bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dik kalkıp dik inebilen geleceğin savaş uçağı. link
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      5. Nesil bir Multi-Roll muharebe aracı. Üç modelden oluşmakta. A, B ve C A modeli standart iniş kalkış yapan modeli. B donanma modeli. Bu kanadı katlananlar. C de dikine iniş kalkış yapabilen modeli. En kabiliyetli ve en yüksek kapasiteli olanı A modeli. Çünkü her şey olması gerektiği gibi. Bu detayları geçecek olursak, 1990’ların sonunda her görevi uygun maliyetle yerine getirmesi için tasarlanan bir hayalet uçak kendisi. Tek motorlu. Orta boy bir uçak. Hava - Kara görevleri Kara - Kara görevleri, Gemisavar kabiliyeti, elektronik harp yeteneği, görüş ötesi muharebe gibi oldukça iştah kabartan yeteneklere sahip. Tabi, en büyük müşterisi ABD. 2-3 bin arası bir siparişi var. En can alıcı noktası da, uçan bir süper bilgisayar gibi, tüm harp birimleri ile haberleşiyor olması. Mesela, kendisinin silah taşıma kabiliyeti düşük. Lakin silahları tükense bile, düşman tespiti anında, en yakın birimden düşman uçağına ya da platformuna füze fırlatabiliyor. Bazı NATO ülkeleri de bu uçağın ana üreticisi. Türkiye de en başından beri bu 8 ülkenin içinde. Uçağı ilk teslim alan ülkelerden olamamamızın sebebi, birim maliyetinin düşmesi için nihai siparişin geç geçilmesi ve bu sırada patlak veren F-35 ambargosu. Türkiye bu uçakları oldukça düşük maliyetle sahip olacaktı. Neredeyse bedavaya. Bunun sebebi de başından beri projeye katkı sağlaması ve parça üretmesi. Ciddi ciddi, çok kilit parçaları üretiyoruz. Bir kaç sene daha üretmeye devam edeceğiz. Hatta kullanılacak mühimmatların tasarım ve üretimi bile yapılmıştı. Şunu belirtmek isterim, S-400 ambargosu sadece bir kılıftı. Yunanlıların S-300 ü gibi bir durum değildi ayrıca. Ki, Yunanistan’a kullandırmayan da Türkiye idi. Neyse bu konu çok çetrefilli. Peki güç mi kusuru yok. Aslında... En büyük kusuru yine ABD. F-16’larda kaynak kodu diye bir durum vardı. Yani istediğiniz değişiklikleri yapamıyordunuz. Onlar bu uçakta yok. Çünkü tam yetki ABD’nin elinde. Uçak bakımlarınızda bile her kısımı yapamıyor, bazı modülleri sadece ABD açabiliyor. Mesela sürekli yazılım güncellemeleri oluyor. Yani siz kilit bir operasyon yapmadan önce F-35’lerinize ciddi bir güncelleme gelebilir ve siz açılış ekranında donan Windows’a bakar gibi kalabilirsiniz. Dolayısıyla, her türlü verinizden de ABD’nin haberi olmaktaydı. Hatta belki size garip gelecek ama, kaç tane yedek lastik, top mermisi, füze, kanopi, yakıt... Aklınıza ne gelirse, her türlü envanter bilginizi de ABD’ye açmak zorundaydınız. Ki garip bir sistem var burada, hangi parçanın nerede olduğunu görüyor adamlar. Tüm bu eksilerin yanında kendisinin önemli bir güç çarpanı olduğunu da tekrar belirtmeden edemeyeceğim. Velhasıl, günahıyla sevabıyla dosya bu. Aklıma geldikçe güncellerim.