berkin elvan

kimse sisliden taksime ekmek almaya gitmez teröristleri başımıza kahraman ilan etmeyin. çok konusacaksiniz yasin boruyu konusun.

la bir yeterin ya. bırakın ölen öldüğü ile kalsın. sürekli uplanan bir başlık. bir kısım çıkıp terörist diyecek, bir kısım çıkıp ekmek alıyordu diyecek, bir kısım da ölen biri var diyecek. ben yazılacakları söyledim dağılın şimdi.

bu başlığı uplayıp "berkin iyi çocuktu" sözlerini bırakın artık. berkinin ne olduğunu herkes biliyor. elinde sapan, yüzünde maske, söylesene bu çocuğun amacı ne? edit:14 yaşında ölmesi üzücü bir durum ama gelipte bu çocuğu bir melek gösterip, elinde ekmekle eylem yapanları unutmadık, hadi eyv

10.sınıfta tarih hocamız derse gelmişti ve morali bozuktu, ders anlatmamıştı bu çocuk öldüğü için. aradan birkaç yıl geçti ve şu an düşünüyorum da o kadar şehit haberi alınca güle oynaya ders anlatmaya devam eden o hocaya o zamanki aklımla cevap veremediğim için üzülüyorum.

15 yaşında polisin attığı bomba kapsülünün başına gelmesiyle hayata gözlerini yuman bir kardeşimiz. 21 yaşındayım ve berkin'in yaşlarında ilk otumu içmiş, ülkü ocağına başlayıp kendi yaşıtlarımın reisliğini yapmış; ardından birkaç ay sonra kendini "belki aradığım yer buradır" diyerek kendimi dev-lis toplantısında bulmuş bir "akp seçmeni olarak" hatalar olur, ölümler olmasın diyorum. gerçekten olmasın. zannımca hataları olan bir çocuktu ve ölmesi acı bir durum. öfkem; berkin'in ölümüne sanki planlı, programlı, kasten sebep olunmuş gibi bağıran çağıran insanlara. tek derdi bir çocuğun ölümünü kullanıp başkalarına bok atmaya çalışan boş mahluklara!

"öyle bir ölsem, öyle bir ölsem ki, çocuklar size hiç ölüm kalmasa" -aziz nesin doğum günün kutlu olsun yarınları çalınan çocuk. yaşasaydı 18 yaşında olacaktı.

bırakın hümanistliği, ne iş üstündeyken öldüğü belli. o orada çocuk sıfatında değil, düşman sıfatındaydı. biz de çocuk olduk ama elimiz taş görmedi.

bizim elimizde askere polise kalktı küçükken ama hep selam vermek için taş atmak için değil

terörist şerefsizler ve yandaşlarının rant sağlamak için kullandıkları çocuk.

öyle bir ortamda kimse ekmek almaya gitmez, hiçbir ana baba da yollamaz zaten "aman şimdi çocuğuma bir şey olur" diye. gerekirse baba gider ama çocuğu yollamazlar. "çocuklar ölmesin" diyenlerdenim ben de ama "o çocuktur yapar, sen büyüksün dokunma çocuğa. karşı gelmiş de ne olmuş?!" demem, asla. çocuk, çocuk olduğunu bilecek ve ona göre davranacak. polise karşı gelen sonucuna katlanır; çocuk da olsa, yetişkin de olsa. zaten öyle bir eyleme girişmişse olası sonuçları da göze almıştır, ekmek falan... dürüst olmak gerekirse ben inanmadım, nedenini başta yazdım zaten. --- beni taş kalplilikle suçlayabilirsiniz, doğaldır ama ben gerçekçiyim; "olması gereken" üzerinden değil, "olan" üzerinden değerlendirme yaparım. --- okuduğunuz için teşekkürler, tepki gösterenler muhakkak olacaktır, eksi vermekle birlikte karşı görüşünü de belirtirse memnun olurum.

suçsuz yere ölen o kadar çocuk, o kadar bebek varken bu elinde sapan olan, polise taş atan çocuğa ekmek almaya giderken öldürüldü dediniz ya sizin ben o olmayan şerefinizi, yaptığınız algı operasyonlarını sikeyim.

