bugün
yenile

    game of thrones

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    7. sezonunu merakla beklediğim televizyon dizisi. şimdi arkadaşlar geçen sezon 9. bölümden sonra bu başlığa uzun bir entry girmiştim ben. ancak daha sonra ne olduysa bu başlıktaki entrylerin hemen hemen hepsi silindi bir şekilde. tabii benim entry de kayboldu gitti arada. sağ olsun madridli bela entrymi geri getirmek için bir şeyler yaptı diye biliyorum ama teknik ekip bir şey yapamadı sanırım öyle kaldı o durum. işin garip kısmı o entryi az önce bilgisayarımda tesadüfen buldum. nasıl olduysa kaydetmişim onu. bu nedenle sözlükte kalması için tekrar kaydediyorum. 6. sezon 9. bölümü için şu piçlerin savaşı bölümünün eleştiri/analiz entrysiydi. dizinin başlamasına daha çok varken küçük bir nostalji olur hem, dursun burda. ----s6e9 sonrası entry---- (bkz: dizi nedir) (bkz: nasıl yapılır) dikkat iş bu entry aşırı spoiler içerir. --- spoiler --- evet arkadaşlar etkisi uzun süre hissedilecek inanılmaz bir bölüm oldu. s6e9 için bir şeyler söylemeliyim. öncelikle 6. sezonun çoğu bölümünde ışid'den muzdarip masum müslüman gibi gerçek game of thrones bu değil. gerçek got bu değil diye diye gezmek zorunda kaldım. zira bu dizinin neler yapabildiğini biliyor ve istiyordum. 6 sezondaki tüm bölümlerin önüne geçebilecek kalitede bir bölüm oldu. emeği geçenlerin ellerine sağlık. çekiminden tutun da aksiyonuna oyunculuğuna zekasına, ayrı ayrı muazzamdı. bölümü baştan itibaren ele almak istiyorum ki sona doğru jon snow hakkında enteresan bir düşüncem var. öncelikle önceki bölümde rahatsızlık uyandıran khaleesi cephesinin sahnelerinden eser yoktu. gayet güzel bir içerik sunuldu. tyrion lannister'ın önceden zincirlerini saldığı ejderhalar nerede ki derken onlar da katıldılar. (bkz: çok da iyi oldu çok da güzel oldu) ayrıca şunu da söyleyeyim felipe melo ve tyrion lannister'ın kendine has cool tavrı ve davranışları ayrıca çok hoşuma gidiyor. yeter ki saçma sapan muhabbetlerini gözümüze sokmasınlar. yara greyjoy ile khaleesi arasında geçen diyalog çok enteresandı. babaların ortak noktalarına yapılan göndermeyi çok beğendim. özellikle yara greyjoy'un "evlenme teklifim yok ama uyarsa her türlü" cümlesi kahkaha attırdı. böylelikle geçen bölüm durduk yere yara greyjoy'un karılara hayvani saldırmasının sebebini anladık. sırf bu espri için herhalde. ehehe. khaleesi sonunda 6 sezon süren serüveninde elle tutulur makul bir ordu ve donanmaya sahip oldu. önümüzdeki sezon olaylar bunun üzerinden yürür zannımca. sir davos'un oyuncağı bulması ilerleyen bölümlerin hikayesi için gerekli olabilir ama bunu neden bu kadar zorlama bir yolla anlattınız inanın anlamıyorum. gelelim isminin hakkını sonuna kadar veren piçlerin savaşı'na; bu noktada jon snow ile ilgili dirildiğinden beri düşündüğüm ve ramsey bolton'un mektubunda incilden alıntıların olduğunu öğrendiğimden beri iyice ikna olmaya başladığım durumdan bahsetmeliyim. george r. r. martin jon snow'u geri dirilterek hz. isa'nın geri dönüşünü temsil ediyor. jon snow got evreninin mesih'idir. şuandan itibaren jon snow yerine isa mesih ismini de kullanacağım. böylelikle akla daha çok yatacaktır. savaş toplantısında sir davos sayı üstünlükleri sebebiyle onların saldırmalarının zorunluluğundan bahsediyor. jon snow kuşatma olmaması için kendi taraflarına hendek kazdırıyor. plan ne? savunma stratejisi ile düşmanı üstüne çekmek. sansa biliyor tabi ramsey bolton'un kurnazlığını. onun oyununu oynuyorsun diyor, tuzağa çekecek tuzağına düşme diyor. tam burada isa mesih