bugün
yenile

    asosyal itiraf

    9
    +
    -entiri.verilen_downvote
    dün gece ablamla sohbet ederken bana "sevdigimezaralti, çok ilginç çok korkunç. o resmen ölmüş." dedi. dehşete kapılmış gibi bir hali vardı. bir zamanlar benim kendi kendime söylediğim şeyleri şimdi o bana söylüyordu. bir zamanlar bana ne kadar acı verdiğini hatırladım. o ilk duyduğum anı, onu hastane koridorunda beklediğim zamanı, annesinin o halini, o 11 gün boyunca yaşadığım acıyı, durmadan yemeden içmeden uyumadan yaşasın diye dua ettiğim o 11 günü, daha fazla dayanamayıp gittiği günü, bu haberi ilk aldığım anı, kimden duyduğumu, o güzel gözlerine bir daha bakamayacağımı anladığım o günü, bir daha o köşede aniden karşıma çıkamayacağını farkettiğim o günü, öldüğünü kabullenemediğim 8 ayı, mezarının fotoğrafını gördüğüm günü ve o an hissettiklerimi, ağlamaktan canımın çıktığı geceleri, bir daha uyanmayayım diye ağlaya ağlaya dua ettiğim geceleri ve yine de doğan güneşi her karşıladığımda ne hissettiğimi, güneşin onu ısıtmadığını hissettiğimde o yaz günü güneşin beni nasıl üşüttüğünü, özleminden bileklerimin kalbimin sızladığı zamanları, onu hemen unutan insanları, her şarkıda onu bulduğum günleri, her estiğinde oradan geliyormuş gibi içime çektiğim rüzgar kokusunu, eşiğinden döndüğüm ölümleri, organlarını bağışladıkları zaman hissettiğim acı ve öfkeyi, sol taraftaki duvarla oymuş gibi konuşup ağladığım geceleri, yakın arkadaşımı sevdiğini öğrendiğim günü, artık unutmak istiyorum ne olur gelme diye ağladığım günleri, o kalabalıklar içerisinde hayalinin bana yürüdüğü günleri, nefes darlıklarımı, hayal kırıklıklarımı, ilk defa kendime değil başka birinin çektiği acıya ağladığımı, her şeye rağmen onu sevmekten asla vazgeçmediğim o zamanları, kim bilir ne kadar acı çekti diye ağladığım geceleri, hepsini ama hepsini hatırladım. hatırlamadığım tek şey sesi. o güzel sesi. duyunca kalbimde yepyeni bir dünyanın kapılarını aralayan sesini, hatırlayamadım. acılarımın dinmediğini farkettim. eskisi gibi değil, eskisi kadar sık da değil ama yine de o acı orada. geçeceğini de sanmıyorum. artık bu acı hayatımı etkilemiyor. ya da ben bu acıyla beraber yaşamayı öğrendim. ama uzun zaman olmuş onun için ağlamayalı. canı yanmasın diye hâlâ her gün dua ediyorum ama artık eskisi gibie değil bu acı, tarif edemiyorum ama sanki o hep yüreğimin derininde ve ben ona karşı sorumluymuşum gibi hissediyorum. bir emanet gibi. sanki biri bana bu sevgiyi vermiş de ben gelene kadar iyi bak buna demiş gibi. artık hayatıma birini alamayacağım kadar etkilemiyor hayatımı, eskisi gibi sevmiyorum da sanırım. ama yine de başka birini de alamıyorum hayatıma. bunun sebebi hâlâ onu seviyor olmam değil. birini sevmekten de korkmuyorum ama onun öleceğini düşünmek deliye döndürüyor beni. hayatımda olmayan birinin ölümü bile bazen beni korkudan titretiyor. bunu aşabilecek miyim bilmiyorum. bazen bunları düşününce "acaba benim bunları yaşayacağımı bilse yine de gider miydi?" diyorum. dört yıldır cevabını alamadığım her soru gibi bir soru bu da. biliyorum, yanıt yok. asla da olmayacak. ama bazen onu çok merak ediyorum. acaba acı çekiyor mu, canı çok yanıyor mu, ne düşünüyor, düşünüyor mu... uzun zaman oldu sana seslenmeyeli; i̇nşallah acı çekmiyorsundur gece göz. i̇nşallah canın yanmıyordur. seni eskisi gibi olmasa da hâlâ seviyorum. i̇yi uykular..
    2aşacaksın, sadece sabret bu günler de geçecek. ağlayarak ölmek için dua ettiğin gecelerin geçtiği gibi. mutlu olmayı hak eden birisin bence ve allah hak edene hak ettiğini verir sadece sabret... :) - xedegerveren 09.06.2019 11:42:32 |#3754743
    ... diğer entiriler ...