çocuklar kullanılmamalıydı...

allah rahmet eylesin diyebiliyorum hala çok şükür. her neye karıştıysa karıştı artık işi allah'a kaldı ve yaşı çok ama çok küçüktü arkasından lanet okuyacak değilim. ama işin acınası ve ironik olan, leş kokan tarafı ne biliyor musunuz? bu çocuk olaylardan sonra aylarca komada kaldı. halkın %60-70'i böyle bir çocuğun varlığından bile haberdar değildi. ne zaman ki bu çocuk öldü işte o zaman, siyaset hırsıyla, iktidara olan kiniyle ortaya çıkan "ölü seviciler" bu çocuğun ölümünden fayda sağlamak istedi. uzaktan bakınca bu durum o kadar berbat bir görüntüydü ki anlatamam. ölümden, ölüden nemalanan binlerce kan emici vampir... berkin'e zerre kinim yok, yüklediklerini hak edecek kadar büyük biri değildi. çocuk olduğunun farkındaydım. ama onun dirisinden çok ölüsünü isteyen, ölüsü ile prim yapan duygu yoksunu insancıkları gördüğümden beridir insanlığa olan umudum neredeyse hiç kalmadı. leşsiniz. ölemeyecek kadar kokuşmuş leşlerdiniz. aylarca komada kalan bir çocuğun ölümünü salyalar akıta akıta karşılayan ve prim kovalayan hepiniz. neyse allah rahmet eylesin. yanlış zamanda yanlış yerdeydi allah merhametini gösterir inşallah. edit: iki zıt kutuptan da taraf olan, faşizan olan holigan olan zırrtapozlar eksileyin ulan! sakın ha olaylara olması gereken yerden, taraf olmadan, ortadan bakmayı, objektif olmayı öğrenmeyin ama diyim yapmayın sakın öyle şeyler. kimlerin hangi cümlelere takılıp eksilediğini biliyorum ve üzülüyorum sizin adınıza.

ekmek alıp kapınızada asmayı unutmayın aq komünüstleri

berkin elvan oldi mu kaslar goge bakti mu emdi yuregim sevinur

çocuk taş atiyormus bilmem ne. madem öyle fırat çakıroğlunun elinde bıçak vardı sopa vardı onu oldurmeselerdi o öldürecekti. firati savunanlar o zaman savunmasin

katili polisler degildir asla olamaz gercek katilleri onu terör sempatizanı olarak yetistirenler ve piyon gibi kullananlardır

aynı görüşü paylasmiyoruz ama yine de ölümü beni üzmüştü kimse ölmesin abi..

bir çocuk polise taş atıyorsa ölücek kadar büyümüştür var olsun türk milliyetçiliği

ölmeseydi işid'den pkk'dan toplayacağınız insan zerresi

bu cocugun olmesine sevinecek degilim ama uzulmedim de.taktiği kırmızı maske,elindeki sapani,taşı amacını belli ediyor. ölümsüz olan,karısının yaninda arkadan vurulup sehit edilendir. ölümsüz olan otobüsten indirilen elinde silahı olmayan kursuna dizilen 33 kahramandir. ölümsüz olan canlı bomba diye bağırıp canli bombanin üzerine atlayan ve beylik tabancasiyla çatisan trafik polisimizdir. ölümsüz olan sehitlerdir.

