bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1- bir şey üzerine güç kullanma işi. 2- en genel anlamda, bireylerin kişisel özgürlüklerini engelleyen, onları kendi iradeleri ve istekleri hilafına düşünmeye ve davranmaya itmeyi hedefleyen bir fiil ve suç unsurudur. --- 1. kaynak: google 2. kaynak: vikipedi --- bana soracak olursanız baskı, kişiyi amacına doğru bir süreliğine götürür. ilelebet baskı uygulamak mümkün değildir. bir çünkü bir süre sonra baskı artık uygulanamaz (veya işe yaramaz) hale gelir ve uygulanmaya çalışılan baskı geri teper ve uygulayanı etkiler. 1. örnek: iğnesiz şırıngayı aldınız, ucunu parmağınızla kapadınız ve arkasından başladınız iteklemeye. o (piston mu pompa mı her neyse) bir yere kadar gelebilir ve içerideki hava artık sıkışır. ne yapsalar boştur, o şey daha ilerleyemeyecektir. 2. örnek: fındık kırıyonuz (hoaydaaağ, sakin sakin, gerçek anlamda fındık kırıyonuz) ve bi fındığa taktınız kafayı. ne kadar ezerseniz ezin, bir süre sonra durumu sabitleşecektir, daha da ezilemeyecektir. 3. örnek: ilk 2 örnekten farklı bu. aile baskısıyla ilgili. bir konu hakkında ailenin uyguladığı baskı bir süre sonra kişiyi psikolojik açıdan etkiler ve baskılanan konunun zıttına yönelir (genelde) bu örnekler uzar gider, okuduğunuz için teşekkür ederim. farklı düşünüyorsanız da söyleyin tartışalım, farklı görüşler önemlidir.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsanı bunaltan bir yaşamsal kavram. hayat farkında olmadan her bireyin omuzlarına bir baskı uyguluyor. kimi zaman insan, kimi zaman eşya, kimi zaman şahsi değerleri kapana sıkıştırıyor ruhunu. belki de intihara eğilmli kişilikleri tetikleyen de budur. fazla baskı! baskı doğru yoldan saptırır her zaman. kişinin özgür iradesi doğrultusunda almadığı kararlar hep sağlıksız durumlar oluşturuyor. aile baskısı, toplumun sana dayattığı kuralların yükü, inançlarının yaşamının üzerine uyguadığı baskı. hepsi insanı kendi kabuğuna çekiyor zamanla. bunla da bırakmıyor yakasını. büzüştürüyor tüm bedenini o kabukta. sonra kuruyorsun içinde barınmaya çalıştığın dünyada. ve bu baskı her yerde. sözlükte mesela. sıcak asfaltta, sınıfta, önemli bir toplantıda, ıssız sokakta, eski dostun apartman terasında, arabanın camından kafanı dışarı uzattığında, kafede, sınıfta, amfide, balkonda oturma odasında, sigara içme alanında, hastane köşelerinde, bankada, televizyonda, izlediğin gökyüzünde, nefes aldığın yeryüzünde, her yerde. bunalıyor insan. çok bunaldım sanırım.