lütfen hislerimle alay etmeyin,
zira her yazı can kırıklarıyla doludur.
kim bilir; bilir kimse
benim hiç'im başkasının her şeyine bedeldir;
hanımefendi'nin hiç'i benim yazgımdır; bilir kimse
bu satırları okumasanız da olur,
lütfedip okursanız ne âlâ,
üstelik satırlarımın içi de boştur.
yüksek sesle yazmam satırlarımı;
mübalağa sarar kelimeleri; satırları incinir.
yani bugün
haydar ergülen'in ikramıysa bu yazgı,
yahut yarının lütfu
ah muhsin'den,
kim bilir; bilir kimse.
lütfen hislerimle alay etmeyin,
zira her yazı
can kırıklarıyla doludur.
ki eğer ben 1 ocak günü arabalı kafede çay içeceksem;
bunun saati mazuren 8'dir hanımefendi.
t: ara sıra gözüme ilişince boylu boyuna okudum başlık. kimi zaman ders alıyorum; kimi zaman göz devirip geçiyorum, ama her yazılan ayrı manidar burada. insanların hayatına girip iz bırakan bir tip olmadım hiç ama buradaki bazı satırlar öyle hissettiriyor. eksik olmasınlar.
(bkz: zarf)
(bkz: cumhuriyet caddesi)
(bkz: haydar ergülen)