bugün
yenile

    cinsel istismar

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    - (#2331517) kelimesi kelimesine katılıyorum. birkaç eklemem var ama. "aslında mevzu bu orospu çocuklarının yok olmasında da değil. yani onları bir parmak şıklatıp yok ettik diyelim, yerine yeni orospu çocuklarının gelmeyeceğini falan mı düşünüyorsunuz? mevzu tamamen çarpıklaşmış eğitim, hukuk ve insan ilişkileri ile alakalı." güzel soru. şu; (#2331485) veya başka sayede mevcut orospu çocuklarından ne kadar hızlı kurtulursak, yeni orospu çocuklarının türememesi için o kadar zaman kazanmış oluruz. bu zamanı da eğitim, hukuk ve insan ilişkileri için verimli bir şekilde harcarsak, çok değil birkaç yıl içinde bile bu ülkeyi %90'lara varacak başarı oranıyla temizleyebiliriz. . entryde bahsi geçen seks eğitimsizliği, toplumun cinselliğe ahlak üzerinden kurduğu baskının zararı ve "düşünün avrupa'da ergen erkek çocukları 15-16 yaşında cinsel birliktelik yaşayabiliyorken 40 yaşına gelip bir kadınla aynı yatağa giremeyen erkekler var bu ülkede." tespiti çok doğru. ki aynı olay kadınlar için de geçerli. hangi sözlükteydi hatırlamıyorum. kadın bir yazar vardı. 40 yaşına merdiven dayadığını ve 2 sene önce 2. kez evlendiğini söylemişti. devamındaki itirafı şuydu; ben ilk gerçek orgazmımı 2 sene önce yaşadım.. yani kadın onca yıl evli olduğu ilk kocasıyla doğru dürüst orgazm yaşamamış. vahim. evliliklerinin bitmesinde bunun da bir etkisi olduğu aşikar. (seksin çoğu ilişkide bazı sorunların üstesinden gelmesi gibi bir olayı var. normalde birbirine şiddet uygulayamayacak partnerler, seks sırasında birbirlerine küfürler saçarak -ayarlıca- şiddet uygulayabilir. atıyorum o günün sabahında adamın dediği bir şey kadının sinirini bozmuştur. kadın akşama seks sırasında hıncını ritim tutarak olabildiğince alır, geriye o sinirden eser kalmaz. ya da adamın işlerinde sıkıntıları vardır, içinde bir öfke birikir, eve gelince partneri sayesinde zevkli bir şekilde o hıncını içinden atar. bir sevişsen pamuk gibi olursun aslında durumu bir nevi.) . türk kadınlarının erkekleri parmağında oynattığı konusu.. doğru. sayfa sayfa örnek verilebilir konu hakkında. bizde bu durum çok ayrı boyutlarda. fakat aslında bakarsanız dünyada hatta doğada da durum budur. peygamber develeri çiftleştikten hemen sonra, dişinin kalori ihtiyacı açığa çıkar. sonra başlar az önce çiftleştiği erkeği katur kutur yemeye. erkek de buna razıdır. aynı durumu gerçekleştiren yığınla böcek türü var. veya aslanları düşünün. dişiyi etkilemek için onlarca erkek gladyatör gibi birbirleriyle çarpışıyorlar. ya da yılanları, kertenkeleleri, tavuskuşunu ele alalım. en gösterişli, estetik, janjanlı renklere sahip olanları erkek. neden? onlarla dişiyi etkilemesi lazım çünkü. oysa kendisi dişiden daha estetik.. içlerinden biri de çıkıp demiyor ki "ulan esas güzel olan benim. ben niye seni etkiliyorum, sen beni etkile." diyemez! doğanın olayı bu. dişi kaçar, erkek kovalar. sen bu düzeneğe bir de iletişim ve şahıs ihtimalinin had safhada olduğu teknolojiyi katarsan, kovalayan erkek tabii ki birden fazla dişiyi deneyecek. dişi de birden fazla erkeği beklemeye alacak ki aralarında kendine en uygununu seçsin. acelesi mi var ya hu, nasılsa kapıda kuyruk var. (bugün sınıfta şahit olduğum dedikoduluk olay buraya on numara örnek olur aslında da, neyse şimdi risk almaya gerek yok.) . "özetle bahsetmek istediğim bu istismar konusu sadece "bu orospu çocuklarını idam edelim" çözümüyle sona erecek bir problem değil. derin sosyolojik araştırmaların yapılması ve çözümün üretilmesi gereken büyük bir problem. ülkenin kafa yapısının komple değişmesi lazım. kadınının erkeğinin." doğru. işte bu yüzden önce kısa, ardından uzun vadeli planımı sunuyorum. ardından bunu yaymaya ve etkileşim almaya çalışıyorum. hiçbiri olmasa bile en kötü bir fikir alışverişi olur, karşılıklı bir fikir gelişimi sağlanır. ve bunu ne kadar kalabalık