beni çok sinirlendiriyorsun gitme
başka şehirler uzak bana
yakın gözlüklerin burda
gözlerin uzak
atkın beren burda
saçların yasak
sözlerin aklımda
kelimelerin tuzak
niye bu kadar sevdim seni gitme.
düşün beni
ağzım kurur
boğazım düğümlenir
üşürüm yorganım kısa
ayaklarım dışarıda kalır
hastalanırım
gece çok içerim dışarıya çıkarım
bizim orası pis bir yerdir
bak belaya karışırım gitme.
ellerin yüzüme değmezse
hiçbir şeye değmez
bana sokulmazsan
sana sarılmam
bak az bulunurum çok konuşmam
küserim bilirsin ya da bilmezsin gitme.
doğru yol yok
sana çıkmıyorsa sokak
zevk almam başkasından sen başkası olursan
kaybederim kendimi hiçbir şeyimi bulamam
işin gücün yok mu senin gitme.
türkçem bozulur
dahi anlamda de’yi ayrı yazmam
ağzım bozulur
lütfen demem kibar konuşmam
ashabım bozulur
kavga çıkartırsam sağlam bırakmam
güvenli değilim diyorum
bak deli deli konuşuyorum gitme.
taze fasulye boğazımdan geçmez
bayat ekmek beni bozmaz
sadece suyla yaşarım
saçım sakalım uzar kendimi bozarım
sokakta yaşarım
sersefil yaşarım
içip içip yaşarım
sensiz de yaşarım ama gitme.
gözlerim senin memleketin olmazsa
kör olurum her şehir bana yarım
sözlerim sana değilse hiç kimseye
hiç kimse teselli edemez beni
işi gücü bırakırım
yalnızım ulan sensiz
yakarım aldığın her şeyi
ateş olurum dumanın çıkar
laf söz çıkar
kırma gurumu
kül etme beni
yâd eller buralar
çok ağlıyorum gitme.
ben senin defterinim
silme yazdıklarını
ben senin yağmurunum
islatma başkasını
ben senin sigaranım
söndürme beni
bak anlatamıyorum
biterim gitme…
muhammet saral'ın kaleminden ve sesinden muazzam bir şiir, alışkın olunmayan bir şiir okuma tarzıyla söylenmiş ama muazzam. gitme demekten başka çaresi olmayan bir adamın tehditleridir bunlar, öylesi acı tehditlerdir ki insanın kalası gelir. insan ''deli deli konuşuyorum'' diye tehdit eder mi yahu, elden bu kadar mı bir şey gelmez.