bugün
yenile

    deprem

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    insan bilmediği çoğu şeyden hatta bence bilinmezlikten korkar, ya da bu durum benim için böyle ve ben bunu genelliyorum. Dün ve bugün için gündem olan konu ''beklenen büyük Marmara depremi’’ ve ben de dilim döndüğünce öğrendiklerimi sizler ile paylaşacağım ki öğrenelim ve korkmayalım. ilkokuldan beri bildiğimiz üzere yerkabuğunu altını magma oluşturuyor ve bu magma hamur ya da sıvı kıvamda olabilen bir eriyik, yaklaşık olarak sıcaklığı da 2000 derece. Bunu söylememin sebebi levhaların altında olması hatta tüm anakaranın altında bu eriyiğin olması. Günümüzde 7 tane anakara yani kıta bulunmakta fakat bundan 100 milyon yıl önce pangea adı verilen bir süperkıta vardı ve tüm topraklar birleşikti ve tek bir anakara vardı. Bu anakarayı oluşturan levha hareketleri yıllar içinde onu parçalamaya başladı ve uzun bir süreçten sonra 7 kıta oluştu. Hatta dikkatli bakılırsa kıtaların parçalarının yap-boz gibi birbirine uyan parçalar olduğu da görülebilir. Yıllar önce ayrılarak kıtaları oluşturan bu toprak parçaları günümüzde de hareketlerine devam ediyor, bu levha hareketleri kuzey Amerika ve avrupayı yılda 2.5 cm hızla birbirinden ayırıyor. işte tüm bunlara levhalar ve hareketleri sebebiyet veriyor. Dünya üzerinde ise 13 adet levha bulunmakta ve Avrasya, arap, Afrika ve Hindistan levhaları bunlardan yalnızca birkaçını oluşturuyor. Bu levhaların aralarındaki yarıklara yani kırıklara da fay hattı deniyor. Türkiye’den ise kuzey Anadolu fay hattı, doğu Anadolu fay hattı ve batı Anadolu fay hattı geçiyor. Ülkemizden geçen kuzey anadolu fay hattının üzerinde Avrasya levhası, altında ise Anadolu levhası bulunuyor. Üst kısımda olan Avrasya levhası sabit ve hareket edemediği için Anadolu levhası sıkışarak batıya doğru hareket etmek zorunda kalıyor ve bu hareket senede 3-5 cm arasında oluyor. Eğer fay hattını daha kolay bir şekilde anlatmam gerekirse; fay hattını musluğa takılmış bir hortum olarak düşünelim ve bu hortumdan tazyikli bir su aktığını varsayalım. Bu hortumu kıvırdığımızı ve su akamadığı için musluktan sürekli gelen tazyikli suyun basınç oluşturup musluktan bir şekilde çıktığını hayal edin. işte fay hatları da böyledir, bazen fay hatlarında takılmalar olur ve arkadan itilen levha hareket edemez, basınç artar ve birbirine takılan fayın yüzeyi kırılıp kendini 2-5 metre ileri atar. Normalde 100 senede ilerlemesi gereken levha bu yolu 30-45 saniye gibi kısa bir sürede alınca bizim deprem dediğimiz sarsıntılar oluşur. 17 ağustos 1999’da olan da budur. Normalde 100 senede gitmesi gereken levha 4-5 metrelik bir ilerlemeyi 45 saniyede almıştır. Aynı tazyikli akan suyun hortumunun kıvrılması sonucu musluktan patlaması gibi. 17 ağustos depremi kuzey Anadolu fay hattı üzerinde olan depremlerden yalnızca biridir aslında. Fay hatlarını ise çokça vagonu olan bir tren olarak düşünelim, işte bu tren fay hattı ve bu trenin her bir vagonu ise fay hattının bir segmentidir. Segmenter yan yana gelerek fay hatlarını oluşturur tıpkı yan yana gelen vagonların treni oluşturması gibi. Trenin bir vagonunda büyük bir yangın çıktığını düşünün, belirli bir süre sonra yangın bir sonraki vagona sıçrayarak orayı da yakmaya başlar ve bu süreç böyle devam eder işte fay hattında da durum böyledir. Fay hattında bir segmentte oluşan stres diğer segmente yıllar içinde aktarılır. Kuzey Anadolu fay hattında 7’den fazla deprem olmuştur ve bu bir segmentten diğer segmente sıçraması ile oluşmuş depremlerdir. 1939’da kuzey Anadolu fay hattının en ucunda olan erzincan’da 7.9 şiddetinde deprem oldu ve Erzincan segmentindeki enerji boşalarak bir yanda bulunan segmente aktarıldı. Aradan çok geçmeden 1942’de niksar’da 7 şiddetinde bir deprem oldu ve niksardaki segment de enerjisini batı yönündeki diğer segmente depoladı. 1 sene sonra 1943 yılında niksar’ın batıısnda Tosya-ladik arasında 7.2 şiddetinde deprem meydana geldi. Bu segment de enerjisini aktarmış oldu. 1944 senesinde bolu-gerede’de 7.2 şiddetinde bir deprem meydana geldi ve bayrak yarışını andıran segmentler arası enerji birikimi böyle devam etti. 13 sene sonra 1957 yılında bolu-gerede segmentinin hemen yanındaki bolu-abant segmenti 7.1 şiddetinde bir depreme sebebiyet verdi. 1967’de 10 sene sonra Adapazarı 7.2 şiddetindeki bir depremle sallandı. Uzun yıllar deprem olmadı fakat segmentin sıkışması ve enerjisini akıtması sonucu 1999’da 7.4 şiddetinde bir deprem daha oldu, izmit depremi. Böylelikle izmit segmenti de enerjisini batıda olan Marmara segmentine akıtmış oldu. Enerjisini aktarmış olan segmentte bir daha kolay kolay deprem olmayacağı için izmitte ve bunu doğusundan takip eden diğer segmentlerde deprem olma ihtimali çok çok düşüktür çünkü öncesinde büyük sarsıntılar olmuş ve segment enerjisini boşaltmıştır. Marmara segmentine aktarılan bu enerji bize beklenen büyük Marmara depreminin habercisidir. Ve ilk vagonundan sıçrayan yangının yakmadığı sadece 2 vagon kaldı, yangın olan vagona en yakın olan vagon ise Marmara vagonu. Ne zaman yangın bu vagona sıçrar bilinmez ama kaçınılmaz olduğu ve yaklaştığı kesin. Depremleri takip etmek isteyenler için kandilli rasathanesi: http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst9.asp]
    ... diğer entiriler ...