bugün
yenile

    asosyal itiraf

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    ekşi'de iki gündür mavi paltolu kız konuşuluyor. bi çaylak sözlük yazarı birini görmüş metrobüste, hoşlanmış ondan. bulmuş galiba kızı sözlük sayesinde, öyle yazmış entry'nin sonuna. çok acayip altan. aynısı benim başıma gelmişti ekim ayında. ekşi sözlük'te eski kız arkadaşım da yazar. şimdi o okuyup üzülmesin kızcağız. buraya yazmak istedim olayı. nasıl olsa kimse tanımıyor burda beni. niye ısrarla yazmak istiyorum lan? neyse. metrobüsteydim ben de. üniversiteli bi kızla karşılıklı duruyorduk ayakta. akranız aşağı yukarı belli. çantasında t cetveli vardı. mühendis galiba. bi ara telefonuna baktım, sözlük açık. ama nickinin yanında zarf ikonu yok. ama ben butonu var yukarıda. yani yazar değil, çaylak. bir iki kez sallantıdan birbirimize çarptık, gülümsedik, o kadar. sonra yanımdaki koltuk boşaldı. buyrun siz geçin dedim. yok siz buyrun dedi. o koltukta ben oturuyordum, yaşlı bi amca gelince kalkmıştım, o yüzden teklif etmişti bunu bana. gayri ihtiyarı şekilde "yok ben stada bakıcam da siz oturun" dedim. sesli güldü. gülecek tabii. vodafone arena'nın inşaatını kastetmiştim. cidden sırf onu görmek için oturmadım. işlerim yoğun, beşiktaş'a uğrayamicaktım. ama istanbul'a kadar gelmişiz bi inşaatımıza bakiyim dedim metrobüs camından da olsa. stadı görünce heyecanlanan saftirik bi bünyeye sahibim. neyse. o oturdu, ben de burnunun dibinde ayakta bekliyorum. yine sözlüğe girdi. o sırada kafayı kaldırıp bana baktı. çaylaksın galiba dedim. evet sen? dedi. yazarım ben de dedim. nickimi sordu. artislik yaptım sığır gibi. söylemiyim kesin biliyosundur dedim. sık sık debe'ye giriyordum o aralar, o gün de debedeydim amk daha birkaç dakika önce okudu yazdığım entryi. sonradan pişman oldum tabii. ekşi profilimde twitter sayfam da var. belki ordan takip ederdi ne bileyim. bahçelievler durağına geldik. bi sonraki durakta inecektim adını unuttum şimdi. ben iniyorum dedim. peki, hoşçakal dedi. hoşçakal diyemedim galiba hatırlamıyorum. neyse indim ben yürürken düşündüm lan acaba sözlükte başlığını açsam mı? entry sonunda "o çaylak bunu favlasın ben bulurum" desem olmaz, bi ton çaylak sırf itliğine favlar. mail bıraksam olur aslında dedim. cesaretlendirdim kendimi. tamam lan dedim şu iş bitsin açıcam başlığı. metrobüste gördüğüm t cetveli olan kız. başlık bile hazır heheyt. iş görüşmesi için istanbul'daydım. mülakattan sonra arkadaşıma gittim onda kaldım. akşam ona da bahsettim vaziyeti. dedim ver şu bilgisayarı, kızı bulucam. bulup napcan? dedi. ibretlik soru amk. hasiktir dedim, harbiden lan bulup napcam. ben yarın gidiyorum yaşadığım şehre-ege-. açacağım başlıkta bundan bahsetsem millet epey dalga geçerdi. 2 günlüğüne istanbula gelmişim, metrobüste gördüğüm kızın peşinde koşuyorum. sik gibi hikaye. soğudum arkadaş, napim. zaten kız da sadece samimice konuştu benimle. sanki "güldü kesin vercek" moduna giren abazanmışım gibi hissettim kendimi. vazgeçtim. ha şimdi ben bunu niye anlattım. millet sevişiyor azizim. aşık oluyorlar birbirlerine. hem de ilk görüşte. dün bu başlığı görünce sevindim. lan dedim, lavuk trollemiyodur inşallah. ve umarım bulur kızı. az önce baktım tekrar entry'e, bulmuşlar birbirlerini telefonlaşmışlar bile. kız da ondan ilk görüşte hoşlanmış. ah be g.a.v.o.h.s.b -bu ne biçim nickmiş be- senin hiç böyle hikayen olmicak galiba dedim. bi kere ilk görüşte hoşlanılacak bi tipe sahip değilim. göz var izan var. o yüzden seviniyorum, mutlu oluyorum böyle insanları görünce.
    1gönlü güzel olanın nasibini hak verir hocam :) - nester 14.02.2016 23:03:27 |#3038095
    ... diğer entiriler ...