benim hayatım boyunca öğrenmeyi ve öğretmeyi seven bi insan oldum. okulu severdim dersleri dinlerdim sadece not almazdım. 7 yıl boyunca yurtlarda kaldım. sürekli dinledim öğrendim. öğrendiklerim ufkumu genişletti. sonra bigün hocalarım bana verebilicek bilgileri olmadığını söyledi. başka yerlere gittim. çoğu aynı şeyleri tekrarladı. daha büyük hocalara gittim. onlarında söyliyecekleri bitti. sonra yurtları bıraktım. eve döndüm. düşünmeye başladım. bi yerde saçma gelmeye başladı. sonra saçma olmayanbi din var mı diye düşündüm. araştırdım. ateizm'i araştırdım. boşluklar çok fazla oldu yine cevabı olmayan sorular oldu. sonra soyuma gittim gök türklere gök tanrıyı araştırdım. ve kendi salaklığıma üzüldüm. ilk okuduğum şeyler orhun abidelerinin çevirileri oldu. srekli devlet işleri anlatılıyo denilen yazıtlarda gök tanrıyla ilgili bilgiler buldum. bundan ziyade yaradılışla ilgili. gök tanrı islamdan daha eski bi din ve yaradılış öyküsü islamla aynı sadece isimler farklı. ve bu aklıma şu soruyu getirdi"gök tanrı mı islamdan çalmıştır islam mı göktanrıdan?" işte burdan sonra olayın rengi değişti. her yerde dediğiniz allaha mekan izafe edip etrafında dönünce hacı olmak. kaderi sorgulama diyip geçiştirmek. bunlar saçma geldi bana. ben kimseye gel sende benle aynı şeye insn demem kardolar. ama sadece sorgulayın. evrene bakın bu kadar mükemmel bi düzeni yaratan tanrı asla dininde açık nokta bırakır mı. peki bu kadar mükemmel bi tanrı bi insanın da yazabileceği bi kitap yollar mı yazar göklere gerçekten mucize olarak bizim yapamadığımızı yapar vee göklere yazar bi insan gibi kitap yazmaz. kaderi sorgulama demez. çünkü bizim sorgulamamamızı isteseydi bize akıl vermezdi. hafıza verirdi. lütfen kardolar bana cevap vermekten ziyade düşünün ve bi sorgulayın eğer mantıklı gelirse islama inanın ben bişey kaybetmem.