bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      amonyaktaki hidrojen atomlarının yerine alkil gruplarının bağlanmasıyla aminler oluşur.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kuran'da yer almayan bir kelime. amin kelimesinin anlamı, tarihçesi vs. epey tartışmalı bir konu. çok uzun zamandır da benim aklımı kurcalayan, irdelediğim bir mesele. şöyle ki, kelimenin kökenine bakarsak uzun bir tarihçe çıkıyor karşımıza. kelime sami kökenli, emin, sağlam, güvenilir anlamına geliyor. arapça'da ise allah kabul etsin anlamında kullanılıyor. fakat kelimenin tarihçesine bakınca antik mısır çıkıyor karşımıza. bazı din felsefecilerine göre amin kelimesi mısır'ın baş tanrısı amon'dan gelmekte. amon, tanrıların tanrısıydı, isminin türevleri, amon, amun, amen ve amin. antik mısır'da yapılan ayinlerde biten duaların ardından amon veya amen ya da amin denirdi. denilene göre bu kelime ibranilere amen diye geçti, müslümanlara'da oradan amin diye geçti. hristiyanlar ve yahudiler amen kelimesini kullanırlar hala. dediğim gibi bu kelime kuran'da geçmez. çoğu surenin ardından amin dahi denilmez, fatiha hariç. bazı hadisçilere göre ise peygamberimizin bu konuda, yani duanın ardından amin denilmesi hakkında bir hadisi var. hadislere olan fikirlerim eskiye oranla biraz daha değişse de halen daha bir bilinmez var. kaynak ne kadar güvenilir? tartışmaya açık bir konu. dualarımızın ardından amin demek putperestlikten gelme bir adet olabilir mi?