bu geçen süreçte hem iyi işler yaptı hem de yönetemediği anlar oldu. iyisiyle kötüsüyle, güzel bir final yaptık bu duruma.
maçın olduğu güne gidersek durduk yere oyuncularımıza bir şeyler fırlatan bir grup vardı. bunların hepsini polis içeri aldı. olaylar büyüdü, şenol hocanın kafasına atılan cisimle maç yarıda kaldı. o cismi atan adam da içeri alındı. bu adamların bir kısmını emniyet serbest bıraktı. bir kısmı da fenerbahçe stadında üç yıldır kombineli çıktı. hatta birinin üzerinde emniyetteyken bile fenerbahçe yeleği vardı. cezaevine yollandılar. demek oluyor ki ortada adli bir suç var. bu kesin. fenerbahçe taraftarı oynanmış olan maçta suçludur.
sonra bu suç hakkında kumpas dendi. fetö yaptı dendi. iyi güzel de, madem bu adamlar fetöcüydü neden emniyet serbest bıraktı? emniyet fetöcü mü? ya da madem bu adamlar fetöcüydü niye bu adamlara yıllarca kombine sattı fenerbahçe? fenerbahçe fetöcü mü? zaten bunlar da önemli değil. fenerbahçe o stadın güvenliğini sağlamak zorunda. sağlayamadılar. suçlular. bu olayın kumpas olmasının gram dahi önemi yoktu. başkan da dedi bunu. ''cumhurbaşkanı haklıdır kumpassa 2015'te bizim stadımızda da oldu'' gibi bir şey dedi. eğer bu kumpassa o kumpasın allahıydı. bize maç bittikten 1 saat sonra hükmen mağlubiyet verip 5 maç seyircisiz oynama cezası verdiler bunun yüzünden. fenerbahçe'ye verdiler mi hükmen? vermediler. fenerbahçe'nin pfdk'ya sevkedildiği 19. madde'de hükmen sonucun belirlenmesi hariç bir cezai yaptırım yokken hukuksuz biçimde yaptılar bunu. bizim 2015 yılında aldığımız ceza hakedilmiş bir cezaydı kimse de çıkıp bize niye ceza verdiniz, galatasaray takımı seyirciler sahaya inmeden içeri kaçtı demedi. demedi çünkü bu camia onurlu bir camia. melo yüzünden tahrik olup galatasaraylılara saldırdık ve cezasını çektik. karşımızdaki insan bozuntusu mahlukatlarsa bir haftadır ''kan yoktu'', ''onlar önce içeri girdi'' diye kafamızı sikiyorlar. hadi ilk dedikleri doğru olsun, ikinci dediklerinin yalan olduğu hakem raporunca kanıtlanmış olmasına rağmen bunu demeye devam ettiler. yahu adamlar çıktı artvinli tolga ile sakaryalı mustafa'ya trabzonlu dedi bir insan evladı da itiraz etmedi camiaya bu kadar normal geliyor artık yalan. gerçek nedir unutmuşlar. başlarında 750 yıldır aziz yıldırım var. ben diyordum ki ali koç'a desteklerini gördükçe bunlar aziz yıldırım'a mecbur kalıyor. öyle değilmiş, bunlar aziz yıldırım'ı hakediyorlar çünkü hepsi ufak birer aziz yıldırım. herkes fenerbahçe'ye saldırıyor diyorlar ama bir durup düşünmüyorlar niye galatasaray basketbol maçında evimize gelmiyor, niye beşiktaş futbol maçında evimize gelmiyor diye. yok çünkü kendini sorgulama mekanizması yok adamlarda. geçen gün karar açıklandığında aklı bayağı başında fenerli bir arkadaşla konuşuyordum o da biliyor haksız olduklarını ve bana şu cümleyi kuruyor, ''konu fanatizm olduğunda adalet umrumuzda olur mu?''. olmalı işte. fanatizmin de adabı vardır. en azından hatanı kabul edersin ve öyle devam edersin hata yapmaya. yüzsüz ama bunlar, hala fenerbahçe ile uğraşılmaz diyorlar.
bu olayda bizim camiamızın açıkca mağdur edildiği ortada. bu kararın siyasi olduğu da ortada. maçın iptalinin üzerinden daha saatler geçmişken cumhurbaşkanı çıkıp ''kumpas var'' diyor. hadi ya nerden biliyorsun? olayı ne ara soruşturdu emniyet? madem buna kumpas diyorsun o kadar kısa süre içerisinde o zaman bu kumpastan haberiniz olması lazım. niye engel olmadınız? neyse tabii ki yetmiyor karar açıklanmadan önceki gece cumhurbaşkanının şu anki müttefiki sayın devlet bahçeli çıkıp maçın devam ettirilmesi gerektiğini söylüyor. davasını satıp partisini stepneye çeviren adam takımını mı satmaz diyip normal karşılıyoruz. öğlenine de bu hukuksuz karar veriliyor.
