tersinden kalkmış sabah,
akşama kadar aramış düzünü.
dönüp dolaşıp, aynı yatağa girmiş tek başına.
kelimelerden kuleleri yükseldikçe,
suskunluk cehenneminin altıncı katına kadar inmiş.
ne sıcak demiş soyunurken,
elinde elmasıyla kadın belirmiş,
kapatmış kadınlığının kalbini,
erkeğin, elmayı istediğini yazan kitaplar yanlış.
susamış sadece,
bu yüzden kana kana içmiş elmanın ardında saklı akan pınarı...
adamın ateşi düşerken,
kadının içi yanmış,
söndürmek için,
içine almış adamı...
aşkın adına günah demiş kitaplar,
özlemin adına sabır.
beklemek erdemlerin yücesi,
sonunda kavuşamamak,
şehitlik mertebesi...
kulelerinin altında kalırken adam,
kadın lanetlenmiş.
kimse sormamış, kitaplar yazmamış.
madem bu kadar günah,
tanrı neden söndürülmezse yakacak ateşi,
insanın içine salmış...