çanakkale geçilmez demişler; ulan onu diyen senin ecdadın. benim sensin biziz onu diyen biz.
köprü mevzusuna gelince; işin iç yüzünü araştıranlar köprülerin,hastanelerin hangi şartlarla yapıldığını bilir. o köprüler yabancı ülkelerin konsorsiyumları ile yapılıyor. yani devlet diyorki sen bu köprüyü yap 25 sene boyunca çalıştır. olurda günde x adet araç geçmezse her geçmeyen araç için ben sana para öderim. bu durumda halk olarak biz o köprüden geçsek de geçmesek de para ödüyoruz.
olurda araç geçmezse istanbula yapılan son köprü örneğinde gördüğümüz gibi diğer köprülerin şeritlerini kapatıp insanları mecbur olarak yavuz sultan selim köprüsünden geçmeye zorluyorlar.
bu konsorsiyumların diğer bir örneğide hastaneler. en son mersine yapıldı şehir hastanesi. günlük 12 bin polikilinik vaka sözü verilmiş ve bu söz 25 senelik olarak veriliyor. hergün ne kadar az hasta gelirse devlet yine aynı şekilde ödeme yapıyor.
anlayacağınız üzere hasta olmamız için söz veren bir devlet var başımızda.
ayrıca kıyas etmeniz için bir istatistik vereyim; ankaranın merkezinde bulunan gazi hastanesinin günlük polikilinik vaka sayısı 6 bin iken siz nasıl mersinde 12 bin sözünü verirsiniz? diğer hastaneleri kapatıp insanları zorla oraya yönlendirerek verirsiniz tabi.
bu arada kapatılan hastanelerinin arazilerinin de konsorsiyumu kuran devletlere devrediliğini de söyliyeyim size.
bilmemek ayıp değil arkadaşlar. sorgulamamak, araştırmamak, öğrenmemek ayıp.
herkese
hayır'lı günler.