isyan

dün celallenmeyenin, bugün kazan kaldırmayanın, yarın isyan etmeyenin aklından şüphe ederim. isyan etmeyen gencin aklından zoru vardır. yıllarca çalışır didinir, çalışsa da çalışmasa da çok ufak olan azınlıktan değilse asla kendine yetemez, insan gibi yaşayamayacağını bilir. eğitim adı altında köreltilmeye, vasıfsızlaştırılmaya ve çalışsan da bir şey olmayacağına alıştırılır. tembellik ve torpilin bütün resmi ve özel teşebbüsleri sardığını ve dayın olmadıkça bir baltaya sap olamayacağını anlar, çalışmaktansa dayı arar. üniversiteden mezun olup askerliği de yaptıktan sonra evlenmeye kalkar, parası yetmez. düğün yapar, borç harç içinde. borcunu bitirir ebeveynleri çocuk diye diretir. uyar onlara çocuk yapar, beziydi mamasıydı derken ikincisi, üçüncüsü meydana gelir. okula başlıyordu, üniversiteye giderken yaşadığını anlamadan yaşlanır. gencimizin umudunu, yarınını çalmıştır bu sistem ve bu ülke. hayallerin kilit altında tutulduğu, yanlış düşünüyorsun diye düşüncelerin prangalandığı ve erken açtı diye dallarının kelepçelendiği ağaçların var olduğu topraklar buralar. yarını çalınmış bir genç isyan etmiyorsa ben onun aklından şüphe ederim. isyan etmeyen orta direğin aklından zoru vardır. çoluk çocuğa karışılmış, evlilikte ve hayatta her şey rutine bağlanmıştır artık. orta direk tatil nedir bilmez, yılda gidebilirse bir kere memleketine gider. varsa fındığı, pamuğu, tarlası tapanı atadan kalma mevsimlik işçi gibi çalışır yıllık izninde. kendi ülkesinde diğer ülkelerin ortalama altı gelire sahip kişiler har vurup harman savururken kendisi paryadır, tatil beldelerinde istenmez bile. ay sonunu zor getirir, köpek gibi çalışır, patron yevmiyesini keser ses edemez, mobbing uygulanır psikolojik şiddete maruz kalır susar. ''aman tadımız kaçmasın'' adamıdır. yaşadığı hayatın yarısını çalışarak geçirmiştir ve alacağı etin gramını hesap eder. yapacağı mangala ne alacağını kara kara düşünüp de isyan etmeyenin aklından şüphe ederim. isyan etmeyen ihtiyarın aklından zoru vardır. 40-45 yıl çalışacaksın, kıt kanaat geçinecek üstüne üstlük bunun yanında iyi bir vatandaş, eş, baba/anne, evlat olacaksın, peşine evlatların düğünüydü askeriydi cebinden harcayacaksın. bakkaldan aldığın ekmeği ay sonunda bakkala yazdırıp maaşı alınca ödeyeceksin. çoluğa çocuğa, toruna bayramda gelince harçlık veremeyeceksin. bir kalkıp torunu görmeye gitsen eşinle yol parası gidiş dönüş maaşın 4'te biri zaten. el alemin emeklisi dünyayı dolaşır, sen toplu parayla borç ödersin, emeklilikten sonra da sigortasız bir şekilde çalışırsın. 60 yaşında inşaat ustası dolu memleket. 40 yaşında çocuk yapıp da 60 yaşında çalışmak zorunda olan, üniversitedeki çocuğuna para göndermeye çalışan insanlarla dolu bu memleket. çalışmak zorunda olan, kıt kanaat geçinen emekli olup da isyan etmeyenin aklından şüphe ederim.