az önce evin kapısı minik yumruklarla tıklatıldı. annem kapıyı açmaya gitti, babam kimin geldiğini anlayıp gülmeye başladı, ben de içeriye dolacak sesi beklemeye başladım. i̇çeriye minicik biri girdi, sırtında çantası ile. annemin yüzüne bile bakmadan "nisyan teyzem neredeee" diye evi aramaya başlamıştı ki karşısında kollarını iki yana açmış onu bekleyen nisyan teyzesini gördü. koştu geldi sarıldı.
hala bebek, hala bebek gibi kokuyor. sarıldım, kulağına "seni çok seviyorum" diye fılsıldadım. her seferinde şımarıp "ne?" dedi. belki 10 kere söyletti bana ve sonra kikirdeyip "ben de seni çok seviyorum" diye fısıldadı kulağıma.
arkadaşlar yüreği erimiş bir teyzeyim. senin ağzını, yüzünü, gözünü, kaşını yerim çocuk.
buz devri izlemeyi en çok senle sevdim.
not: bunu yazarken de "izlesene nisyan teyze" diye elimi tuttu. ellerim soğukmuş, şimdi ısıtıyor. ah kalbiimm.