akademisyen

gelişmekte olan ülkemizin en önemli meslek gruplarından biri olması gerekirken, öyp (öğrenci yerleştirme puanı) sistemi yüzünden üniversiteden yeni mezun, hangi bölümden olursa olsun, sadece hızlı soru çözme becerisi olan insanların çalışmaya başlamasıyla niteliksizleşen meslek insanı. en yakın zamanda türkiye'de de avrupa'nın çoğu üniversitesinde olduğu gibi, öğreten ya da araştıran, diye iki ayrı grubun olmasını diliyoruz. zira bu sayede bir şeyler bildiği halde bi bok anlatamayan akademisyen, makalelerine, seminerlerine vs. odaklanarak öğrenci gelişimine bu sayede katkıda bulunabilir.

akademisyen, bilim üretmek adına çalışan kişilerdir. öyp = öğretim üyesi yetiştirme programının kısaltılmış şeklidir ve bu sisteme ales puanı + yabancı dil puanı + mezuniyet not ortalaması + bilim sınavı puanı (belirli oranlarda katkılarıyla) hesaplanarak dahil olunabilir.

kendimi bu meslekte daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum ama çok zor yahu.

akademisyenlik dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değildir, bilimi seviyorsanız, takip ediyorsanız ve ben nasıl katkı sağlayabilirim diye düşünüp duruyorsanız akademisyen olmak için çabalayabilirsiniz ayrıca merak ettiğiniz konularda da yardımcı olmaya çalışırım (bkz: idealist akademisyen)

bazılarının ihraç edilmesi gayet doğal,terörü destekleyenler var aralarında. ama ben 139 kişinin suçlu olduğunu düşünmüyorum. hükümette şöyle bir korku var,okuyan insan daha fazla ses çıkarır. koyun değil vatandaş olurlar, onların korkuları bu.

hayalim olan meslek. ufak pürüzlerim var misal ailem kesinlikle karşı bu duruma. bu yüzden ciddi problemler yaşıyorum. alt tarafı kendi i̇slam tarihi ansiklopedimi çıkarmaya vakit harcayacaktım. zor ama güzel meslek, yeri ve saati sadece kendisine göre planlayan herkes için.

zoom'dan da sunum yaptırmazsın, zorla da kamera açtırmazsın ama ya. yorma be lütfen...

İyisi çok iyi kötüsü çok kötü oluyor. Lisans eğitimim boyunca iyi anlaştığım bir hocam vardı, bitirme projemde danışman olarak kendisini seçtim ve birlikte çalıştık. Sadece proje kapsamında değil, psikolojik olarak da inanılmaz yardımcı oldu. Destek ve motivasyonu hiç eksik etmedi. Neredeyse her gün hem nasıl olduğumu hem projenin ne alemde olduğunu sordu. Pes edecek gibi olduğumda ona belli etmesem bile hissediyormuş gibi hep yönlendirdi. Mezun oldum, projenin makalesini yazdırdı ve dergide yayınlanması için referans oldu. Şu an yüksek lisans yolunda ilerliyorum ve büyük ihtimalle tekrar danışmanım olacak. Üniversite hayatımdaki tüm şansımı kendisine rastlayarak kullandım sanırım. İyi insanlar cidden iyi ki varlar. Bir gün kendisiyle aynı konumda olursam öğrencilere nasıl yaklaşacağımı -en iyi şekilde- yine ondan öğrendim. (bkz: iyilik bulaşıcıdır)

Bana genelde kötüsü denk geliyor.Bir hocaya online süreçte kullandığımız sınav sistemiyle alakalı soru sormuştum.Ben senin mektup arkadaşın değilim beni böyle şeyler için rahatsız edemezsin demişti.rahatsızlık verdiğim için özür dilediğim halde daha sonrasında daha saldırgan bir mesaj attı.tek hedefim soktuğumun sisteminde sekme problemini çözmüşler mi onu öğrenmekti.Akademisyen olmanız karşınızdaki insana herhangi bir şekilde hakaret etmenizi sağlayan bir pozisyon değildir.bilgilendirme bitti saygılar.