bugün
yenile

    asosyal itiraf

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    aciziz. tarih boyunca yapılmış tüm klişelerden öte, yaratıcısını sorgulamaya programlanmış hücrelerinden korku fışkıran yaşam formlarıyız. aynı yaratıcının elindeki oyuncak aynı zamanda. favori çocuğun doğum gününe çağrılmış palyaçolarız. tüm gün suratımıza taktığımız maskelerin altındaki korkaklarız. belki boyadığımız yüzlerin gözyaşıyla silindiğini görmekten bile korkuyoruz. korkuyorum. insanoğlu düşünmeyi engelleyemezmiş. bu bilim adamlarına göre evrimimizin bir parçasıdır belki, bana göre lanet. bıkmadan usanmadan beynimizin mühürlenmiş kapılarını tek tek kırıp, kendi evimizde, günbegün beslediğimiz canavarların serbest kalmasına sebep olan bir lanet. bi kapıyı daha kırıyorum. tüm psikoaktif ilaçlardan öte kendi zehrimi akıtıyorum. bu öyle bi zehir ki kimseye zararı yok. hedefi de benim, panzehiri de. hayat bir paradokstur diye bağıran deli gömlekli adam canlandı gözümün önünde. anlaşılamamanın, ve belki anlatamamanın cezası olarak geçirmişler üstüne gömleği, ters. oysa haykırıyordu: "anı yaşayın, şimdi sevin çünkü hayat bir paradokstur, karışıklıklar denizidir." mühürlü kapısı kalmamış insanlara atfedilen deli sıfatını tamamen hak ediyordu. 40 değil 4 milyar akıllının çıkaramayacağı taşı kuyuya atıyordu. abartıyoruz belki de. tüm her şeyi, herkesi. tanrıyı ve ölüm meleğini bile. akarsuya benzettiler hep hayatı. biz de küçük balıklarız dediler. nereye döküldüğünü bilmeden akarsuyun, çırpındık ters yönde. duvarlara "zaman her şeyin ilacıysa sikeyim tüm eczaneleri" yazdılar. hasta bile değiliz belki, abartıyoruz. akarsu dünyanın hatta evrenin en berrak sularına dökülüyor belki. yapmamız gereken tek şey yaşamak. gelişine ama. böyle suya taş atar gibi. "hayat bir şey değildir, itinayla yaşayınız." demişti albert camus. ödülü trafik kazası.
    ... diğer entiriler ...