bugün
yenile

    asosyal itiraf

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bayağı oldu yapmayalı daldan dala size biraz içimi dökeyim. okumazsanız saygı duyarım çünkü büyük ihtimalle sonlara doğru açılır yazı. size öncelikle aile evimde tek başıma yaşamamın canımı ne kadar sıktığını anlatmak isterim. bugünden örnek vermek gerekirse saat öğlen dört gibi uyuyup gece bir gibi uyandım. buna itirazı olan var ama ses etmiyorlar sanırım. neyse. evde 3 kişi yaşıyoruz ve benim uyanık olduğum zamanlar herkes uyuyor oluyor. uyanıyorum bir şeyler varsa yiyorum yoksa oturuyorum bilgisayarın başına dizi izliyorum. bütün günüm yalnız geçiyor. yemeğimi kendim yapıyor ya da alıyorum. uykumda çok terliyorum neden bilmem ama her seferinde üstümü değiştirmem ya da çok korktuğum suyun altına girmem gerekiyor. baş ağrısı ve yorgunluk ile kalkıyorum. uyku düzeninin tersliğiyle ve düzgün beslenmemekle alakası olduğunu biliyorum bunların. ailemle iletişimim çoğu zaman kabus gibi. en basitinden sabah dokuzda onlar uyurken kendime kahvaltı hazırladığım sırada mutfağı dağıtıyorsun diye içeriden laf yapıyor annem. gözüm dönüyor böyle anlarda ben de ağzıma ne gelirse sayıp söverek cevap veriyorum ve bu sorun yaratmıyor. olm insan saat sabah dokuzda bağıra bağıra annesine küfreder de bunu tek yadırgayan kendisi olur mu amk? ya çok bunalıyorum bu evde vallahi billahi ya. bakın geçen babam iş yerine çağırdı beni. hamalım ya ben amk ancak bir şeyleri taşıyamadığı zaman arar beni. neyse gittim almaya, babam kasaptır kasap tezgahı ve şarküteri tezgahı da yan yanadır gittiğinde sanki podyumda yürüyormuşsun gibi o dolapların ardındaki her çalışana defile verirsin, neyse gittim ben daha yanlarına gitmeden bana laf çarpıyor duymayacağımı düşünerek. vardım tezgaha ''ver baba hadi'' diyeceğim yanıma gelmiyor. orada 3 kuruşluk aklı olmayan birkaç eleman var geldiler yanıma ''o sakal ne, sen iyi ki benim çocuğum değilsin'' falanlar babama bakıyorum ver gideyim diye gelmiyor yanıma. hiç cevap vermedim aldım sonunda eve geldim. çat misafir damladı eve. 30 saat olmuş uyumamışım. beş kere falan markete gittim geldim misafir gelecek diye. geldiler, amcamlarla babannem geldi. virvirvirvir geçti o saatler. babannem almış beni sarılıyor. nefret ederim kendisinden. o da beni sevmez. soyadını taşıyan sadece 2 erkek çocuğu kaldığından ve onlardan büyük olan samet gerizekalı olduğundan bana muhtaç kaldı. ne güzel di mi? annem bana hamileyken ölmemi isteyen, bebekken hasta olduğumda bakmayan kadın şu an bana sarılıp torunum demek zorunda. umarım 100 yaşına kadar yaşar. babamla amcam öldüğünde o köyündeki neyi var neyi yok hepsini gözünün içine baka baka satmak istiyorum. neyse bunlara böyle katlanırken ertesi gün bi parti daha geldi. bu sefer kadro daha şahane ama amınoğlu imam amcam var. gelmiş tek kelime etmiyor benimle, zaten ben de meraklısı değilim açtım televizyonda beşiktaş maçını ama yine de mide bulandırıyor işte. hiç batuhan nasılsın, okul nasıl falan deme yok. dediği laf şu ''hala devam ediyor musun komünistliğe batuhan''. maç izliyorum senle uğraşamam diyemedim yok amca etmiyorum falan dedim babam atılıyor lafa oradan birgün tomadan su yiyip eve gelişimi anlatıyor. siz istediniz amk diyip dün zeytin dalı harekatında konvoyun bombalı araçla patlatılması haberini verdim ve evet devam ediyorum bunlar varken dedim. vuhuu kaos. hele bi yerde öso'yu halk kurdu dediklerinde ypg'yi de pkk'yı da halk kurdu onlar terörist değil mi şimdi dediğimde ufak amcam üzerime yürüdü ben de kalktım, beni yerime itmeye çalıştı kendisi iki adım geriye gitti falan amını ızdırabını siktiğimin ailesine bakar mısınız? içerde dönen orospuluklara zaten bir şey demiyorum ben benimle ilgili olan kısma bakıyorum. neyse işte günlerim karanlıkta tek başına geçmezse de böyleleriyle geçiyor. aileme okuldan ayrılmak istediğimi söyledikten sonra dün yine derslerde sorun olmadığına dair yalan söyledim. 