buğday

üretmesi çok zordur. genelde sonbaharda ekilir, kış boyunca toprağın altında kalır. bunun nedeni şudur; arpadan daha geç olgunlaşır. samanı çok kötüdür ama. arpa samanı daha kalitelidir.

fakir toprakların sarı mahsulü buğday ! karşılık beklemeden sever sizi ilgi istemez bakım istemez sulama istemez allah'tan gelene razı olur her zaman fakirin dostudur ekmeğin annesidir toprağın çocuğudur buğday. bulgurunda hammaddesidir

"buğday tanesi ölecek ki yeni bir başakta yeniden doğsun."

(bkz: grain) 2017 66. cannes film festivalinin kısa film ve cinefoundation bölümlerinde seçici kurulda görev yapan, yeni kuşağın önemli yönetmenlerinden semih kaplanoğlu imzalı film. “bal (2010)” filmiyle berlin film festivali'nden dünyanın en prestijli sinema ödüllerinden biri olan “altın ayı” ile dönen kaplanoğlu, "buğday"ın hem yönetmenliğini hem de senaryosunu üstleniyor. bugüne kadar filmleriyle ülkemizi yurt dışında başarıyla temsileden başarılı yönetmenin yapımı 5 yıl süren ve i̇ngilizce çekilen filmi dünya prömiyerini oyuncuların da katılımıyla 12 ağustos'ta, 23. saraybosna film festivali'nde yapacak. başrollerinde jean-marc barr, ermin bravo, grigory dobrygin ve cristina flutur'un yer aldığı filmin çekimleri abd, almanya ve türkiye’de gerçekleştirildi. görüntü yönetmenliğini giles nuttgens'in üstlendiği dram yapımı türkiye'den başbakanlık tanıtma fonu, kültür ve turizm bakanlığı sinema genel müdürlüğü desteği, trt ve galata film ortaklığıyla çekildi. (bkz: beyaz perde) fragman gerçek manada ilk bilim-kurgu filmi denilebilir.

genetiği değiştirilmemiş tek buğday bizim ülkemizde yetiştiriliyormuş.

semih kaplanoğlu'nun yazıp yönettiği bilim-kurgu kategorisinde değerlendirebilecek bir eser. --- spoiler --- profesör erol kalıtımsal olarak eksiği olmayacak bir tür yaratma amacı güden ve genel mana da seçkin insanların yaşadığı şehir de şirket adına çalışmaktadır. bir şeyi farkederler ki yaratılan maddelerin için de m maddeciği adı verilen ve doğaya uyum sağlanmasına yardımcı unsur yoktur. erol daha önce şirket adına çalışan cemil'in peşine düşer dünya bu zamanda kadar öyle kirlenmiştir ki sadece şehir'de yaşayan insanlar tam manasıyla yaşamaktadır. geri kalan terkedilen kesimler de herhangi bitki ve hayvan bulunmadı çok zordur. filmi detaylı anlatarak büyüyü bozmak istemiyorum ama gitmeden önce bilinmesi gereken şeylerden biri bence hz. musa kıssası benzerliği fark edeceksiniz. yunus emre 'ye yapılan atıf anlayabileceksiniz. sadece bilim-kurgu değil ayrıca içerisin de tasavvuf da barındıran bir film. --- spoiler --- film bende geriye bir sorular silsilesi bıraktı. nasıl oldu veya ne zaman içerisinde bu şekilde oldu gibi. bu filmi de uzun zamandır bekliyordum ama hocalarımızın ve bölümümüz katkılarıyla şehre getirtip gösterime soktular. bence gidilmesi gereken harika bir film.