bugün
yenile

    exercices de style

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    t: “hiçbir edebi türe ait olmayan, bir dilbilim kitabı gibi değerlendirilebileceği gibi mizah kitabı olarak da okunabilen Biçem Alıştırmaları, Queneau'nun en önemli eseri.” Queneau aynı hikayeyi 99 farklı şekilde anlatmış, bildiğim kadarıyla türkçeye sadece 2 kişi çevirmiş, armağan ekici ve ferit edgü. armağan ekici biçem alıştırmaları, ferit edgü ise yazmak eylemi olarak çevirmiş ama ferit edgü’nünkü tam çeviri değil türkeçeleştirme. kitapta anlatılan olay bi adamın otobüse binmesi, otobüste bir tartışmaya tanık olması ve indiğinde birinin ona düğmesinin eksik olduğunu söylemesi. ferit edgü direkt olayı değiştirip farklı kısa bir olay üstüne farklı yazma şekillerini göstermiş. böyle kitaplar genelde çok çevirilmez çünkü çevrilmesi zor, türkçede ifade edilemeyecek birçok şey var ve her yayınevi bunları yayınlamaz. armağan ekicinin çevirdiği iki yazım şeklini örnek vermek gerekirse; --- spoiler --- Imparfait C'était midi. Les voyageurs montaient dans l'autobus. On était serré. Un jeune monsieur portait sur sa tête un chapeau qui était entouré d'une tresse et non d'un ruban. Il avait un long cou. Il se plaignait auprès de son voisin des bousculades que ce dernier lui infligeait. Dès qu'il apercevait une place libre, il se précipitait vers elle et s'y asseyait. Je l'apercevais plus tard, devant la gare Saint-Lazare. Il se vêtait d'un pardessus et un camarade qui se trouvait là lui faisait cette remarque : il fallait mettre un bouton supplémentaire. Edilgen çatı ("Imparfait" yerine) Saat öğle vakti öldürülmüştü. Otobüse bazı yolcular tarafından biniliyordu. Sıkıca birbirlerinin üzerine yığılıyorlardı. Bir şapka, şapkası bir kurdelayla değil de bir sicimle çerçevelenmiş bir genç adamın kafasına takılmıştı. Uzun bir boyun, bu genç adamın karakteristiklerinden biri olarak görülebilirdi. Genç adamın yanındaki adama genç adam tarafından şikâyette bulunuluyordu, onun tarafmdan kendisine uygulanmakta olan iteklemeler hakkında. Boş bir koltuk, genç beyefendi tarafından görülür görülmez, onun tarafından koltuğa doğru savrulundu ve koltuğun üzerine oturuldu. Genç adam sonra Saint-Lazare garımn önünde görüldü. Bir palto tarafmdan sarmalanmıştı ve kendisine, orada bulunmakta olan bir arkadaşınca, paltosuna bir düğme daha ekletmesi gerektiği yoluna çıkan bir laf edilmekteydi. --- spoiler --- --- spoiler --- Gastronomique Après une attente gratinée sous un soleil au beurre noir, je finis par monter dans un autobus pistache où grouillaient les clients comme asticots dans un fromage trop fait. Parmi ce tas de nouilles, je remarquai une grande allumette avec un coup long comme un jour sans pain et une galette sur sa tête qu'entourait une sorte de fil à couper le beurre. Ce veau se mit à bouillir parce qu'une sorte de croquant (qui en fut baba) lui assaisonnait les pieds poulette. Mais il cessa rapidement de discuter le bout de gras pour se couler dans un moule devenu libre. J'étais en train de digérer dans l'autobus de retour lorsque je le vis devant le buffet de la gare Saint- Lazare avec un type tarte qui lui donnait des conseils à la flan, à propos de la façon dont il était dressé. L'autre en était chocolat. Gastronomik  Güneşin kızdırılmış tereyağında hafifçe öldürüldükten sonra, fazla beklemiş peynirin içinde kurtçukların kıvrandığı gibi kıvranan müşterilerle dolup taşmış bir şamfıstığına kendimi atabildim. Hesabı ödedikten sonra, bütün bu eriştelerin arasında boynu bir kereviz sapı kadar uzun olan ve muşmulasının tepesine ne idüğü belirsiz bir tencere kondurulmuş olan bir kornişona rastladım. Bu tatsız şahıs, yanındaki bir düdüklü tencere pancarlarını pestil yaptığı için fokurdamaya başladı. Ama sonra yutamayacağı kadar büyük bir lokma ısırdığını fark edince, avcıyı görmüş bir sülün gibi havalandı ve bir köşede suyunu çekmeye hazırlandı. --- spoiler --- kısacası; çeviri, çeviri karşılaştırmaları ve dil bilim için dolu dolu bir kaynak.
    ... diğer entiriler ...