hayretle okudum başlıktaki entryleri. bir kısım çocuğa küfrederken bir kısım ise ölümünü masumlaştırmaya çalışıyor. arkadaşlar, ortada bir çocuk var. bir çocuk. başına bibergazı kapsülü nişan alınmış bir çocuk. burada yargılanması gereken çocuğun terörist eylemi değil yargılanması gereken orantısız güçtür. bu güç öyle bir şey ki dayımı canından etti. benim dayım mayıs ayında gezi parkı direnişinden bir gün önce göğsüne nişan alınıp ateşlenen bibergazı yüzünden katledildi. ne ilaç kullanan ne de hastalığı olan adamın otopsi raporuna "astım ve bronşit hastalığına bağlı olaraktan gerçekleşen kalp krizi" olarak yazıldı ve dayım değil astım hastası grip olduğunda bile ilaç içmeyen bir adamdı. dağın tepesinde ağaçların arasında yaşayıp avcılık yapan (yanlış anlaşılmasın avcılıkta yakaladığı hayvanı eğitip tekrardan doğaya salıyor) bir insan nasıl astım hastası olabilir ki? bir astım hastası köy şartlarında yaşayabilir mi? bir düşünün. sonuç bu işte, yalan yanlış şeyler yazılıp çiziliyor ve insanları kandırmaya çalışıyorlar. fakat tek gerçek orada orantısı güç olduğu ve insanların katledildiğidir.

ölümünü ama polise taş attı diye meşrulaştırmaya çalışılan çocuk.. çocuk lan daha 15 yaşında.. tek sorum olacak. 15 yaşında bir çocuğun polise taş attı diye cezası ölüm müdür? bunun cevabını verdiğiniz zaman insan olacaksınız. bu dünya 15 yaşında bir çocuğu kaybetti ama sizler vicdanınızı kaybetmişsiniz.

neresinden vurdular derlerse çocukluğundan dersin berkin elvan 18 yaşında.

bizim çocuklarımız komşunun elmasını taşlar sonra alır bölüşür kendinden küçüklerle arkadaşıyla. bizde böyledir bizim çocuklar böyledir.güzeldir bizim çocuklarımız. polisi taslayıp vatanı bölmez vatan haini olmaz. tek kaşlı ağzı yüzü kapalı piçler bizim çocuğumuz olamaz.

ama'lı kurduğunuz hiç bir cümle samimi gelmiyor. yok polise taş atmış yok, yok yüzü kapalıymış. o yaşta eline alıp atacağı taşın max ağırlığı 100 gram atabileceği max mesafe de 40 metreyi bile bulmaz. 40 metre öteden 100 gram taşın size isabet etme ihtimali ve vereceği zarar ile gaz fişeğinin isabet etme ihtimali ve vereceği zarar arasındaki farki biraz düşünün. hadi kalpleriniz kurumuş bari beyinleriniz çürümesin.

bugün 18 olacaktın güzel kardeşim. neler hayal etmiştin acaba bugün için. ah bi 18 olsamla başlayan ne cümleler kurmuştun kim bilir. belki tahmin ettiğinden çok daha güzel olacaktı her şey. belki bu kadarını beklemiyordum diyecektin. ufacık bir çocuktun, kim bilir ne fidanlar dikmiştin hayal ormanına. bizler hiç bilemeyeceğiz seni. bir kız hiç sevemeyecek seni, bir çocuk baba diyemeyecek sana. üzülme kardeşim, biz vicdanlı insanlar hep hatırlayacağız, sana söz adını hiç unutmayacağız. doğumgünün kutlu olsun kardeşim.

ölmesi gerekiyordu ve öldü allah'ın bir hesabı var.

Her berkin elvan diye ağladığınız da aklınıza bu fotoğraf gelsin canınız yansın.

şehit çocuklarına, teröristlerin saldırıları sonucu ölen çocuklara, 1990lar ve öncesinde basılan köyde öldürülen kundaktaki bebekleri bilmeyip buna duyar kasmak... anlamıyorum insanlar nasıl inanıyor ekmek almaya göndermiş annesi. hangi anne o olaylar olurken çocuğunu ekmek yollamaya gönderir ki nasıl vicdanına yedirir bunu. zaten göndermedi halay çekerken görüntülerden tutun bir çok pkklı olduğunu gösteren şeyler var. herneyse uzun lafın kısası buna duyar kasacağınıza biraz şehit çocuklarına ailelerine bakın, onlar siz yaşayın diye şehit oldular ailelerini bize emanet ettiler.

