bugün
yenile

    asosyal itiraf

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kutunun içinden kutu çıkması gibi dusunceden dusunce cikmasina bayiliyorum. suanda oyle bir gece geciriyorum beynim dusunmekten isindi baş agrisina dondu olay hemen ozetleyip aldigim yeni kararlari unutmadan not edip buraya da ufak bi seyler yazmaya geldim. son 5-6 yilimi şöyle bir etraflıca dusundum. lise donemim ve mezuna kalma yilimi yani. kendimle gurur duydugum o kadar guzel seyler yaptigim anilarimi hatirlamak inanilmaz guc verdi bana. bana gore hakli olduğum bir ton konuda aslinda bakış açısını degistirip bir de o kisi tarafindan bakmak ne kadar saglikliymis onu farkettim. en fazla utandigim ise 2 yil once olan bir olaydi. belki o dönem de takinti yaptigim icin olabilir utanmamin sebebi ama inanilmaz rahatsizlik duydugumu bilmesini isterdim. ve ona hak verdim. yaptığım yuzsuzluktu. hayir demek hayir demekti. belki soyle yapsam fikri degisir diye kendimi oyalamaktan baska bir bok yapmamak acizlikti. her insan bencildir. ve bazen bu bencillikler boyle tatsiz hatıralara dönüşüyor hepsi bu. bursa'da karşılaşırsak gidip icten bir ozur dilemek bu gune kadar verdiğim en samimi karar olabilir. ben olayi hep, dogru yer ve dogru zaman degiskenlerinin hatasina bağlamışken doğru kişi degiskenini surekli görmek istememisim aslinda. doğru kişi de sıkinti olunca denklem cokuyor. bunu farketmem tam 2 yilimi aldi. kos koca 2 yil. dun fikrim evet o dogru kişiydi ve biyolojik zaman ve kader dedigimiz alin yazisi henuz onay vermemisti ama zamani gelince mutlu olucaktim hepsi buydu sabirla beklemek kaliyordu geriye, beklerken kendimi gelistirmeliydim o ki beni reddettigi icin benden daha zeki ve gosterisli oldugu icin onun citasina yaklasmaliydim. birisini yuceltiyorsaniz o kisiyi yukseltmiyorsunuz demektir. kendinizi gomuyorsunuzdur o da otomatikman yukseliyordur. yani dün bunlari düşünüyordum.( dune kadar tam bir sigirdim, bu gun ise tam zittini dusunuyorum) onunla hic bir zaman biz olamazdik. evet ilk defa melatonin ve oksitosin hormonunu damarlarim da bu kadar yuksek hissettigim kisi olabilir.( aşk demiyorum ciddi anlamda aşka inanmiyorum cunku sevgi kadar kutsal baska bir duygu olamaz. bu olsa olsa libido ve hormonlarin pik atışı diyebilirim. yani ornek vermem gerekirse menstrual dongude ki 14. gun piki gibi dusunebilirsiniz lh'in pik atışı.) hatta ciddi anlamda ayaklarimin boşalmisina ve başımın donmesine sebep bile vermiş olabilir ki, basit bir hormonsal pik. bunu bu kadar gec farkina varabilmis olmam bir sağlıkçı olarak utandigim 2. bir konu. gelelim şimdi fasulyenin faydalarina, dedigim gibi arada boyle gecmise gitmek soyle bi yasadigin hayati taramak guzel oluyor. kompleks canlilariz sonucunda hayatta hizli akiyor bazen oturup neler yapiyorum acaba gecmiste ki hatalarimdan ders cikartabildim mi diye bakmak az da olsa arka planda surekli çalışan programlari temizlemeye benziyor gozumde. bu programlar islemciye fazla yuk bindirir fazla yük demek isidir. isi da hararet ve gümm. ara da virus programlarini acın bi taratin soyle genel bi tarama yaptirin sistemlere guzel bakin o sisteme. ve bi bilimsel bilgi de vereyim dun gece okuduğum norolojik makalede yazıyordu, gecmisi dusunmek ve hayal kurmak %80 oranin da alzheimer riskini azaltiyor. bu konu da şansli olmak sevindirici alzheimerli bir bireyin beyin diseksiyonu gordum de kivrimlarin yok olusu ve beynin delikli yapisi canimi sıkmıştı. ben ne konusuyordum simdi ne konusuyorum bilmiyorum uykum geldi sanirim bu da boyle bi itiraf olsun. her geçen gun yaptigim hatalardan ders çıkararak ilerlemek ve bunlara tecrube demek. keske hata yapmadan tecrube edinsek. ve gecmisim de ki tum keşkeler keşke olmasa. iyi geceler...
    ... diğer entiriler ...