bunlar olup bittikten sonra da açıkcası elimizde pek bir seçenek kalmıyordu. dün spor bakanı osman aşkın bak ''kulüplerin karara uyacağını bekliyoruz'' diyerek beşiktaş kulübünü tehdit etmiş olmasına rağmen irade gösterip maça çıkmama kararını yönetime verdirttik. burada maça çıkmaktan korkmak gibi bir durum da yok açıkcası. 15 yıldır kazanamıyoruz 15 yıl daha kazanamasak ne olur? bu 15 yıldan önce beşiktaş fenerbahçe'yi kadıköyde sabah akşam yeniyordu isteyen açıp istatistiklere ve rıdvan dilmen'in söylemlerine bakabilir. maça çıkmamak şu demekti; ''
sahada oynamaya çalışan takımı mağdur edip, saldırıp bir de üzerine hakkını çalarak masa başında mağdur ediyorsanız eğer alın masanızda sonuç da belli olsun''. velhasıl kazansınlar, elenelim, seneye de almasınlar bizi kupaya ve hatta ligde üç puanımızı da silip bizi şampiyonluktan etsinler umrumuzda değil. akhisarı da yenip kupayı kazansınlar. kupa onlarda şeref bizde durur.
velhasıl saldırılarınıza ve adaletsizliğinize karşı vermiş olduğumuz bu karara neden hala içerleyip saldırma niyetindeler anlamıyorum. zulmünüze ve riyakarlığınaza siktir çekip aldık tasımızı tarağımızı gittik işte. yezidin harcı zulümse yiğidin borcu da ölümdür ne yapalım.
onlar yezid olmaya devam etsin biz yiğitçe ölürüz. 115 yıl boyunca ülkeden takım çıkmayınca tüm ülkeyi temsil etme görevini bile üstlenmiş bir takım olarak beşiktaş hiçbir maçtan kaçmamıştı. bugün de kaçmadı, siz kimsiniz sizden kaçalım zaten. iki çakmaktan korktuğumuzu düşünüyorsanız 2018/19 sezonunda plazanın önünde o otobüsten inip vodafone arena'yı gördükten sonra yaşayacaklarınızı bekleyin. ben bugünden kenara köşeye para atmaya başlıyorum o maç için. 1000 liraya dahi bilet bulsam alacağım. biz bu şiddet eylemlerinin son bulması ve bu kararın milat olması adına bu hafta çok uğraştık ama milat fenerbahçe'ye mi olacak diyip bunun devam etmesini istediler. o gün milat istesinler de iki yüzlülüklerini biraz daha görelim.
neyse işte bu işler böyle. masa başında her zaman kaybetsek de sahada kazanabiliriz hala. bu hafta çok önemli bir maç var. kazandığımız anda şampiyonuz. kazanamasak da sağlık olsun, eğer takımın psikolojisi düzgün olsaydı bu maç %51 bize bakıyordu ama bunlar oldu işte. bugünden sonra üzerimize sadece tff ve kurulları değil direkt devlet gelecek. dün maça çıkın diyen bakana bugün çıkmıyoruz deme cesaretini gösterdik ama bunun da bir zulmü olacak. hazırlıklı olmak lazım. en azından avrupaya gidelim dediğimiz günlerden geldik buraya çok da koymaz bize gerçi.
son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum ki bu orospu çocukluğunu artık çok fazla yapıyorlar. beşiktaş'ın anlı şanlı hakedilmiş 15 şampiyonluğu vardır. siz bunlardan ilk ikisine masa başında kazanılmış falan diyip kendinizce ego mastürbasyonu yaptığınızda hiçbir sik değişmiyor. şike sürecinde kupa müzemizde onursuzluğunu her defasında tekrarlayan sizler bizim hakedilmiş şampiyonluklarıma laf edemezsiniz. o şampiyonlukları bize tff vermedi, uefa verdi. tff 59 yıl önce ligi tescillemiş hikayesini artık geçin bu lig 61 yıldır tescilli. beşiktaş bu ülkenin resmi liglerinin ilk şampiyonudur. ikinci şampiyonudur ayrıca. bu yüzden şampiyonlar liginde maça çıkmış ilk kulübüdür. tur atlamış ve şampiyonlar liginde gol atmış ilk türk kulübüdür. o golü de yanılmıyorsam
real madrid'e atmıştık. tarih sizi her zaman haksız çıkarmaya devam edecek. iki gram beyniniz olsa bunu siz de araştırabilir ve kendinize cevap verebilirdiniz. tff'nin işgüzarlığıdır bu. halen 59 yıl olarak tescilli görünmesi de hatadır. tff uefa'ya 61 yıldır bağlı ve bizim şampiyonluklarımız uefa(avrupa) ve dolayısıyla fifa(dünya) tarafından tanınıyor. siz tanımasanız nolur amına koduğumun zirzopları.
çok yazdım yeter bu kadar. son lafım da belli, kupa sizde şeref bizde kalsın.