zaman zaman vuran bu ağır depresyon döktüğünde son damlasını içine, artık yaşanacak pek bir şey kalmadığını hissettin ve ulaştın o geceye. özlemekten bahsediyordu burnunun direği, balkonda oturup sessizce sigarasını içen ciğerine. ekledi özlem hissine bir de, bir caddede yanından geçen birinde duyduğun zaman, o kokuyu bilirsin ve birden dönersin geçmişe. belki bir gün yolda karşılaşıp tanımamazlıktan gelirsiniz birbirinizin kesişen keskin kokusunu. adım adım ilerlediğinde göz pınarlarında hissettiğin tuzu gözünden atmamak için gözünü yakmasına izin verirsin. aslında sokak saklar her şeyi kaldırım taşlarının arasındaki ufak çizgilere. yol yol olmuş, görülebilir derinlikte ve sigara izmaritlerinin sığınacağı genişlikte. nefes almanı zorlaştıran iklimin etkisiyle yere yığılıp öylece kalmak istediğin zaman sadece iç çekip yoluna devam edersin aslında. yığılmana, dağılmana izin vermez zaman. kalabalık akıp gider geçerken aklından şu cümle "ya herkes kendi gerçekliğini yaşıyor ya da kimse doğmadı gerçeğe". dönüp baktığında duraklarda sana göz kırpışını hatırlarsın rüzgarın, sana kokuyu getiren de odur senden kokuyu götüren de. en sonunda özlem karışınca hayatın karmaşasına, bir damla daha yoktu kokuyu unutmaya. koku kaldı zihninin en ücra dolabında.
0
bir yerlerden alıntı mi değil mi bilmiyorum ama son zamanlarda okuduğum en güzel şey 👏👏👏👏👏👏 - tosbağa 08.10.2018 09:00:58 |#3738366
1
ben yazdım gece uyku tutmayınca, teşekkür ederim - ruhsuzbayan 08.10.2018 09:15:22 |#3738374