dalgınken yapılan saçma hareketler

parmak arası terlikle okula gitmiştim hemde üstünde çorap varken

coraplarimi kirli sepeti yerine klozete atmistim..

kalemimi saçıma takmıştım sonra iki saat onu aramıştım.

direğe kafa attım

gözümdeki gözlüğü aramıştım saatlerce

küçükken okula en sevdiğim terliklerimle gelmiştim.durumu anlayınca değiştirmek için eve geri döndüm sonra daha var deyip televizyonu açtım.o saatte güzel çizgi filmler olurdu ona dalmışım.geç kaldığımı anlayınca evden aceleyle çıktım ve o hışımla yine terlik giymiştim

tırnak yemek :/ yapmayı hiç istemediğim ama her dalgın olduğum zaman parmağımı ağzımda bulduğum gerçeği

kafamın üstündeki gözlüğü bütün evde aradım bulamadım haliyle anneme sordum anne gözlüğümü gördün mü diye bilmiyorum kızım salona falan baktın mi dedi... iki kişi bi gözlüğü aradık allahtan evdeki aynaya gözüm ilişti de salakliğımizdan utandık

seks

marketdeki self servis (böyle mi deniyor onlara?) kasadan bir şeyler aldım iyi günler gibi bir şey dedi teşekkürler kolay gelsin demiştim.

marketten çıkarken fişi uzatan kasiyerin iyi günler demesine teşekkürler geçmiş olsun demiştim :( fazla mesaiden bunlar hep

2 ekmek isteyen müşteriye 2 kilo galeta vermeye kalktım garibim kadında beni durdurmadı ayıp olmasın diye aldı ertesi gün söyledi ya lan

fırına girip pardon bi tane zeytinyağlı poğaça alabilirmiyim dedim adam sessizce yaklaştı ve bana pardon başka bişey dicektiniz galiba dedi ben hala ısrarla yoo zeytinyağlı poğaça istiyorum dedim adam anlamışta gitti zeytinli poğaça verdi bi sonraki gün gidip kusura bakmayın demiştim sjsjsnz

tuvalet yerine koridorun köşesine işemek

kulak arkası sigarayla okulu dolaşmıştım

elinde olan herhangi bir eşyayı aramak

bilgisayarda film izliyordum.bi elimde kulaklık bi elimde kurabiye var.bi dalgınlıkla kurabiyeyi kulağıma soktum.durup şok halinde kendime " olm salak mısım dikkat etsene? " diye kızdım. sonra kulaklığı ağzıma soktum. sinirlenip filmi kapatıp gittim...

annen mutfaktan bir şey ister ve sen tuvalete gidersin....

çorba tenceresinden cıkardıgım kaşıgı pilava soktum salçalari ayircam diye yarisi cöpe gitti. bikerede markette elmayı kasadan gecirip peynirler kucagimda cıkmaya calışmıştım. ama görmeliydiniz evladım gibi sarılmışım peynire kasiyer arkamdan hanfendi elinizdekini burdan mi aldiniz diye bagirinca geri döndüm

televizyon kumandasini cantanin icine atip disari cikmak

yemek yediğimi unutup bir kere daha yemek yemiştim

19.30 istanbul-izmir otobüsüne binmem gerekirken 19.31 istanbul-izmir otobüsüne binmiştim. malum yogun talep olup da aynı saatte çok otobüs kalkınca ayrımına varılsın diye böyle yapmışlar. otobüs değiştirince valizleri almayı unutmuşum. i̇stanbul'a ben ayrı otobüste, valizler ayrı otobüste gitti jdjdjdjjxj

3 yaşındaki kardeşimle markete gidecektik ayakkabılarını giydirecektim bir baktım elimde babamın ayakkabısı ne kadar süre çocuğun ayağına onu giydirmeye çalıştığımdan haberim yok 😬

çiğköfteciye girdiğimde alo demiştim. nasıl bir kafa yaşıyordum la.

