üstteki yazarın nickinden hayat hikayesini anlatmak

b12si eksik.

(bkz: xedegerveren) sınav öğrencisiyken almış nickini. asıl hikayesi şimdi yazılmaya başlıyor bence.

naif biri bence insanları kırmaktan korkuyor. bu yüzden çok üzülmüş olmalı.

üşengeçlikten duşa girmeyen biri

sürekli bir şeyler unutan güzel birisi

güneşin bir daha doğmayacağına inanan, ösym mağduru güzel bir insan

bu degisik bir sey daha cozen olmamis benden de bir sey beklemeyin

pek görünmeyen bir yazar ama parmak uçları sarı olabilir.

adam, bilardo sevmesi benim için kafi gerçi fenerli ama olsun bu konu umrum dışı

gitarist olacak iken yazar olmuş birisi bence

öğrenciyse demek

turuncu bir bisikleti var ve turuncu rengini çok seviyor. ayrıca sanatçı bir kişiliğe sahip olabilir.

hattuşaş narkotik şubede görevli polis memuru

kimyasal içmeyi bırak kardeşim ejderha mi kaldı amk

bence ilaç firmasında çalışmak isterken arkadaş çevresi yüzünden torbacı olmak zorunda kalmış gibi.

arkadaşlarının ''kilo mu verdin sen'' sorularından hoşlanıp, eski sevgilisine söylemek istediği tek cümlesi olan yazar. uyumak her ne kadar kısa kaçışların yolu olsa da kaçma. :) (bkz: eski entryleri okuyup hayat hikayesi yazmak)

üstümdeki yazar (bkz: avkat) yazar, kışları kuruyemişleri türlerine göre sınıflandırırken yazları çobanlık yapıyor. derken bir gün üzerinde sovyet üniforması olan bir adamla karşılaşıyor. adam diyor ki bizim sınırdan kaçırmak istediğimiz mallar var. bize yardım edersen paranı alırsın. bu parayla da okuyup avkat olabilirsin. abi diyor, ben avukat olmak istemiyorum ki. bir de şey diyor avkat, sovyetler dağılmadı mı? adam sovyetlerin dağıldığını anlayınca geri toplamaya gidiyor. malları da bizim yazara bırakıyor. yazar kutuları bir açıyor içinde bir sürü eski sovyet parası, bir de azerice türkçe sözlük. paraları yakıyor sözlüğü de okuyor. sözlüğü okuduktan sonra çok hoşuna gidiyor bu sözlük şeysi. gidip bir sözlük hesabı açıyor ve azerbaycan'a hukuk okumaya gidiyor.

şu havalara bak sanki ejderhası var.

Sonları gösteriyor sanırım. Yahut sonun geldiğine seviniyor, rahatlamışta olabilir. Ben kendimce böyle yorumladım lakin yabancı bir dille alakalı da olabilir.

obeson aslında bir çingenedir. abe bu son diye nick almak istemiş ama istediği gibi olmamıştır. obeson ise başım belaya girer diye korktuğu için yanlış nick konusunu hiç kurcalamamıştır. yıllar evvel tek göz bir odada doğduğunda babasının "hanım niye nostalji olsun diye gecekonduda çocuk doğurdun?" sitemlerine hep gülmüştür. obeson her ne kadar çocukluğunda salçalı ekmek yemiş, mahallede oynayarak büyümüş olsa da annesi hep " seni tek göz odada doğurmayacaktım, amerikan hastanesinde doğurmadım hep ondan oldu bu fakirlik sende" demiştir. yıllar yılları kovalayıp ilkokula başlayan obeson bir kızdan hoşlanmış lakin olumlu yanıt alamayınca "çekerim kalemliği s.kerim adaleti" diyerekten kızı dağa kaldırma teşebbüsünde bulunmuştur. lakin istanbul'da istediği ölçekte dağ bulamayan obeson akşam ezanı okunmadan kızı ailesine geri vermiştir. askerlik çağına gelen obeson'da bir takım hastalıklar türemiştir. dağdeviren soyadına inat kansızlık, kamburluk ve bilimum değişik hastalıklara yakalanan obeson'un evrakları askerlik şubesinde kaybolmuş, kendisi bahtsız bedeviye inat erzurum soğuğunda kansızlıktan ölmeden bir şekilde askerliğini tamamlamıştır. askerden gelince her ne kadar iş kurmak istese de babasının "ulan sana vereceğim sermayeyi fakir fukaraya dağıtırım. hiç yoktan sevap işlerim." diyerek kendisini gazete okumaya vermesine çok içerlemiştir. çünkü babası okuma yazma bilmemektedir. iş kurma işi olmayınca özel bir sektörde özel bir iş yapmak için gelen teklifleri değerlendirmek istemiş lakin özel bir teklif gelmeyince işyerlerine bizzat kendisi teklif götürmüştür. aşk hayatında yüzü hep gülen obeson bu yüzden hep terkedilmiştir. çünkü kızlar yedi yirmidört pişmiş kelle gibi sırıtan adama tahammül edememektedir. bir gece obeson'da hep gözü olan sabayat obeson'un uykusunun derin olmasından da faydalanarak onun yatağında uyumuş ve babasının obeson'la evlenmesini şart koşacağını ummuş lakin işler istediği gibi iyi gitmemiştir. sabayat'ın babasının el ilanlarına "kızım sabayat'tan haber 2 gündür haber alamıyoruz. kim bilir ne manyaklıklar peşinde yine manyak gacı. görenlerin insanlık namına görmezlikten gelmeleri rica olunur." yazması sabayat'ın moralini bozmuş eve geri dönmek zorunda kalmıştır. ne iş bulabilen ne kız bulabilen obeson bir gün yine kadere isyan edeyim derken gelen kredi kartı borcuyla isyan da edememiştir. o gün bugündür sözlükte yazan obeson'un en çok sevdiği yemek ne bilmiyoruz. açıkçası umrumuzda da değil. bu araşrırmaları yaparken borç morç ister diye kendisiyle karşılaşmamaya azami özen gösterdik.

