bugün
yenile

    tutunamayanlar

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kitabı alırken sahaf " okuduktan sonra dönüşü olmayan bir yere gireceksin." demişti. bense sadece zaten dönüşü olmayan bir yerde olduğum için ve sonunda "popülerciler" ortada kalmamışken kendimi oğuz atay'a verdim. i̇lk 50 sayfada o yolda tek başıma ne kadar çok yürüdüğümü görünce korktum. hatta ilerledikçe daha da korktum. hala da korkuyorum okuduklarımın kafamdaki düşüncelere denk düşmesine. hala okurken kitap hakkında bir şeyler yazmak ne kadar doğru bilmem ama kendimi tutarak okuyorum ki hemen bitmesin. o yüzden bu yazdıklarımı şimdi yazmazsam ne zaman yazarım bilmiyorum. okunması değil hissedilmesi gereken bir kitap. her sayfada oğuzcum atay daha bir anlamlı bakıyor kapaktan. " yaa buda bu kafanın içinden geçti. ama unutmadım ve yazdım." diyor. etrafımdaki insanları boş yere okumaya davet ediyorum. sanırım birinin daha çıkıp kitabı anlamasını istiyorum. yalnız kalma korkusu belki. "kelimeler, yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu." her kelime biraz daha yalnızlık. velhasıl okuyun. okurken hissediyorsanız kitabı o zaman yalnız hissetmeyin oğuz atay ellerinizde peki siz neredesiniz?
    ... diğer entiriler ...