şuradaki entryleri okuduktan sonra vallahi utandım. ortada bir ölüm var ve bu ölen kişi çocuk. tamam ekmek almaya felan gittiği yoktu malum işler peşindeydi ancak bilin ki o çocuk. birileri kandırmış aklını çelmiş demek ki. ve bunun ona bedeli çok ağır oldu. canıyla ödedi. eleştirin ancak ölünün arkasından acımasız sözler söylemeyin. hepimize yakışan bu olur.

güzel ülkeme bak be! polise taş atanları sehit yaptınız, şehitlerim için ses çıkarmadınız. ozur dilerim omer halis demir özür dilerim bir aylık bebeğini görmeden sehit düşen murat savaş kale özür dilerim abilerim hakkınızı helal edin

bir çocuğun üzerinden ne kadar prim yapılabilirse o kadar prim yapıldı. ekmek almaya giderken veya polise taş atmaya giderken öldü diyelim, ikiside ölmesi için bir neden değil. bir taraf polis taş attı o yüzden öldü iyi oldu diyerek ne kadar vicdan yoksunu ahşallık olduğunu göstersin diğer taraf ise bu ölen "çocuk" üzerinden prim yaparak ne kadar aşağılık olduklarını gösteriyor. sağcısı, solcusu, koministi veya herhangi bir çocuk ya da insan ölmeyi haketmiyor, bunun kararını vermek sizin o küçük beyinlerinizi aşar.

sözde ekmek almaya molotof atarak giden bir şahıs. bu şahıs bizim şehidimiz değildir. şehitlik vatanını savunurken olur. buna dua edeceğinize kendi şehitlerimize edin. (bütün şehitlerimizi allah rahmet eylesin)

üzerinden yapılan tartışmaların boku çıktığı şahıs. çocuk gitti ama siz hala konuşup duruyorsunuz. ne kazanmayı bekliyorsunuz ölünün arkasından konuşarak?

yine berkin elvan, yine oda ekmek almaya sapanla gitmeseydi zihniyeti.. peki israil askerlerine sapanla taş atan tüm çocuklar öldürüldüğünde katil kim diyeceğiz?

mezarlığa giremedim ama kredi kartı borcunu yatırmak için çıktığımda biraz evvel feriköy mezarlığına uğradım. tam olarak içeri girsem inançsız olarak yapacak bi şeyim olmadığı için üç yıl evvel onun bugün olacağı yaşta o orada gömülürken olan izdihamda durduğum yerde bu sefer sakince durdum düşündüm biraz. boşuna öldü. tıpkı bugünlerde de siyasi nedenlerle ölen diğerleri gibi. düşündüm 14 yaşında ben onun yerinde olsaydım ne yapardım diye. aynını yapardım çünkü başka bi ihtimal yok yetiştiği yerde. güzel kardeşim benim. çok isterdim beleştepe atkımda resminin altında elbet bir bildiği var bu çocukların kolay değil öyle genç ölmek yazdığı gibi olmasını durumun. ne bildin de ne için öldün bugünkü bu döner orospu çocukları için mi? yoksa yan yana durduğu insanları çıkar uğruna satanlar için mi? yoksa mafyacılık oynayan cephe mi öldürttü seni zorla? benim okul hayatımı boşa verdiğim gibi sen de kendi hayatını boşa verdin ya da verdirdiler. ayrıca hala ekmek almaya taşla gidiyordu diyen gerizekalılar var. fotoğrafların zamanlarını falan anlattık ama beyinleri olmadığı için dinlemeyecekler(ki nefsi müdafaa meşrudur). gerek yok. eyleme gitti ve eylemde öldü tıpkı diğer gezi şehitleri gibi. toprağın bol olsun kardeşim.

