bugün
yenile

    babaanne

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    babaannemin gençliğine şahit olan insanlar, benim aynı babannem gibi olduğumu iddia ederdi. Ben de kızardım babaanneme şakayla karışık: "mis gibi göz rengin var, çok güzelsin. Bana vere vere kısa boyunu mu verdin" diye. Çünkü insanın dedesi aşırı uzunken, sırf babaannesine çektiği için minicik kalması hafif kırıcı. Genlerde o imkan var ama işte kullanılmamış. Neyse, babaannem de gülerdi bana. Güzel ve nahif bir gülüşü vardı. Nazikti. Her hareketi ile nazikti. Orta ve yüzük parmaklarından hiç çıkarmadığı o 2 yüzüğü ile de zarif görünürdü. Sade ve şıktı. Çok güçlüydü, çok çalışkan biriydi. Vücudunun sağ tarafı felçli olmasına rağmen yapmadığı iş yoktu. Bu yüzden bizim de boş oturmamızı istemezdi. Bize bir sürü şey öğretirdi. Biz onun öğrettiği işleri yapınca da mutlu olur, gururlanırdı. Bazen çatışırdık çünkü tezcanlıydı. Dediği söz anında yapılacaktı ve ben de keyfim ve kahyası ile mutluydum. Kız torunları içinde en çok beni, tüm torunları içinde de en çok abimi severdi. Hiçbirimizi ayırmadı ama bu belliydi. Kendi de derdi. :) Küçükken bir dönem beni koynunda uyuttu. Sevgisini böyle belli ederdi. Biz kocaman olana kadar tek yatmadı babaannem. Hep yanında biz vardık. Üzülmeme dayanamaz, sevincime de bayılırdı. Masmavi gözleri parlardı, masmavi gözleri dolardı. Ayrıydı. Gençken yaşadığı zorluklar, yaşlılığında da ona güç vermişti belki de. Baktırdığı bir fal yüzünden hep 82 yaşında öleceğini söylerdi. Korkar, endişelenir ama yine de dalga geçerdik. 82 yaşı bitince hep beraber gülmüştük. 82 yaşından bu yaşına kadar defalarca yırttı kefeni. Hepsinde en sonunda derin bir oh çektik. 90 yaşındaydı ve hayatta kalmak için verdiği savaşı artık kaybetti. Yırtamadığı o kefenle, biricik oğlu ve biricik torunu koydu babaannemi toprağın altına. Gönlü temiz kadındı, dünya iyisi biriydi. Bir sürü insanın sevgisini kazanmıştı. Kimseye zararı olmamış, mis gibi evlatlar yetiştirmiş. Belki de tüm bunlar için bile, pandemi sürecinde olsak da her şeyi istediği gibi oldu birkaç noksan hariç. Bunca insanın sevgisini nasıl kazanmış insan şaşırıyor. Ama gurur da duyuyor. Biricik, canım babaannem ve hatta babaannişkom. Her şey şaka gibi. Sen hep gelecekmişsin gibi. Odanın önünden geçerken baktığımda seni görecekmişim gibi. Anlatmayı çok sevdiğin o hikayeleri yine anlatacakmışsın gibi. İyi bir yerlerde olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor ama insanoğlu bencil. Hep benle kalsın istemiştim, daha önceki entrylerimde de var babaannem. İyi ki var. İyi ki vardı. Meleğim.
    ... diğer entiriler ...