kaşar peyniri dilimleyecektim ambalajdaydı sonu kalmış bide çıkarttım çöpe atacaktım ambalajı onun yerine peyniri atmıştım derin derin ne düşündüysem artık açlığı bile aklımdan uçurmuş

telefon elimdeyken etrafta telefonumu aradığım olmuştu

gözlüğü ararken göz ucuyla aynaya baktığında kafanda olduğunu fark etmek.

dusundugumle demem gerekenlerin ya da kelimedeki harflerin karismasiyla olusan sacmaliklar.

saçımdaki kalemi yarım saat aradıktan sonra aynaya bakıp anaa saçımdaymış demek

(#1889996) şu entrym. sabahın köründe iyi geceler mesajı atmam. ve bakkala geçmiş olsun demem.

otogar metrodayım, havaalanı metrosuna binmem gerekiyor. genelde kirazlı tarafına bindiğim için alışkanlıkla tekrar oraya binmişim. 2 durak gittikten sonra yanlış tarafta olduğumu fark edip indim ve tekrar otogara gittim. otogarda dalgınlıkla tekrar kirazlı metrosuna bindim ve yine 2 durak gittikten sonra yanlış yere gittiğimi fark etim. sonra zaten metrodan çıkıp gideceğim yere otobüsle gittim.

kumandayı 5 dk aradıktan sonra elinde olduğunu farketmek

10 yıldır tanıdığım sürekli gittiğim arkadaşımın evini bulamadım. bildiğiniz kayboldum....

geçen akşam otobüse bindim. yanıma ablamın arkadaşı oturdu. "naber kız? nereden böyle?" falan dedi. ve yüzüne bakıp "günaydın." dedim. bir sabah vakti, günaydın yerine iyi geceler diyen arkadaşıma güldüydüm. ya hayat öcünü aldı ya da dalgınlık.

makarnayı tencereye değil de lavabonun içine boşaltmıştım

çaya şeker yerine tuz koymak .denedim üzerine şeker ekleyince tadı düzelmiyor

sigarayı tersten yakmak.

kafenin üst katında kenarda oturuyorduk ve alt katta tezgahla aynı hizadaydık. barista çay suyunu koydu, çaydanlığın kapağını kapatmadan kahve hazırlamak için arkasını döndü. ben de onu izliyordum bir yandan da elimde bi paket küp şeker.. şeker elimden fırladı, yerde yuvarlandı ve en son kenardan aşağıya, çaydanlığın içine düştü. ağır çekimde o düşüşü gördüm. çayımızı hemen içip hiç çaktırmadan mekandan ayrıldık.

ne dalgini

çaya şeker diye tuz atmışlığım çok oldu sjwkj

kulaklıkla müzik dinliyorum salona gittim oturdum. müziği kısmaya uğraşıyorum niye olmuyor falan. sesi kısmaya çalıştığım şey kumanda ve kıstığım da televizyonun sesiymiş.

namaz kılarken aklımda ne varsa artık sesli oflayıp pufluyormuşum namaz bitince arkadaşlar namaz kılarken sıkıldın herhalde dediler o an farkettim bı sebebte açıklayamıyorsun

asansörden inmeyi unutmuştum

gözlükler gözümde olmak suretiyle yüzümü yıkamaya yeltendim 5 dk önce.. neyse sözlük daha fazla ayakta kalmamalıyım iyi geceler..

elinde ki kumandayı aramak.

bi kere nasıl daldıysam asansör geldi,kapısı açıldı sonra tekrar kapandı.tam o sirada bineceğimi fark ettim ama is işten geçmişti

bilgisayarın şarj aletini telefona sokmaya çalışmam sonra da niye girmiyor bu kesin içinde bir şey kaldı diye telaşlanmam.

sozluge girmek

törpüleyip düzelttiğin tırnakları şekilsiz şukulsuz yemek

trenin önüne atlamak