iki zıt kutup arasında kalmış küçük insan. her ne kadar "çocuk" demek istesemde, demiyorum. çünkü; az önce bahsettiğim kutuplardan biri bu zamana kadar sürekli "çocuk" diyerek söze başladı, fikir beyan etti. birçok beyan edilen fikirler bu çocuğun başına gelenlerden başladı, en alakasız ideolojik söylemlere kadar uzandı. bu kutuba sormak istediğim sorular var; bütün hümanistliğinizi berkin'e mi sakladınız? bu zamana kadar ölen/öldürülen her kesimden, her yaştan insan oldu. neden bu olaya ayrı bir parantez açtınız? ya da neden diğer ölümlere de bu olaya açtığınız parantezin aynısından açmadınız? kabul edin. kendi ideolojik tavrınız için bu olayı sonuna kadar sömürdünüz. bu olay, karşı kutubu zedeleyecek bir olay olmasaydı, bu olayı bu kadar dile getirmezdiniz. çok tutarsızsınız.. diğer kutuba gelirsek; siz de olayları hep görmek/duymak istediğiniz gibi algıladınız. yetinmediniz; yargısız infazla sonuçlanan söylemlerde bulundunuz. sözlerinizdeki "infaz" gerçekleşince de bu hoşunuza gitti. berkin hakkında "teröristti, ölmeyi hak etmişti." gibi şeyler söylediniz. sanki berkin terörist olmak için doğmuş ve savunduğu fikirler ona vahiyle gelmiş gibi davrandınız. size de sormak istiyorum; zamanında oy verdiğiniz parti hdp ile masaya oturmadı mı? oturdu. hdp'ye terörist demiyor musunuz? alasını diyorsunuz, demediğinizi bırakmıyorsunuz. madem berkin için "teröristti, ölmeyi hak etmişti." diye düşünüyorsunuz. o masanın karşı tarafındakiler de size göre terörist değil miydi? hepsi teröristin önde gideniydi. peki onlara o zamanlar niye sesiniz çıkmadı? şimdi bana barış süreci falan demeyin. herkes gibi siz de biliyordunuz barış sürecinin sonucunun hüsran olacağını. adamlar doğuda göz göre göre silah topladı, mayın yerleştirdi. ama valilere herhangi bir şeye müdahale edilmemesi için talimatlar verildi. o yerleştirilen mayınlar şakacı şirinin hediye paketi değil, patlayınca ortalığı kan gölüne çeviren parça tesirli mayınlardan bahsediyorum. nelere sebep olabileceğini siz de çok biliyorsunuz. bu zamana kadar kaç tane (gecekondu) yuvaya ateş düştü o mayınlar yüzünden. barış sürecinde istiflenen silahlar yüzünden de hala ateşler düşmeye devam ediyor. sesinizin menzilinin yettiğine "terörist" demek hem kolay hem de ahlaksızca. önemli ve doğru olan her yerde; teröriste "terörist", katile "katil", yalancıya "yalancı" diyebilmek. siz de çok tutarsızsınız.. iki kutubun da ikiyüzlülük bazında birbirinden aşağı bir yanı yok. herkes çuvaldızı önce kendine batırsın. sonra da düşünsün. siz böyle birbirinizi yerken olan bu vatana, bilinçsiz gençlere ve teskere bekleyen asker/asker yakınlarına oluyor. allah sonumuzu hayır etsin..

