bir insanın hayat boyu verip verebileceği en büyük sınavdır. ancak bunu anlamak çok ciddi bir zihinsel evrim geçirmek gereklidir. yani intihar ne
albert camus‘nun ne de
dostoyevski‘nin bahsettiği şeydir. intihar, başlı başına bir sınavdır. ve kişi hayatın bir noktasından sonra tüm ömrünü onun etrafında geçirir. bahçesinde dolanır. suyundan içer. havasından solur. yüzüne dokunur. nefesini içine çeker.
intihar,
kayıtsızlıkla birlikte en şiddetli
varoluş şeklidir. çünkü yaşam hiçbir insanın kendi tercihi değildir. kendi tercihi olmayan bir yaşamda insanın yaptığı veya yapmadığı her şeyse, bir hiç hüviyetindedir.
intihar etmek ya da hayata dört elle sarılıp her şeye tırnaklarını ve dişlerini geçirmek gibi.
(bkz: ölüm)