bugün
yenile

    yankılandım da duruldum

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bir muazzam alper gencer şiiri. --- spoiler --- insan sustuğu zamanlarda ne kadar da konuşkandır.. --- spoiler --- vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim münevver üstümü aradılar yok altımı aradılar yok boynu hayli bükülmüş bir tuzaktan baktılar cesedini gösterdiler sana çok benziyordu anlamak istediler hep uzaktan baktılar nasıl yaşatıldıysan öyle öldürülmüştün çekinmedim ağladım anlamadılar ben bir sokak lambasına vurulmuşum münevver gece olunca karnım gövdemde bir ağrıdır ne anladıysam al, al hepsi senin olsun nasıl olsa mutmain bir vedayla gidiyorsun hasretinin bitmesine senin adına mutlu gülümser bir törenle kutsandı hemen yasın aklın aldığı göz yüreğin aldığı bakış çekilmiş fişlerden daha bir boşluktasın ne söylesem ancak kelimelerce kabz nere baksam ufkun ardındaki karanlık bir volta boyu sokak tenviratıdır acz uzansam tutulmaz bir nahoşluktasın çan vuruldu ezan allah dedi sen söndün böylece üç yerinden daha vurulmuş oldu sükut ölüm durdu yani dirilmenin imkanına kurşun vınlayıp sekti yağmur yağacaktı, şemsiyem kırılınca bulut tetiği çekti epeyce geçti üzerimden gökyüzü bertaraf oldu sınır ali’sini bulmuş gibi kamber herkes bir tarafa doğru ıslanır ben sana doğru ıslandım münevver yastıksa binlerce tüydür mantıksa paramparça örtüyse bundan böyle yırtık yağmur dursa da kurumam güneş çıksa da kurumam artık sebeplerin çağından geçiyoruz münevver elbette her fiyasko açığa çıkarılmamış bir cinayet korkusuyla örtülür elbet her susuş sonuçları belli sebeplerle yontulur niye sustun demiyorum ama niçin konuşmuyorsun biliyorsun münevver bile bile gırtlağın köpeği olmamışsa bu eğri harfler düşünmek akla ur olmamışsa ve o büyük gerilmenin adıyla başlamıyorsak sevişmeye dolanan kalp yorulan kandır bütün yankıların gücü adına insan sustuğu zamanlarda ne kadar da konuşkandır! söze başla ve kopar perdeleri seyirciden bak bayraklarım kırık hala bileklerimden ipi tutmuşum münevver ipi tutmuşum unuttuğum marşları ezbere biliyorlar kaybederiz korkusuyla giriyorlar savaşa biz yalnızca galipliği inkar etmekteyiz gayb ederiz ümidiyle olan biteni üç günahı üç tövbeyle hünkar etmekteyiz sen beni kim sanıyorsun allah’ın seversen üzerimde ışık kırıyorlar münevver mercek yapıyorlar kavislerimden on bin kadar göz gezdi paralelimde adını sordular söylemedim münevver kurmuşsun bağdaşını bir odağımda bakmayı en baştan unutsalar görürler ince bir körlük gerek seni çözmeye çözmekten ölmek gerek seni çözmeye o kadar eminler ki sabah olacak diye geceyi plan gibi taşıyorlar münevver hiç mi ölmek düşmez apansız dakikaya kaç saniye sonrasını yaşıyoruz haber ver sağlıklı bireyler olarak münevver sağlıklı şekillerde ölüyoruz buradan nereye ölüyorsak oramızdan tut beni ağzımdan kaçırmışım bir turna sürüsünü konuşsam gökyüzü sussam senin yüzün modernoğlu görmek istemez ölüsünü nereye susuyorsak oramıza ek beni zaman geçiyor sanki ben içinde değilim sürekli hatırlıyormuşum gibi dışarıda çarşıya çıkmışım da eve dönememişim eğer ben çarşıdaysam kim duruyor evin ortasında aklımı azaltarak bıraktım münevver bir çırpıda bıraktım bana çaktırmadılar adını sordular çevirdiler yanımı samimiyet kaptılar gözden temas yaptılar mış gibi ses verdiler diyaframlardan aldanacak bir taraf bırakmadılar aldanmadım münevver aldanacak neyim var o kadar susuzum ki su artık neye yarar insan hasretten kuduruyor kudurdum unuttum gayrı hatırlatıp da delme yokluğuna bağırdım yankılandım duruldum ben bu beklemeğe alıştım gelme! nereye gidiyorsak oradan geldik sıcaklığın kar yağarken aklımda soluğumuz dumanlı kafamız iyi ama mıh gibi çakılı duruyorsun saklımda sevdiğimi söylüyorum bir serçe sürüsü konuyor hemen sonra bir serçe sürüsünü vuruyorlar vuruyorum nasıl bir korkuysa o nefes nefese gece boyu uyumayan mezarlık mı o! insan hasretten kuduruyor münevver yaşamak ölümün sevgi duruşu soruyorlar hayatı vallahi bilmiyorum ben ölümden daha ben ölümden daha ben ölümden daha hayati bir şey bilmiyorum sözler asansöre binmek gibi bazen sözler ki bir anlamın içindeyken münevver sözler asansörden inmek gibi bazen sözler ki bir anlamın içindeyken münevver vuruldun seni bir karanlığa gömdüler adını sordular söylemedim münevver sağımı aradılar yok solumu aradılar yok boynu hayli kırık bir niyetten baktılar çocukluk resimlerin… her birini yaktılar nasıl doğurulduysalar öyle yaşıyorlardı çekinmedim anladım ağlamadılar
    ... diğer entiriler ...