bugün
yenile

    asosyal itiraf

    11
    +
    -entiri.verilen_downvote
    11,5 hafta oluyor seni görmeyeli. sesini duymayalı da 10 hafta. daha 2 gün önce 'atlattım' dedim insanlara. 'gidecekti zaten, böyle olacağını ikimiz de biliyorduk.' kimse bir senedir seni sevdiğimi bilmiyordu. söyleyince yüzlerinin aldığı ifade var ya? sen orada gizlisin. sonra kardeşim bildiğim insan her verdiğim sırrı insanlara anlattığı gibi, bunu da sana anlatmış. olayların arasında bir okul çıkışı buluştuk seninle. her gergin olduğundaki gibi tuvaletin gelmişti, ayaklarını sallıyordun. ben tiyatro provamı ektim, sen arkadaşlarını. iki saat kadar konuştuk ve senden nefret etmem gerekirken daha da bağlandım sana. o kadar çok eğlenmiştik ki ikimizin yüzünde de gülümseme vardı ayrılırken. beni ders çalıştırdığın günü hatırlıyor musun? matematik özürlüsüydüm, ezberletene kadar silip silip çözdürmüştün bana soruları. gitmem gerektiğinde de beni arada yaptığın gibi minibüse bindireceğini söyledin. her gelen minibüse bir kulp taktın sonra. 'bu çok yeni, bu çok eski, bu çok dolu, bu çok boş, bu çok mavi....' geç kaldığımı söyleyince bir tanesini beğendin. binmeden önce sarılmak istedim. gözün parladı sanki. ilk ve son defa o gün sarıldın bana. ama yalandan değil, sahici sarıldın dakikalarca. ben ki sarılmayı severim, o güne kadar kimse bana o kadar sıkı sarılmadı. sonra ben 'minibüs kaçtı değil mi?' dedim. sen de gülerek nefesini saçıma verdin. sarılmayı bıraktık ama hala yakınımdaydın. yüzlerimizi inceliyorduk. güldün tekrar. 'tamam son gelene bin!' dedin. kovdum, gitmedin. sadece bir adım uzaklaştın ve binene kadar beni izledin o elektrik direğinin arkasından. vedalaştık. ben bindim. minibüsteki tüm insanlar bize bakıyordu sanki. sandım ki sen de beni sevmeye başladın. öyle hareketlerin vardı ki, kalbimi bir uçurumun kıyısından aşağı yuvarlıyordu. ben her şey iyiye gidiyor diye düşünürken beni bir kez daha reddettin. bu sefer arkadaşınla gönderdin haberi. olsun, ben yine sevdim seni. yine kek istedin benden, yine yaptım. yine tüm hocalar bize laf attı çok yakınız diye. güldük geçtik. şenlik haftası seni son bir kez gördüm. tatile gittin ve geri gelmedin. kavga ettik saçma bir olaydan. sana benim seni sevdiğimi söyleyen arkadaşım aramızı açtı. bir daha telefonlarımı da açmadın. şimdi o arkadaşım senin gideceğini söylüyor. hani okulumun yakınındaki yere gelecektin? ben senin yüzünü iki saniye görebilmek için okul değiştirmedim. sen karadeniz'de üniversiteye gidiyorsun, ben senin anılarının olduğu bir okulda sıkışıp kaldım. atlattım sanmıştım. seni düşünmeyince kolaydı. seni deli gibi özledim. o gün daha uzun sarılmadım diye pişmanım, bize grubun anne-babası yakıştırması yapıldığında senin gülüp benim sinirlendiğim ve gülüşünü daha uzun süre izlemediğim için pişmanım, beni kurs çıkışında beklediğinde sınıftan sana daha uzun süre bakamadığım için pişmanım, seninle daha çok iddiaya girmediğime pişmanım. en çok da seni kime anlatsam nefret ettiği halde, seni sevdiğim için pişmanım. elveda, babamdan sonra, en büyük kırıklığım. bu gece senin için ağlayamıyorum bile.
    ... diğer entiriler ...