davası bugün görüldü, ne yazık ki sonuçlanmadı. 6 temmuza ertelendi, ayrıca tutuklanma talebi de reddedildi. gazeteciler, gösteri yapanlar, cumhurbaşkanına hakaret(!) edenler, sözde fetöcüler, milletvekilleri, ve tek suçu muhalif olmak, doğruyu söylemek olanlar içerde. katiller, yalancılar, hırsızlar, fetöye bugüne kadar hizmet edenler, ne istediyse verenler, parsel parsel peşkeş çekenler dışarda. her vatandaş bunu düşünmeli, sorgulamalı. ne zaman ki bir suçluyu, sırf bize yakın olduğu için aklamaz, masumu beğenmediğimiz için karalamazsak işte o zaman gelişmeye başlarız. adalet herkese lazım. zayıfa bugün lazım, güçlüye de elbet bir gün lazım olacaktır. ancak şu çok önemli; gecikmiş adalet, adalet değildir.

daha o ilk gün adalet yerini buldu zaten. (bkz: sapanla ekmek almaya gitmek)

salın şu başlığı artık. sanki ülkede üzülecek başka şey kalmadı. hadi onu geç madem geçmişe takılıp kalacağız o zaman çanakkale'de can veren 'çocuk' yaştaki erlerimiz günde kaç defa aklımıza geliyor ? yazık bu vicdanlara. duyar muyar kastığım yok sadece samimiyetsiz yorumlara karşıyım.

bir çocuğun işlediği en büyük suç bir bahçeden meyva çalmak olmalı polisini sapanla taşlamak değil

şimdi yaşasaydı aynı yaşlarda olacaktik ölmeyi hak etmiyor elbette kimse o yaşta ölmeyi hak etmez ama yaptıklarını da çocukluğunun arkasina gizlenmemeli diye düşünüyorum sadece tek diyebileceğim allah günahlarını affetsin umarim mekani cennet olur

şu başlıkta yazılan şeylerin %98'i bana bir at çiftliği alıp gözlükleri buradan tedarik etmem gerektiğini fark ettirdi. tebrikler at gözlüklüler. şa ha ne si niz. ölümüne üzüldüm ama ağlamadım, ağlamam kimse kusura bakmasın. buna ayıp diyen varsa gözlüklerini çıkarsın da konuşsun, duyamıyorum zira.

devlete kurşun sıkan herkes ölecek yaştadır. ilk başta ekmek almaya gitti denildi sonra o daha çocuktu oldu.. eren bülbül de çocuktu ama bunun kadar konuşulmadı, savunulmadı. bazı entrileri okudum da 'o yaşta onun aklı ermezdi' falan yazılmış.. olum hangi seviye bu valla merak ediyorum? yazık.

(bkz: günah keçisi) adı dillere pelesenk olup sonuna kadar sömürülmüştür. ismi de ya övmek için, ya da sövmek için kullanılmıştır. -ki ne yazık ki bu çarmıha germe olaylarına ülkecek alıştık artık. berkin suçlu ya da suçsuz demiyorum. çoğu kişinin aksine, ben bu olayda en son berkin'e odaklanırım. onun adını ağzına alan kitlelerin tutarsızlıklarını gördükçe, berkin hakkında bir kanıya varmam zorlaşıyor. sanırım en iyisi tarafsızlık. zira taraflar midemi bulandırıyor. ve bu haldeler; (#1569738)

kısaca (bkz: polise taş attığı gerekçesiyle öldürülen çocuk) kısaca anlatın desek bunu söylersiniz muhtemelen. şimdi bu kısacaya göre fikirlerinizi gözden geçirmeniz dileğiyle.

hiçbir çocuk ölmemeli,öldürülmemeli. ancak akopi'nin de dediği gibi eren bülbül bile bu kadar konuşulmadı. şu an 668 bebek cezaevinde hem de haksız yere. bebek? annesinin emzirmesine ihtiyacı olan bebekler? peki kim konuşuyor onlar için kim savunuyor haklarını? hiç kimse. eğer bir şeyleri koruyacaksanız savunacaksanız adam akıllı her şeyiyle savunun her insan her çocuk için savunun. he yok işi bilincinde değilseniz lütfen susun.