1,5 yıl oldu bırakın sınıf geçmeyi daha 1,00 ortalamayı geçemedim. nasıl bir çözüm bulacağım konusunda hiçbir fikrim yok ama kafamı şimdilik en az meşgul eden konu bu. gün içinde konuşacak kimsem kalmadı gibi. ölümüne yalnız hissediyorum. şu son bir haftadır, muhabbet ettiğim herkes konuşma orucuna girmişler gibi. hem evde hem telefonda kafayı yiyorum iki kelime edememekten. günde üç saatimi transfermarkt sitesinde harcamaktan futbol ekonomisti oldum en kral scout oldum. hayatımdaki tek heyecan devre arası transfer döneminde transfermarkt'ın son transferler sekmesini yenilemek. baba geberiyorum ya. peki bu yalnızlıkta benim payım yok mu? hah şimdi geldik asıl mevzuya bu okuduklarınız ana yemekten önceki çorbaydı atıştırmalıktı falan onlardı. ana yemekti, tatlıydı, kolasıydı molasıydı bu işte okuyun. bi kızdan hoşlanıyordum aralık başında konuşmaya başlamıştık. ilerledi ilerledi, ben hiçbir şeyi gizleyemeyen biri olduğumdan her şeyi anlattım tabii. full şeffaflıkta bir iletişimin ardından ben karşılık alamadıkça bir hafta evvel kızla konuşmayı kesmek zorunda hissettim kendimi. geberiyorsam yalnızlıktan ilk sebebi de iki aydır gözümün açık olduğu her saniye konuştuğum kızla konuşmayı kesmemden kaynaklanıyor. neyse baba özlüyorum ben bu kızı çok. konuşmayalım dediğim andan itibaren penseyle 32 dişi birden sökülmüş ağız gibi kaldı hayatım elimde. dımdızlak kaldım ortada. bazen bazı sıkıntıların çekilmesi gerekir anlatayım ki biraz içim rahatlasın. çok alışmıştım, çok zevk alıyordum, içim içimi yiyordu bi heyecanım vardı, ara ara sinirlensem de genelinde de çok mutluydum. karşılık alamadım ve bu karşılık alamayış da içime sinmedi. benim kafam hep neden sonuç ilişkileri üzerinden çalışır. bir neden düşünüyorum hayır demesine. bulamıyorum. şimdi desek ki bu kız bana hiçbir şey hissetmedi, ben sanmıyorum bu kadar zaman benle konuşsun. hani ilgi görüyorum aa ne güzel falan denilecek bir durum yoktu ben baya baya bazen o kadar baskı yapıyordum ki kız nolur uyu artık diyordu öyle harika şeyler de yapmıyordum bağımlısı olsun. bana ''senin bana hissettiklerini ben de hissediyorum ama seninkiyle kıyaslarsak çok zayıf kalır'' tarzı bi şey demezdi bu kız mantığı yok çünkü ilgimi istese seviyorum derdi istemese sevmiyorum derdi o sürüncemeli süreçte bu konuda pek de güzel şeyler yaşamadık sonuçta monitör kırdım ben sinirden ahdgfjh beni sevmediğine ya da benimle ilişkisi olmayacağına dair kafamda bir netlik yok. bir sebep var dedi o sebebi de söylemedi, olmaz o yüzden dedi. kendini ona göre şartlamış, o şey her neyse ondan çok korkuyor ve bizi o şey engelledi. biliyorum bunu hissettim çünkü eğer o şey olmasaydı o da bizim olmamızı isterdi bence. sonundan korkarak çok şey kaçırdık. açıkcası anlayamıyorum da bu kadar kötü ne bekleyebilir bizi. altı ay ömrüm kaldı falan bile dese benim için beraber geçireceğimiz altı aydır bu şu altı yedi günle kıyas kabul eder mi beraber geçireceğimiz altı ay. ne alaka derseniz de işte en kötüsü bu heralde sevdiğinin ölmesi haricinde daha kötü ne olabilir diye düşünüyorum, ikimiz birbirimizi severken ayrı kalırız ancak o geliyor aklıma. buna neden olacak hiçbir şeyse sezmedim ki ben. o sebep de beni çok düşündürüyor işte. acaba söylemediği bi hastalığı mı var, acaba uzak mesafe ilişkisini mi yapamam diyor, acaba benim allahsız komünistik teki olmamdan dolayı ailesinden mi çekiniyor diye düşünmemek adına günde 12 saatimi falan yatakta uyuyarak geçiriyorum işte. yoksa boğuşamıyorum yanına gidip o yanaklarından bir öpücük alma isteğiyle. birle başetsem iki olur iki olsa üç olur çünkü. sen ne kadar güzel bir şeydin ya. okur musun bunu bilmem de okursan da üzme kendini işte ara ara beğendiğin şeyler twitterda anasayfama düşüyor üstüme alınmayayım diyorum ama biraz daha melankolik gibi duruyor eskiye nazaran havan. yapma kendine bunu. zamanımız varken de çok dedim artık yokken de yine derim her şey iyiyken geçerli değildi sadece seviyorum seni. iyi ol. laflarımı yine şu şiirle sonlandıracağım ki belki artık bıkmışsınızdır. çok seviyorum ama bu şiiri. bıktıysanız da bıktınız ne yapayım amk. ''ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi garip başımın derdi bir yürek taşıyorum anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı içinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı ılık ve aydınlık bir denize koşuyorum sen benim sevgilimsin, sevsen de sevmesen de aradığım yerlere benzeyiş buldum sende''
    1vay aq - uzaydaydim yeni geldim 01.02.2018 04:57:59 |#3578648
    0çaresizliğin yarattığı uykusuzluk... - vito corleone 01.02.2018 12:44:01 |#3586072
    0sonuna kadar okudum ve yazar olarak seni beklemedim aris bey. üzdü... - arkanabakma 01.02.2018 20:00:22 |#3605347
    butun yorumlari goster (6)
    ... diğer entiriler ...