bugün
yenile

    aşk acısı

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Yüzyıllar önce yani daha saçlarım beyazlamamışken aşk acısını her şey sanırdım. Ergen benmerkezciliği de var. Kimse benim gibi sevemez, kimse benim gibi acı çekemez. En çok ben sevdiğim için en çok ben üzülürüm kafasında biriydim. Çünkü gerçek acıyı tatmamış şımarık bir çocuktum. O dönemlerime de kızamıyorum pek aslında. Sevdiğim herkes hayatta ve yanımdaydı. O zaman en büyük problemim sevdiğim kişiye kavuşamamaktı. Abarttım da abarttım bu üzülme durumunu. Hayatımın -sonradan fark ettiğim kadarıyla- en güzel zamanlarını bile isteye heba etmişim. Şimdi de aslında aşk acısı çekmem gereken bir dönemdeyim. Sevdiğim adamla bir hiç uğruna ayrıldık. Ama hayat insanın önüne öyle şeyler çıkarıyor ki insan bu duruma bile üzülemiyor. Acı eşiğim son 3 senede o kadar yükselmiş ve "ben bunu yaşadım, başıma bu geldi" şaşkınlığını sindire sindire yaşadığım için şu an olan hiçbir şeye şaşıramıyorum. Yaşadığım olaylar silsilesi "Öyle mi olmuş? Olabilir" düşüncesini öğretmiş bana. Aşk acısı yaşadığım, dertsiz günlerimi özlüyorum. Aşk acısı geçermiş ama sevdiğin insanları kaybetmek geçmiyormuş.
    ... diğer entiriler ...