip parayı tek başına ele geçirdiğinde de istanbul'da gezdin, tozdun, kendine üst baş aldın, alemlere akıp parayı başka kadınlara saçtın. hiç demedin "para tamam, özgürlük tamam, ee ne duruyorum? gidip ilk fırsatta karımı yanıma alayım..." diye. başıboş zengin züppesi gibi dolaştın durdun.
filmdeki en büyük mantık hatası o yüzden budur. zira filmin genelinde bize sunulan kurnaz sülo, şayet karısını ağanın elinden kurtarmak için harekete geçecekse öyle hazırlıksız şekilde allah ne verdiyse diyerekten bu işe girişmemeliydi. gerçek sülo bu değil.
boru değil, bu adam plan yaptı köy meydanında kendini vurdurdu, herkesi öldüğüne ikna etti. cenazesini bile kurguladı. veya yeri geldi yine plan yaptı, memo'yu hapisten kaçırdı. aynı kurgucu adam filmin sonunda neden yok? memo hazır sarhoş olmuş, al para dolu çantayı git köye. giderken de yanına birkaç fedai tut o parayla, bas düğünü maskeli şekilde, al karını, sonra herkesten uzaklara git. akabinde lahmacun fırını mı açıyorsun, çarşaflı börek işine mi giriyorsun ne yapıyorsan yap. yakışmadı sülo... çok amatörce davrandın son düzlükte. ağla şimdi hay allah gitti bizim lahmacun fırını diye. gider tabii. mal!
(bkz: sen bir kere davaro sülalesindensin sen davar oğlu davarsın)
not:
(bkz: rahmet yolları kesti)