bugün
yenile

    asosyal itiraf

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    saat 1'i 8 geçiyor. i̇çimde garip bir his var. arka planda ados - gri çalıyor. güzel şarkı. çok yerinde kendime dair bir şeyler bulabiliyorum. düşünüyorum da, bir zamanlar gerçekten değer verdiğim birisi önermişti bana. sonradan o değeri artık hak etmediğine karar verdim. bilmiyorum belki abarttım, belki de haklıydım. bilmem de gerekmiyor zaten. artık bir önemi yok. i̇çimdeki garip his ise anlam veremediğim şekilde zaman zaman gelen yalnızlık hissi. sanırım arkadaşlarımla veya ailemle birlikteyken yalnızlığa dair bir düşünce aklıma pek gelmiyor. fakat ne zaman ki odamda birkaç saat tek başıma geçiriyorum, o zaman farkına varıyorum. gerçekten çok yalnız hissediyorum. aslında o kadar yalnız olmadığımı düşünüyorum. arkadaşlarım var, ailem var, beni umursayan insanlar hepsi... ama bilemiyorum. geçmiyor bu his. belki de eninde sonunda kişi kendinden başka kimseyle birlikte değildir. hayat eskisi gibi gelmiyor bana artık. eskiden çok mutluydum. hayatımda kötü bir şey olmaması benim için yeterliydi hep. "üzücü bir durum var mı? yok. o zaman mutluyum" diye düşünürdüm. güzeldi aslında. sanırım gerçek mutluluk o değilmiş fakat öyle düşünürken her zaman mutlu olabiliyordum. şimdi öyle mi? hayatımda bir şeylerin eksikliğini çekiyorum. bazı şeyler de aksine fazla geliyor. çocukluğumdan beri istediğim şey olan "doktor olmak" artık eskisi kadar heyecanlı ve güzel gelmiyor. ulaştım diye mi? olabilir ama aslında ulaşmış değilim henüz. ki bu da umudumun hâlâ tükenmemesine yol açıyor ve bu da bir başka sıkıntıya. her zaman geleceğe dönük yaşadığımı fark ediyorum. her zaman ileride bir gün mutlu olmayı düşünüyorum. hayallerim hep ileriye yönelik. sanki bazı şartlar sağlanmadan mutlu olmam ya da hayallerimi gerçekleştirmem mümkün değil gibi geliyor. o şartların sağlanacağının garantisi de yok ama umut işte, fakirin ekmeği. peki neden şu an hayallerimi gerçekleştirmek için bir hamle yapmıyorum? birkaç sebebi var bunun. sebeplerden bir tanesi, bazı hayallerimin gerçekçi olmayışı. gerçekleşme ihtimali çok küçük olan bu hayaller için büyük fedakarlıklar yapmam gerekiyor. bu da saçma. çünkü bu fedakarlıkların sonunda hiçbir şey çıkmaması ihtimali çok yüksek ve bu göz ardı edebileceğim bir şey değil. bir diğer sebep de bazı hayallerimi gerçekleştirmeye çalışmak için yeterince cesur olmayışım. uğraşsam yapabilirim fakat işin ucunda o hayalimin gerçekleşemeyeceğini görme ihtimalim var ve bu ihtimal beni korkutuyor. bazı şeylerin hayaliyle yaşamayı, gerçeğini kaybetmeye tercih ediyorum. tamamen aptallık. korku dediğimiz şeyin amacı yaşama ihtimalimizi artırmaktır. fazlası kişiye yük olur ve ben bu yükü bu durumda sırtımdan atamıyorum. "neyine lazım olam bu dünyanın, olsam da olur burada eminim ben olmasam da" ne güzel demiş lan ados. aşırı haklı ve tam beni tanımlıyor. evet varlığımın belki bazı insanlar için gerçekten önemi var fakat olmasaydım arayacakları bir insan değilim. bu dünyaya da ciddi anlamda bir faydam dokunmuyor. yokluğumda dünya hiçbir şey kaybetmezdi. daha üzücü olan ise bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmayışım, yapmaya mecalimin olmayışı... "düşünmeden yaşamak gerek belli ki elime ne geçti? aklımı tükettim öylece gitti" fazla düşünüyorum sanırım. her konuda her zaman hep en derin ihtimalleri düşünmek zorunda hissediyorum. neden ki lan? neden bi kere de sonunu düşünmeden bir iş yapamıyorum? planlanmamış şeyler kadar planlanmış şeyler de sorun teşkil ediyor. belli bir saatte ya da günde bir programım varsa onu düşünüp duruyorum fakat ani olan şeyler beni ayrı geriyor. gerçekten kendime anlam veremiyorum. bir yandan bu kadar rasyonel olup bir yandan da bu kadar saçma olmak nasıl mümkün? "bilirim ki pişmanlık en büyük yokluk bana" bi şeylerden pişman olma korkusu beni fazla korkutuyor. "ya pişman olacağım bir şey yaparsam? ya yıllarca kendimi affedemezsem?" deyip duruyorum kendime. peki bunu derken neden "ya bunu yapmadığım için pişman olursam?" demiyorum? hatta aslında, diyorum ama bu etkili olmuyor. bir şeyleri yapmadığım için pişman olmak, yaptığım için pişman olmaktan daha kolay geliyor sanırım. daha başa çıkılabilir. daha üstesinden gelinebilir. ne de olsa ben bir şey yapmadım diye kendimi kandırıyorum herhalde... uzun bir yazı oldu, içimi dökmüş oldum. pek yaptığım bir şey değil. i̇yi geliyor tabi ki ama bu kadar şeyi yazıya döküp de düzeltmek için hiçbir şey yapmamak daha da kötü sanırım. neyse.
    ... diğer entiriler ...