bugün
yenile

    yerin dibine girilesi anlar

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    (#2318722) olay ilkokulda gerçekleşti. ben o zaman sanırım 6. sınıftayım. fırtınalı aşkım sema taşınmış onun yerini almasını beklediğim afeti fettahı arıyor göynüm. ara ara sema'nın okula gelirken kullandığı yol olan aksaray ışıklarına gider orospuların mesken tuttuğu o yerde eski anıları yad ederdim. bu durum beni erken ergenlik dönemine sokmuş olacak ki çivi çiviyi söker mantığıyla önüme gelen güzel bir kıza abayı yaktım. çok samimi bir arkadaşım vardı o dönem. hem okuldan hem mahalleden tanışıyoruz. annelerimiz ise bizim gibi yakın arkadaş bu vesileyle sürekli o arkadaşıma gidip gelirdim. orada o evde her türlü oyunu oynardık. ben galiba bir milyoner oyununda, oyundan elenmemem için bana borç veren arkadaşımın ablasına bu şık hareketinden dolayı aşık olmuştum. i̇şler sarpa sarmıştı. aklım arkadaşıma ihanet ediyor oluşumla beni suçlarken göynüm başka konuşuyordu. bir gün malum şahıs hatıra defteri ile bizim sınıfa geldi. defteri bana verdi ismim ve soyismim ile birlikte oraya kendisi hakkında düşüncelerimi yazmamı istedi. bu sahne gerçekleşirken kendimi can dostum filmindeki dahi çocuk gibi hissetmiştim. sınıfın diğer erkeklerine "o kızın elmaları benim" der gibi bakıyordum. cakamı o yaştaki bir çocuk için hayli yükseklerden atmıştım djfjfjfj not: malum şahıs 7. sınıfa gidiyor. bu hatıra defteri muhabbetinden sonra malum şahısla aramda kesin bir elektriklenme olduğuna kanaat getirip ilanı aşk safhasına geçmem gerektiğine kanaat getirdim. ve bu işi planlarken aşık olduğum kadını ilk defa birine anlatıp akıl danışmam gerekti. ve akıl danıştığım kişi de bir başka kadındı. bakmayın, kızlar o yaşlarda şaşırtıcı derecede iyi sır tutabiliyorlar. ne oluyorsa büyüdükten sonra oluyor. bu arada anlattığım kız bana aşık. planı yaptık. uygulama safhası kalmıştı. kız arkadaşımla pazardan şık küpeler aldık. e malum öyle kuru kuru ilanlar asılsızdır o yaşta. akşam bir heyecanla bir de not yazmıştım kendisine. hediye ve notu kendisine verecek, "sana aşığım" deyip sınıfa kaçacaktım. plan nerden bakarsam bakayım kusursuzdu ama bana ait değildi. ve büyük an gelip çattı. teneffüs zili çaldı, tuvalete gidip kendime son bir kez bakayım derken hop o da ne! sınıftan bir arkadaşım elimdeki kağıdı kaptı ve okumaya başladı. bu plana dahil değildi. i̇şler umduğum gibi gitmeyecek galiba. biraz cedelleştikten sonra kağıdı kaptım malum şahsın yanına gittim. ona aşık olduğumu belirtip hediyesini verdim. sonra da koşarak uzaklaştım oradan. bence o yaştaki biri için müthiş cesaret. bir sonraki ders malum şahıs arkadaşı aracılığıyla beni çağırttı. önce hediyeyi geri verip kabul edemeyeceğini söyledi daha sonra da saçmalamamam gerektiğini ve bizim arkadaş olduğumuzu söyledi. yıkılmıştım. enkaza dönmüştüm. hayallerim kırılmıştı. elimde öylece hediye ve notla kalmıştım. sınıfa çıktım. hediyeyi birlikte seçtiğimiz arkadaşıma hediye ettim. erkekler her yaşta aynı galiba. bu arada başka birinin planı tutmuş olabilir mi? bu sorunun cevabını bugün bile bilmiyorum. neyse notu okuyan sınıf arkadaşım olayı herkese anlatmış. hoca derse girmeden hemen önce bütün sınıf "mumyax malum şahsı seviyor" diye tempo tutuyordu. utancımdan yüzüm demek kırmızı böyle bir renkmiş dedirtecek kadar kızarmıştı. tam o anda içeri hoca girdi ve olayı sordu. notu okumuş olan şerefsiz olayı izah etti. "hocam mumyax malum şahsı seviyor" hoca allah'tan size ne başkasının özel hayatından deyip herkesi azarladı. ama hocanın ailemle arası çok iyi. ya söylerse? bu adamda benim en rezil hallerime tanıklık ediyor. bir keresinde gazoz kapağı toplamak için çöp konteynırına girmiştim aradığımı bulup çıkarken hocamla ve yanında yürüdüğü arkadaşıyla karşılaşmıştım. "bu da işte bizim sınıfın en zeki oğlanı" demişti. sınıftaki herkesi aşağıladı mı yoksa beni mi övdü anlamamıştım. akşam babamla birlikte teravih namazına gittim. yanımda o çok samimi arkadaşım da vardı. her zamanki gibi en arka safa geçip çocuklarla gülüşme ritüelimize geçtik. namaza, trt spikerleri gibi olayı bütün ulusa yayan o şerefsiz de gelmişti. şimdi sıçtın sen mumyax diyorum içimden. o teravihte hiç gülmemiştim, herkes ne güzel kahkaha atıyor oysa ki. halimi siz düşünün. namaz çıkışı o şerefsiz seni babana söyleyeyim mi diye pis pis sırıtarak yanıma geldi. yanımda yakın arkadaşım. tanışmıyorlar ve malum şahsın kardeşi olduğunu bilmiyor. bakınız bu orul orul yavşaklıktır. hala sinirliyim. bir çocuk eğer o anda "lütfen söyleme" derse yenilgiyi kabul etmiş demektir. çocukluğun kitabına yakışmaz bu cümle o yüzden "götün yiyorsa söyle" dedim. olay iyice inatlaşmaya döndükten sonra babam geldi. o paçasından yavşaklık akan, o kaybettiği misketlerin hıncını almaya çalışan, o hep benden bir adım geride olan sınıf ikincisi adi göt, yakın arkadaşımın yanında hem de isim vererek olayı babama anlattı. yer yarılsaydı da içine girseydim. babamdan mı utanayım, arkadaşımdan mı, arkadaşımın ailesinden mi annemden mi? hayatımın en büyük çıkmazına soktu o şerefsiz beni orada. ertesi gün teke tekte kapışıp burnunu kırmış olmam bile beni dindirmedi. hala hatırladıkça baya utanıyorum. zira kızın ailesi komple haberdar olmuştu olanlardan.
    1vay şerefsiz vay - bulldogreyiz 08.07.2019 01:56:56 |#3757658
    0peki o sonradan küpeleri verdiğin kızla aranda birşey geçti mi? :d - syvldc 08.07.2019 02:02:32 |#3757656
    0yok yav geçmedi. ama o da ilanı aşk etmişti fjdjdjdj - mumyax 08.07.2019 02:05:00 |#3757657
    butun yorumlari goster (4)
    ... diğer entiriler ...