melisandre ile görşüyor. melisandre isa mesih'in tanrı tarafından gönderildiğini büyük planın bir parçası olduğundan bahsediyor. tam da yakıştığı gibi. savaş alanında plan belli tuzağa düşmemek ve saldırıya geçmemek. isa mesih'in rakibi kim? ramsey bolton. yani yeryüzünde mesih'in durduracağı bozguncu. deccal. ney ney? -"deccal" george r. r. martin piçlerin savaşı ile kıyamet öncesi son savaşın, armageddon'un küçük bir müsameresini canlandırıyor bizlere. bütün telkinlere rağmen isa mesih tuzağa düşüyor çünkü merhamet ile dolu. savaş aklının önüne geçen bir iyi yüreği var. çünkü mesih olmak bunu gerektirir. tıpkı olması gerektiği gibi plana aykırı olsa da tüm ordu jon snow'un ardından gidiyor. mesih'lerini takip ediyorlar. o tanrnın eli/oğlu. jon yani isa mesih'in ilahi bir görevi var ama ölümden korkmuyor. özellikle savaşın ilk başlarında ilahi bir güç sürekli onu koruyor fark ederseniz. atlılara ordusu yetişiyor. arkasından gelen adamı at eziyor, oklar bir türlü isabet etmiyor. bunlar mantıksızlık değil ilahi planın gereğince korunuyor. burada ramsey bolton'un (bkz: deccal)hakkını teslim etmek lazım. müthiş bir savaş stratejisi izletti. önce çekti tuzağa, cesetlerden set yaptı. etrafı kuşatarak, birebirde iyi olan askerlerin gücünü kıstı. cesetlerin üzerine çıkan askerler ile de düz ovada tepe yapıp avantajlı konuma geldi. hayranlıkla izledim, inanılmaz bir savaş aklı idi. bu arada isa mesih tüm inananları ile birlikte bir oluyorlar. tam bitti derken petyr baelish pezevengi imdada yetişiyor. bu pezevengi de hiç sevemedim isterse dünyayı kurtarsın ibine! ayrıca sansa stark nasıl ama? tam stark kızı yavrum be! (bkz: baban seninle gurur duyuyordur) tormund ve wun wun ölecek söylentileri vardı. tüm bölüm yüreğim ağzımda izledim. neyse ki tormund reisi kurtardık. o son savaş alanında ağzında şah damarı olan tormund, yüzü kanlı jon snow ve oklar içinde wun wun... inanılmaz etkileyiciydi. ama her an jon'un yani mesih'in gözlerinde merhamet ve çocuksuluk da hakimdi. aynı hz isa resimlerindeki gibiydi inanın. mazlum ve mağrur. bu etkiyi ve duyguyu yakalamak için yönetmenlerin bu bölüme dair özel bir çabaları olduğundan neredeyse eminim. yazının sonunu wun wun ile bitirmek istiyorum. zira ramsey bolton piçi zerre sikimde değil hakettiğini az da olsa buldu ve sonuç olarak mesih deccal'i yendi ve kıyamet savaşları got evreninde son buldu. ehehe. gelelim wun wun'a hey gidi koca küheylan koşmana bak sen çatlarsan doğuran kısrak utansın demiş necip fazıl. ah be koca yürekli dev. sen neler atlatmıştın. ne zilletler çektin senin gibi kendi gibi kalbi büyük birine de böyle ölmek yakışırdı. ne cefakar ne vefakar bir adammışsın sen. ışığın tanrısı seni kutsasın. yüce anne seni salonuna alsın. (bkz: wun wun ölmedi kalbimizde yaşıyor) ölümüne çok üzüldüğüm listesi gittikçe kabarıyor bakalım nereye gider bu iş. wun wun'un son darbesini ramsey'in atması da ayrıca içimi acıtan olaydır. böylelikle bir bölümün sonuna geldik. üzerine kitaplar yazılacak derecede etkilendiğim bir bölümdü. bütün eleştirdiğim beğenmediğim bölümlerin etkisini azalttı. sonucunda mutluyum. ehehe... --- spoiler --- not: şimdi okudum da gerçekten çok kaptırmışım kendimi ehehe, ama hala fikrim aynı got'un tüm bölümleri arasında en etkileyici 3 bölüm arasına rahat girer birinci de olurdu yani.
    1diziler ve dizzyler kanalının got eleştirel parodisini izlermişçesine okudum. bravo +++ - paytakk penguen 08.02.2017 22:23:54 |#3112981
    0teşekkürler. :) - devriksekiz 09.02.2017 16:44:44 |#3075564
    ... diğer entiriler ...