"Ortalığın karışması" durumunda söylenen söz.
Bu sözün şöyle bir hikayesi var;
Ali diye bir adam varmış. Bu adam bir gün üzüm bağı satın alır, adam bağı satın alır ama bir türlü bağına gidemez. Bu Ali, çok yardımsever biriymiş. Hiç yok demeyi bilmezmiş, kim çağırırsa; kendi işini bırakıp onun işine koşarmış. Milletin işine gitmekten Kendi bağına bakamayan Ali, bir gün bağına gelip baktığında her taraf ot ile dolmuş. Ortalıkta bağ diye bir şey kalmamış, aslında bağ var ama haşereden ve yabani otlardan bağı hak getire. Bağ karmaşık bir hal almış.
Gel zaman git zaman, kel Ali'nin bağı ünlü olmuş işte.
(bkz: ortalığın kel ali'nin bağına dönmesi)