tam yirmi dört saat, yüz dört dakikadır kafamdan sadece talcott parsons ve robert merton geçiyor. her yanımdan işlevselcilik akıyor; sözlüğün bile gizli işlevini düşünür oldum. delirdim bak, duvarlar bana cevap veriyor ben de word'e geçiriyorum.
yağmur yağıyor.