Titizlik hastası olduğu için cekitine dokunulmasından nefret ettiğini belli eden bir nick girmiş. (Ama asla üşengeç değil bunuda yazdığı yazının uzunluğundan anlamak zor olmadı)

Kendi nickim için değil diğer nicklerden neler çıkabileceğini görmek için upladım :)

hikayesi belli gibi valla

Bir gün ani bir rahatsızlık geçirdi ambulans çağırdılar sedye getirdiler sedyeye ilk gördüğü anda aşık oldu bağlandı ve sonra sedyeci olmaya karar verdi . Sedyeyi hep çok önemli bir yere koydu değer verdi falan :)

bölüm sonu canavarı olduğu için kimse entry girmemiş :D neyse benden devam edebilirsiniz..

Birkaç mantıklı cümle kurduktan sonra işin dozunu artırıp mantıklı-mantıksız tüm fikirleri bir anda sıralayan sonunda ne dediğini kendi de anlamayan kafası ve hayatı karışık biri olabilir bence :D

Arkadaşlar “hayat hikayesi” anlatacaksınız, lütfen 3-4 cümlelik bir şeyler olsun :) lunatiksanrilar dan devam edelim

Kötü geçen çocukluk günlerinde bir aile büyüğü bir günü olsun güzelleşsin diye onu lunaparka götürmüş ve oradaki renk ve eğlence kalbinde, gönlünde yer etmiştir. Bundan sonra yaşayacağı her olayı lunaparktaki kişi ve oyunlara benzetip eğlenceli bir şekilde tüm kötü anların üstünden gelmeyi başardığı için adı" lunatiksanrilar" olmuş :)

ceyceyailesinin üstüne titrediği, arkadaş ortamının cıvıl cıvıl olmazsa olmazı, kararında bi şımarıklığı olan bir karakter vibe veriyor. Sözlükte ilk defa karşılaştım.

herkesin çok ciddi olduğu bir ortamda aniden kıkır kıkır bi ses gelir ya hani ya da annen, baban sana kızarken bi kelimeyi yanlış söyler, dili sürçer ansızın kikirik bi ses gelir ya hani ya da ciddi ortamlarda o kişi içeriye girdiği anda onunla göz göze gelen arkadaşları ufak bi sırıtır, gülmemek için gözlerini kaçırır ya hani işte ciddiyetsiz biri bu anların başrolü. tamamen nickten yola çıktım, tutturabildim mi acaba?

Muhtemelen butun sıkıntılara kendince çözüm yolları bulurak kapatmaya çalışan ama hep eline yüzüne bulaştıran biri.

Genel anlamda sivri uçları olmayan, hayatında grilere bol bol yer veren, aynı tişörtün farklı renkleri arasında bile hayati önem derecesinde kararsız kalan biri gibi gibi @turkuazgibi Edit:imla

(bkz: ismail abi) Onu kimse anlamamış bu yaşına kadar sonra "Benim ağzımdan çıkan acaba senin kulağına isabet etmiyor mu? Algıda mı seçicisin sen?" diyerek ismail abi olmaya karar vermiş.

sap, yapayalnız, kalbi kırık, hayalleri suya düşmüş... en son yağ satarım bal satarım oynarken karşı cinsle bir etkileşimi olmuş. her sınıfta olan komik ama yalnız çocuk işte bu çocuk.