yaparsak o kadar iyi olur. çünkü toplu halde bir şuur gerekiyorsa buna hemen hemen herkesin iştirak etmesi lazım. şakir'in bahsettiği eğitim, hukuk ve insan ilişkileri düzenlemesi uzun vadeli bir planı kapsıyor. ben direkt olarak ona geçebileceğimize ihtimal dahi vermiyorum. kısa vadeli bir planla teşhis ve kaba bir temizlik şart. çünkü elimizdeki yozlaşmış toplum ne yazık ki bu; (#2324211) . bir gerçeğe değinmek gerek. sunduğum çözümün ya da başka bir çözümün asla gerçekleşmeyeceğini hepimiz biliyoruz. çünkü bizde kanunlar tasarlanırken bile şu politika izlenir; "a, b, c konularındaki sorun giderilir. fakat enteresan bir şekilde bu sefer de; d, e, f konularında sıkıntılar baş gösterir. ve bu göz göre göre yapılır.." - (#2260165) yetkili mercilerin hilekarlığı bir yana, sosyolojik olarak da mühim bir gerçek var; bu topraklarda devrim niteliği taşıyacak radikal kararlar icra edemezsin. bizim insanımızın hamurunda o maya yok. etki - tepki mekanizması kör kurşundur. en gerekli yerde yok, en gereksiz yerde var olur. avrupa insanında o hamaset vardır mesela. yeniliğe, isyana, düzeni değiştirmeye açıktırlar. fransız ihtilali, rönesans - reform, sanayi devrim, aydınlanma çağı... adamlar bunlar sayesinde kendilerini defalarca aştı, biz hala aynı bok çukurundayız. neden? orta çağ sonrası onlar gibi bir tane bile toplumsal değişikliğe yönelimimiz yok çünkü. (mustafa kemal atatürk kocaman bir istisna. ki o da çok büyük işler yapmasına rağmen istediklerini tam olarak yapamamıştır.) . bu ülke göz göre göre kendini biçmeye eğilimli. nice insanlar bu ülke insanına her konuda her şekilde laf atlatmayı denedi de hiçbirisi dinlenmedi. örnek vermek icap ederse; necip hablemitoğlu denedi, aziz nesin denedi, nihat genç denedi, ferhan şensoy bile denedi. cemaat, imam hatipler, dost görünen düşmanlar.. hepsi hakkında yıllarca uyarıldık. yine de süleyman demirel sadece 3 yıl içinde 233 tane imam hatip lisesi açarken bunun nedenleri ve olası getirileri hiç düşünülmedi. anlayacağınız elimizde "normal" bir toplum yok. yeni avrupalı olamamış eski doğulu bir ülkeyiz. ne batıya benzeriz, ne doğuya. o yüzden diğer toplumlarla bu toplumu aynı potada eritemezsiniz. atıyorum finlandiya'da uygulanan o güzelim eğitim politikalarını tümünü buraya aynen uyarla, tutmaz :d . son olarak şakir'e girdiği güzel entryden dolayı teşekkür ediyorum. güzel bir tez üretimi oldu. (bkz: the end)
    0ben teşekkür ederim. sadece kendi adıma düzeltmek istediğim nokta; "biraz da kadınlar erkeğe adım atsın hep erkek adım atmasın" demek istemedim. demek istediğim şuydu: erkeğin talep edip karşılığını bulamaması. başka ülkelerde erkekler çok daha kolay şekilde sonuca ulaşabiliyorken, ülkemizde bir sürü dolambaçlı yollardan geçip kadına kendisini ispatlamak zorunda. - sakire cay yok 06.12.2019 20:44:45 |#3769184
    1bu "kur yapma" adını verdiğimiz olay daha basit ve anlaşılabilir olmalı çünkü ne siyah ne beyaz olan, son zamanların moda kelimesi "flört" aşaması yüzünden paranoyak ve bilinçaltı sorunlu, kadına nasıl yaklaşacağını bilemeyen veya onlara ulaşamayacağını bilen psikolojik olarak sorunlu erkek profillerinin oluşma ihtimali ortaya çıkıyor. erkeğin kadına kur yapmasında sorun yok, iyi veya kötü net bir şekilde soru işareti kalmadan sonuca ulaşamaması sorunu var. reddediliyor ama neden reddedildiğini bilmiyor. - sakire cay yok 06.12.2019 20:45:22 |#3769195
    0kısa vadeli çözüm bulunması gerektiği de doğru. bahsettiğim gibi sadece hukukun düzgün işlemesinin bile yeterli olacağını düşünüyorum. orta doğu toplumlarında caydırıcılığın önemli bir faktör olduğunu göz önünde bulundurursak, sırf bu işlere yeltenenlere caydırıcı ceza verilmesi, potansiyel tecavüzcülerün iyi bireylere dönüşmeseler bile bu tarz hareketlere cesaret gösterememeleri adına etkili bir çözüm olabilir. - sakire cay yok 06.12.2019 20:54:42 |#3769185
    butun yorumlari goster (7)
    ... diğer entiriler ...