bugün
yenile

    anısı olan şarkıya denk gelmek

    12
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Sene 2007, arkadaşlarla bir mekanda oturuyoruz. Bizim çocuklardan biri birden ayaklanıp birine doğru seslendi heyecanla. - Faruk Abiiiiyy Faruk Abi döndü geldi masaya bizim elemana sarıldı, sonra tek tek bizi tanıttı arkadaş. Abi belli bir yere gidiyordu bizimki ısrar etti, kırmadı, "5 dakika eşlik edeyim siz gençlere" dedi. Hangi 5 dakika? Belki de 5 saat kadar oturduk. Ulan bi muhabbet bu kadar mı sarar, sardı, kalkasım gelmedi. Abi dedim, müsait olursan bir daha biraraya gelelim nerede istersen gelip dinlemek isteriz seni, dedim. 2 gün sonra bizim arkadaş aradı, Faruk Abi'ye gidicem aklıma sen geldin, musaitsen gel gidelim dedi, atladım gittim. Yine ne kadar oturduk bilmiyorum, yemekler çaylar çorbalar, kahkahalar, nasihatler, futboludur, siyasetidir, memleket meseleleridir geceyi ettik. Kardeşime çok benzetiyorum seni dedi, valla abi benim de kanım sana çok ısındı ama birine benzetmedim valla öyle sadece sevdim ve ısındım dedim. Neyse çok uzatmayayım muhabbetimiz böyle başladı, gel zaman git zaman muhabbet ilerledi görüşüyoruz, ediyoruz, Yıldız Teknik'te 4.sınıf öğrencisi ama bölümü hatırlamıyorum, arkadaşlarıyla okula yakın bir evde kalıyor. İşten çıkıyorum bazen direkt yanına gidiyorum, yemek falan yapıyorum adamlar üni öğrencisi zamanları olmuyor diye, bulaşık yıkıyorum temizlik falan yapıyorum, ara ara onlarda kalıyorum. Bizim korsancıdan film alıp geliyorum film izliyoruz, bilgisayarında hard truck var Amerika'nın yollarını arşınlıyoruz. Gel zaman git zaman resmen abi kardeş olduk. Bazen fırça atıyor bana, sigara içiyorum diye çok kızıyordu mesela "Oğlum sana sigara hiç yakışmıyor bırak şu zıkkımı" diyordu her seferinde. Kendimi geliştirmemi istiyordu kitaplar hediye ediyordu okumam için. Başta tavsiye olan kitaplar, sonraları "okumak zorundasın şu zamana kadar da bitecek" şekline döndü abilik haklarına dayanarak. Şu okulu bitirdikten sonra bı askerliği halledeyim geleyim adam gibi çalıştırıp seni düzgün bi üniversiteye de sokacam derdi. Yapacaktı inanıyordum, yani nasıl desem babamdan çok güveniyordum o dönem, abim söz verdiyse yapardı, o bir şey dediyse olmama ihtimali yoktu. Okulu bitirdi, bir süre daha İstanbul'da kaldı önce memlekete oradan da askere dedi gitti. Arada bi görüşüyoruz telefonda ama çok sık değil, kendimi boşlukta hissediyorum tadım tuzum yok. Uzun süre ulaşamadım o da aramadı, şunu biliyorum ki görev yaptığı yerde telefonu belli yerlerde çekiyordu. Mesaj falan da atıyorum ama dönüş yok. Sonra bizim tanışmamıza vesile olan arkadaştan haber geldi şehit olmuş. İnsanın inanası gelmiyor, imkanı yok yani. Hani küçük bir çocuk için annesi babası nasıl ölümsüzse öyleydi. Dönüp geldikten sonra yapacaklarımız vardı. Ablam var mesela bekardı o zamanlar, içimden geçirirdim şunları bi tanıştırsam belki evlenirler, fena mı olur, ne fena olacak mükemmel olur. Kesin tanıştırırım bunlar da kesin anlaşır. Bunları bile düşündüğün bir insanın ölmesi, insan aklını ikna edemiyor. Zor da olsa insan ikna oluyor ama. Sanırım hayatta beni en çok etkileyen ölüm oldu. Allah kalanlara ömür versin de gidenlerden en çok özlediğim de o oluyor. Hikayeyi bu kadar uzattıktan sonra geleyim asıl konuya. Bilgisayarında internet cafelerden arakladığı müzikler vardı. Öyle çok değil toplasan 100 tane ya var ya yok. Bilinen müzikler var genelde. Ama ben 2 tanesinin müptezeli oldum. O zaman MP3 çalarlar meşhur hemen attım MP3'e. O müziklerden bir tanesi taa 2007'den beri kaybolmadan etmeden farklı platformlarda saklanarak bu zamana kadar geldi. İşin garip tarafı bu müzik herhangi bir şarkıya falan ait değil, yani shazam'da müziği arattığımda 1 yıl önce Arsız Bela tarzı bir arkadaşın şarkısında alakasız bir şekilde arka fon olarak kullanılmış, onun haricinde bir kayıt yok varsa da ben bulamadım. Diğeri de, o zamanlar olmayan İngilizcemle eşlik etmeye çalıştığım şu şarkı : link Yaklaşık 1 sene önce Spotify'de şarkıya denk gelince donup kalmıştım resmen. Böyle ağlayacam ağlayamıyorum, boğazıma bir şeyler durdu. O 1 sene önce şarkıyı duyduğumda aklıma direkt abim geldi. Şarkıyı unutmayı geçtim abimi de unutmuşum. Ayıp ettik ulan adama, öte tarafta karşılaşsak yüzüne bakamıycam. 1 sene önce de yüzünü gözümün önüne getirmeye çalıştığımda getirememiştim, şimdi de getiremem sanırım. Her gün muhakkak bir kere dinlediğim bu şarkıyı bir de telefonuma zil sesi yaptım. Sanıyorum ki ölene kadar da değiştirmem öyle çok seviyorum anısını. Ulan koca adamı onca güzel şeyden sonra unutup da şarkıyla hatırlamak da harbi büyük hiyarlik ama...
    ... diğer entiriler ...