bugün
yenile

    asosyal itiraf

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    temas edilince gözlerimi dolduran meseleler var. hayatımın bütünü içinde ufak ancak belli bir kesitinde kocaman görünüyorlar. mezun olamadım. i̇ki dersimin kalmış olması,3 aydır her gün işe gitmem, bir davanın sanığı için beş sayfa savunma yazmam, bilmem kaç dava klasörü incelemem hiçbir şey ifade etmiyor orada oturan kalem memurları için. yetki belgesi yalnızca avukatlara verilir, sen stajyer bile değilsin daha öğrencisin dosyayı görme yetkin yok diyerek alıyorlar elinden dosyayı mesela. adliyelerin kalem odalarında büyüyen birisi olarak alışkın değilim kalemde bir talebimin geri çevrilmesine. çok da bir şey isteyen bir çocuk değildim, çizdiğim resmi delmek için delgeç isterdim ablalardan. bazı abiler de uçak yapmayı öğretirdi bana. bugün de istediğim alt tarafı müzekkere cevabının gelip gelmediğiydi. sabahın dokuz buçuğunda hiçbir öğrenci keyfi gelip dosya incelemez sanırım. evet yetki belgem hukuksuz, evet henüz stajyer bile değilim, evet hâlâ öğrenciyim. adliye koridorlarında koşarak büyüyüp adliye köşelerinde ağlamak ağır geliyor insana. hiç tanımadığı birisinin nasıl böyle yaralayıcı olabileceğine şaşırıyor. bir tanıdıkla karşılaşmamak için tuvalet ararken keşke seninle karşılaşsam dedim. neredesin? ben tüm bunları yaşarken sen neredesin? seni önemsemediğimi düşünme dedin. mümkün mü bunu düşünmemek? ben neler neler düşünüyorum, nerelerden düşüyorum, sen neredesin? bazen ailemin beni çok yanlış yetiştirdiğini düşünerek onlara kızıyorum. saygı ve sevgi içinde büyüyünce insan herkesten bunu bekliyor. oysa dünya benim büyüdüğüm fanus gibi değil, insanlar saygısız; insanlar sesini yükseltmeye ve karşısındakini yetkisiyle ezmeye bayılıyorlar. sevgi benim gördüğüm, tanıdığım, hissettiğim gibi yaşanmıyor. i̇yi niyet kimi zaman kazansa da bu meslekte çoğu zaman yok sayılıyor. hamdım, pişiyorum, ancak yana yana pişiyorum. edith piaf'ın dediği gibi, dua ediyorum çünkü aşka inanıyorum.
    ... diğer entiriler ...