2
Bilim kurgu diye açtık gerilim filmi çıktı ama ne güzel, ne tatlı bir filmmiş ya.
Çok eğlendiğim bir film oldu. Tertemiz film. Biçimsel olarak biraz yorucu ve gizli bir tansiyonu var filmin. Çünkü bilim kurgu temalı bir gerilim filmi çekilmiş ve el kamerasıyla çekilmiş. Böyle küçük ama kıymetli işler izlemeyi gerçekten özlemişim he.
İlk etapta
the man from earth filmini anımsattı ama öyle bir şey değil. Anımsatıyor ama epey farklı bir film.
Başlarda biraz sarmayacakmış hissi oluştu bende. Çünkü baya baya schrödinger kedisi, paralel evrenler falan adı altında korku filmi çekiliyor zannetmiştim ama ikinci yarısından itibaren aboovv hissi oluştu.
Filmi takip etmesi biraz zor. Belirgin bir ana karakteri olmayan filmleri, daha doğal akışında olduğu için zaman zaman ayrı bir severim bu film de biraz onlardan. 8 ayrı karakter var ama baş rol yok gibi bir şey, dahası mekan da yok. Şu
cebimdeki yabancı filmi tadında ilerleyecekmiş gibi bir his bırakıyor ki ilk yarım saati bizzat o şekil zaten.
Ufak bir ip ucu; baş rol yokmuş gibi gözüküyor olsa da filmin başından sonuna sarışın ve güzel ablamız emily'i takip ederseniz izlemeniz kolay olacaktır.
Film bu ipucunu bir yerde neredeyse hiç çaktırmadan veriyor. O kadar temiz ve kör göze parmak sokmadan veriyor ki hele şükür şöyle işler de izliyoruz lan dedim görünce.
Spoiler vermeyeyim, vazo mazo muhabbetini yakalarsanız orası işte.
Gerçi vazo diyorum ama filmde ufak tefek, minik minik o kadar çok detay, ipucu, oyun var ki izlerken çok keyif aldım. Bir kısmını da muhtemelen kaçırmışımdır. İnce ince planlanıp, birçok detay düşünülerek hazırlanmış ve film her 5-10 dakikada bir seni ileride olacak olan şeylerle alakalı besleyip, sinyal çakıyor.
Çok iyi filmdi gerçekten.
İlk yarım saati cidden 6/10'lık bir film izleyeceğime çok inanmıştım. Ama bitirince temizinden bir 8- 8,5 puanı var benim gözümde.
Ama yine de kabul etmek gerek en az 2 defa izlenmesi gereken filmlerden. Uykum olmasa bitirir bitirmez hemen baştan tekrar başlayıp çift dikiş izlemeyi düşünebilirdim.
Bayılıyorum böyle filmlere gerçekten.
Sonlara doğru da bilim kurgu tarafı ve paralel odalar muhabbeti kocaman bir metafora dönüştü ve bundan da keyif aldım ben.
Hem bilim kurgu yönüyle gerçekten kafa yoran bir film yapmışlar ama aynı zamanda da oluşturdukları karakterler ve minik hikayeleri baya zengin aslında. Özellikle alkol problemi olan oyunculuk yapan başarısız karakterin irili ufaklı kendisiyle hesaplaşmalarına bayıldım.
Oyuncu olan herifin kendisi ile savaşma göndermesi, ikilemleri, schrödinger kedisi biziz denilmesi, karanlık taraf belki de bizim olduğumuz taraf demesi falan baya iyiydi.
Emily'nin sonlara doğru aydınlanması ve gerçekten çok ekstrem, acayip ve zor bir karar verip ilginç bir tercihte bulunması ve filmin sonunu kısmen de olsa açıkta bırakmaları harikaydı.
Filmin senaryosunu ve hikayeyi anlatırken yapılan tercihleri hayvan gibi beğendim.
Aynı konuyu, aynı karakterleri ve aynı şeyleri başka bir biçimde daha standart haliyle anlatsalar yemin ediyorum filmin kafamda canlanan forsu yarı yarıya inerdi.
Emily başta olmak üzere bazı karakterlerin bazı olayları adım adım çözmesi ve dolayısıyla bizim de onlarla beraber çözmemiz, filmin ortasında bazı düğümleri yanlış çözmeye yönlendirilmemiz ve son yarım saat ardı ardına ters köşelere boğulmamız ama hiçbir ters köşenin de durduğu yerde sırıtmaması...
Çok güzel film.
Bu tarz karmaşık filmler izlemeyi sevenler için bulunmaz bir fırsatmış bu, içimde biraz geç kalmış olmanın burukluğu var.
2013 yılında çekilmiş. Nerden baksan 3 yıldır falan arşivimde izlenmeyi bekleyen bir filmdi.
Film hem biçim olarak kendisini ciddiye alıyor; hem bilim kurgu içeriklerini kullanırken mantık hatalarına, paradokslara, çıkmaz sokaklara saplanıp kalmıyor; hem de gayet insani kabul edilebilir bir soru sorarak bir derdi olduğunu belli ediyor.
Bilim kurgu temalarını ana eksene oturtmak yerine bir enstrüman olarak kullanıp üzerine bir şeyler koyan, çok büyük prodüksiyonlara girmeden derdini 1,5 saatte anlatmayı başaran sempatik ve kaliteli bir yapım.
3 evetle uğurluyoruz.