bugün
yenile

    birhan keskin ve aslı serin'in ortak şiiri

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    anıt sayaç sitesine ve kadın cinayetlerine bir tepki olarak yazdıkları ağıt. şairlerin şiir açıklaması: "biz bu şiiri yazarken, özgecan henüz katledilmemişti. www.anitsayac.com sitesine ve son yıllarda hızla artan erkek şiddetine dikkat çekmek amaçlı böyle bir işe girişmiştik. son bölüm özgecan’ın vahşice katledilmesinden sonra yazıldı. ve anladık ki artık bu şiire devam etmek başka türlü bir acizliğe dönecekti. çünkü yaklaşık 2 ay süren bu şiir çalışmasında hemen her gün başka bir kadın cinayetine tanık olduk. çok üzgünüz ama yasta değiliz. hiçbir devlet "büyüğünden" ve hiçbir saraydan adalet beklemiyoruz. "kadınlar savaşçıdır" diyen didem madak'ı selamlayarak, içimizdeki yerlileri dürtüyoruz. biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir. ama unutmasınlar ki meydanlar, sokaklar bizimdir." 16 Şubat 2015 *** ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz. ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz. şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz. erkek ve kadın, iki farklı hayvan. ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan. mesele bu değil, mesele başka. niye sevsin pembe tülleri kırmızı pancurları ve niye aynı evde yaşasın bir fille mesela aha kırılacak bir vazo birazdan. bir yatırımcı değiliz, tamam öncesinde büyük hesaplar, planlar, bütçeler filan ama sevmek diye bir şey var, geçelim dersen o da var bize çizilmiş kalın çizgiler, gerilmiş ipler var alnımızı kıllı elleriyle karalayanlar yetmedi komple silenler çaresizlik var birhan bak: türkiye’nin güneyinden üzücü haberler geliyor türkiye’nin kuzeyinden üzücü haberler geliyor türküye'nin doğusundan üzücü haberler geliyor türkiye’nin batısından üzücü haberler geliyor türkiye giderek üzücü bir habere dönüyor… sevmek dedin ya, aklıma oscar wilde’ın bir dizesi geldi bak! “çünkü herkes öldürür sevdiğini” diye ama öldüreceksek sevdiğimizi oscar sevmek niye? ama bundan da önce aslı, bundan da çok önce başka bir şey var, boynumuzda asılı olan. koy kadını bir tarafa, koy kadını bir tarafa koy kadını bir tarafa, var. âdem var ve onun kaburgası filan. sayaca gelirsek sayalım bir de bu yandan: türkiye’nin güneyinde bir adam yere çömeliyor. türkiye’nin kuzeyinde bir adam yere çömeliyor. türkiye’nin doğusunda bir adam yere çömeliyor. türkiye’nin batısında bir adam yere çömeliyor. türkiye giderek çömelen adamlara benziyor. onların dikliği bizim yataylığımız pornografik bir görüntü verebilir. değil! çömelmek yani pişmanlık yasası, kendimde değildim içmiştim safsatası çömelmek: törelerimiz böyleydi ben istemezdim filan çömelmek: bana karılık yapsaydı çömelmek: telefonla konuşmasaydı çömelmek: boşanmasaydı onlar koca, onlar baba, onlar sevgili onlar devlet. eşitlik istediğimizi sananlar yanılıyor kim eşitlenmek ister hırsızlar ve katillerle birhan! sana bir şey diyeyim mi aslı? cinsine koduğum derdi benim dedem kendi cinsine. yani cinsiyete bölünmeden önce öyle kalsaymışız ototroflar gibi filan. koyuyor insana tabii. bazılarını “insan” hanesinde sayarken belki de şöyle bir şey: bir düştü insan bir zaman hurafesiyle yaşıyoruz ondan arta kalan. kadınların kaburgadan yapıldığına kadınları bile inandıran neydi birhan? asıl mesele diyorsan buraya dönelim, şimdiye söyle artık başımıza bu işleri açan yine erkekler değil miydi? dönelim van’da bir kadına, dönelim mardin’de, dönelim izmir’de dönelim birhan bak geç oluyor hava kararıyor evimize dönelim bize bunları söyleten neydi, gülerken ağız kapatmayı, ağlarken saklanmayı her lafa karışmamayı, yazmamayı birhan, çizmemeyi bize dayatan kimlerdi giydiğimiz etek boyuna, doğuracağımız çocuğa karar verenler kim kadınlar ilk sevişmesinde neden babasının yüzünü gördü küçücük kızlar dedesi yaşındaki adamlarla neden neden genelevler var neden hep bir kadın otobanda ütü reklamında bir kadın çıplak otomobil fuarında bir kadın öyle arabalar üstünde, neden doğum günlerimizde bize mutfak robotu hediye edenler kimlerdi şakağımıza silahı dayayanlar kimler, kimlerdi birhan? televizyonu açtım güzel bir kış sabahı güneş öyle tepede sanki her şey aklanmış basbayağı tepede bir adam karısını eve kilitleyip sigara söndürmüş bir kadın birhan bak doktorlar söylemiş, bebekle yalnız bırakmayın demiş haklısın neden sevsinler pembe tülleri, iki ayrı tür neden illa bir tamamlanmamış bir evrimin projeleriyiz belki de zıvanalı geçme tekniği nedir aslı bilir misin? bak öğren bunu. çünkü bu şiir birbirine geçmiyor. acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor. bitişmiyor. birinin acısı öbürüne geçmiyor. bütün kadınlara bundan böyle başka türlü “ateşli” olmayı “şiddetle” öneriyorum aslı çıkıp iki oda bir salondan ateşli silahlar elimizde, uma’nın kılıcı belimizde, savunma ve dövüş sanatlarında ustalıklı. anitsayac’ta bu kadar kadın ismi yeter, yeter artık, yeter çıkalım zıvanadan.
    ... diğer entiriler ...