Bir zamanlar insanlarla çok samimiymiş ama daha sonrasında kimseye güvenmemeyi öğrenmiş ve bir bilinmeyen olarak yola devam etmeye başlamış

Ağzının tadını biliyor, hayattan keyif almayı seviyor :)

Yemek yemeyi seven ama yapmayı bilmeyen birisi ve evet tek bildiği yemekse yağda yumurta. Bu yemeği yapmayı bildiği için kendisiyle övünmeye de bayılır o yüzden kendisini bir peri gibi görür ksjsndjdms

kol saati, lisede derslerde teneffüse kaç dakika kaldığını söyleyen kişi, kravat takmayı seviyor. klasik bir giyimi var. entel birisi. en sevdiği kitap ilber ortaylı kitapları ya da tarihle ilgileniyor. edebiyat okuyor olabilir ya da sözel bir bölüm. başak burcu olduğunu düşünüyorum. aşktan yana çok hasar aldığı için şimdilik ilerde köpeği ile birlikte bir plazada yaşamak istiyor ama bir yandan da içten içe hayatının aşkını bekliyor.

karısı diye çeviriyor dolasıyla hayat hikayesini anlatamam...

Şekeri ve şekerli parfümü sevdiği aşikar asksjsj. Girdiği her ortamda kendini belli eden, dikkatli üzerine çeken, sıcak kanlı ve sevecen kişi bence bolsekerliparfum.

Hayata karşı tüm heyecanını yitirmiş biri. Başkalarının köpeği olduğu olaylara bile tepkisizdir. Hiç bir şeyde beklediğini bulamamıştır . Onun gözlerinde şimşeklerin çakması için ancak zürafaların uçması falan gerekiyor.

Türkan Şoray'a benziyor olması yüksek ihtimal yoksa nick uyumsuz olurdu :d edit: entry den bağımsız, bu başlık altından bir tarantula geçmiş sabahtan beri kahkaha atıyorum çok iyi çok bsndbansbsb

aga tam emin olmamakla birlikte rum bir arkadaşımız olabilir.. ayrıca çocukluğu çok hareketli yerinde duramayan tabiri caizse götünde kurt varmışçasına sürekli bir hareket haylazlıklar peşinde koşmuş ve muzurluk yaptığı kişileri kendi peşinden koşturmuş olma ihtimali yüksek.. sonrasında çocukluğundan gelen bu ilgi çekebilme yeteneği sayesinde ve birazda kendi özelliklerinin farkına vararak ateş gibi olduğunu ve dokunanı yaktığını düşünüyor muhtemelen seksi bir birey kendisi.. (bkz: idrardan kişişik analizi yapmak) (bkz: kaynak götüm) (bkz: çöp başlık)

hayatı boyunca bir şeylerin eksikliğini hissetmiştir. bazen neyin eksik olduğunu kendisi bile bulamamıştır ama orada durmuştur o his. söyleyeceklerini karşı tarafın algı seviyesine göre şekillendirdiği yönünde bir his de belirdi şu anda. klasiklerin ötesinde bir "tabu" anlayışı ve kuralları olduğunu da düşündüm. arkadaş çevresini de kendisi seçiyor ama karşı tarafa onların seçtiği hissini veriyor gibi. misal; hayatında olmasını istemediği birine onu istemeyeceği şekilde yaklaşarak karşı tarafı kendinden uzaklaştırıyor olabilir.

Kırmışlardir kanadını da ölmemiş birisini cagistirdi bana

Kendi ismini kullanmış sanırım. Adını googladım. Mühendis diyor.

biraz garfield a benziyor galiba ondan kendisine kedi ve şişman simgesi kullanmış gibi geldi bana ama yine de merak ettim tabi.

Hint tapınaklarina karşı bir merakı var.

yalnızlık hissediyor gibi bir hali var biraz da üzgün gibi

Yapacak bir şey bulamadığım için Çehov gibi çay demlemek ile kendimi asmak ikileminde buluyordum kendimi. En nihayetinde çay demlemeye karar verdim ama evde Berk isimli bergamotlu çaydan yoktu. Bu benim için büyük bir faciaydı. Bergamotlu çay haricinde bir şey içemezdim. Ölsem mi diye tekrar düşündüm ve ölmemek için kendime bir kahve yapmaya karar verdim. Evet. Bir Nescafe bazen hayatınızı kurtarabiliyor.