ben de zannediyordum ki ilk kitap yayımlanacak ve direkt müzeye koyacaklar! ancak tabi boğulunca anladım, benim su birikintisi sandığım şeyin bir okyanus olduğunu! sonra da şöyle bir alışkanlık gelişti; yazdığım cümleyi üç saniye sonra okuyamaz hale geldim. yazarken aklıma yatan cümle, üç saniye sonra bin kusurlu bir cümle gibi görünüyordu gözüme. sordun ya, “ unutmak istediğin başarısızlığın var mı ¿” diye. bütün kitaplarım bu başarısızlıklarla dolu. bu kusurlu anlatımlarla, cümlelerle. eğer bir başarısızlığı unutmak istiyorsan da tek çaren var; yeni bir başarısızlık peşinden koşmak. yazmaya da bu yüzden devam ettim. nasıl olsa, tam olarak istediğim romanı asla yazamayacağım ama belki tam olarak istediğim cümleyi yazabilirim diye..