bugün
yenile

    vatanını satıp kaçmış üç milyon uyuz

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    şimdi bardağa iki tarafından da bakalım. hem suriyeli hem de türk açısından. savaş ilk patlak verdiğinde parası olanlar ya da bir şekilde bağlantısı olanlar türkiye'yi avrupa'ya gidiş yolu olarak kullandılar. türkiye de sadece yol masraflarını çıkarmak için çalıştılar. asıl hedef avrupa çünkü daha özgür yaşam ve daha iyi standartlar. doğal olarak türkiye'ye giriş yapan suriyelilerin hemen hemen hepsinde avrupa'ya gidiş fikri vardı. ilk gidenler şanslıydı çünkü savaşın taze olmasıyla neredeyse bütün ülkeler kapı açtı. yaşadığım isveç, 80 bin kişilik anlaşması olmasına rağmen alınan sayı 163 bine ulaşınca bir çok avrupa ülkesi gibi kapıları kapatmaya başladı. bu rakamların türkiye'ye oranla çok düşük olması yanıltmasın. o ülkeler suriyeli aileyi ülkeye almadan önce işleri, evleri sigortaları ve maaşları ayarlandıktan sonra ülkeye alınıyor. bizim gibi buyur geç demiyorlar. bu olayın suyu çıkmaya başlayınca suriyeliler kaçak yolları denemeye başladı ve bildiğiniz o trajediler ortaya çıktı. en son kalanlar artık gidemeyeceklerini anlayınca son çare türkiye'de kalmayı seçtiler savaşa geri dönmektense. peki türkiye'de kalanların piyasaya etkisi be oldu? 1. devlet tarafından sağlanan destek hepsine yetmeyince dilencilik ya da suça yönelim başladı. bu da ortamdaki güvensizliği artırdı. 2. zaten kaybedecek bir şeyleri olmadıkları için karın tokluğuna çalışırım mantığıyla girdikleri tüm piyasalardaki yerli işçiyi bitirdiler. 3. bir sure sonra sayıca artınca uyum sağlamak yerine kendi kurallarını devam ettirmeye çalışarak kültür çatışmasına neden oldular. şimdi bu insanlar vatandaşlık istiyor çünkü kolay lokma. avrupa'dan daha kolay hem de. bir de bir türk'ün gözünden bakalım. savaş ilk başladığın biz türk'üz garibi yoksulu koruruz diyerek kapımızı aştık. savaş nedir biliriz diyerek ne protokol dinlemeden pasaport sormadan içeri aldık. tabi by süreçte pkklısı da girdi işidlisi de. sonra bu kamplar kuruldu ama o kamplar dolup taşmaya başlayınca bir yandan şikayetler başladı nereye kadar gidecek bu iş diye? çünkü hem devlet vatandaşına vermesi gereken desteği bu insanlara veriyor hem de sayıları giderek artıyor. üstelik uyum sağlamayı reddediyorlar. üstelik bazılarına verilen destek (burs ve üniversite imkanı gibi) kendi vatandaşına verilmez olan şeyler. doğal olarak türk halkı da misafirperverliğinden geçti. çünkü bu iş artık yüzsüzlük oldu. peki misafir olarak gelip kendi evine ortak olmaya çalışan bu insanları türk halkı neden sineye çeksin? ki zaten büyük bir kısmı asgari ücret ile geçinmeye çalışırken neden uyum sağlamak istemeyen birine sağlanan bu imtiyaza göz yumsun? sonuç olarak biraz bizim ilk baştaki göz yummalarımız biraz da devamında olan hatalı politika bizi bu noktaya getirdi. benim bu noktadan sonraki şahsi görüşüm vatandaşlık verilmemesinden yana. bunun nedeni ise şu ana kadar bu insanların bu ülkeye hiç bir katkı sağlamamasından dolayıdır. vatanını terketmiş etmemiş o tartışılır bir durum ancak, gelip bu ülkeye katkı sağlamadan ülke halkına verilmeyen tavizleri alıyorsan kusura bakmayın ama misafirperverlik ayrı enayilik ayrı derim.
    ... diğer entiriler ...