bugün
yenile

    mevlid kandili

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    i̇nanç kavramının temelinde ciddi tefoları ve dezavantajları vardır. bunlardan bir tanesi de inançlarımızı terk etmemizin teorik olarak kolay olabilmesinin yanında pratikte oldukça zorlu bir süreç olmasıdır. i̇slami inançlar da bu zorluktan tarih boyunca sıklıkla etkilenmiştir. bu sebepten islamiyete geçen toplumlarda çeşitli melez kültürler oluşmak zorunda kalmıştır. örneğin allah kuranda sıklıkla ehli kitabın yaptığı yanlışlıkları, hataları, ritüelleri eleştirmiş olsa da "islam kültürü" ehli kitaptan fazlaca etkilenmiştir. hristiyanlık temelinde "ruhbanlık" kavramını doğrudan ve sert bir dille eleştiren bir kuran varken aradan geçen 6 asırdan sonra islam kültüründe bir çeşit ruhbanlık türemiştir ve üzeri örtülen geleneksel kültler tekrardan hortlatılmıştır. gelinen noktada kuran tarafından şiddetle eleştirilen ruhbanlık hem hristiyanlarca devam etmiş hem de müslümanlar arasında da bu geleneğe öykünme devam etmiştir. aynı şekilde bir çok yahudi kültü de islamiyete bu şekilde sızdırılmıştır. kuran ve ehli kitap arasındaki temel ortak noktalardan bahsetmiyorum. başka bir deyişler kuranın da tekrar ettiği yahudi kültlerinden bahsetmiyorum. kuranın ortaya koyduğu kendi yöntemleriyle ehli kitaptan devralınan bir takım ritüel ve kültlerin olması ile kuranda yanlışlandığı halde islam kültüründe de devam ettirilen ehli kitap geleneği arasında derin farklılıklar vardır. çünkü kuranın nihai amaçları arasında gelenekselleştirilmiş bazı yanlışlıkları düzeltme işi de vardır. başka bir örnek verirsek türk toplumlarında yaygınlaşan islamiyetten sonra da bugün şamanizmden kalma türk töresi ritüellerinin de islamiyet adı altında yaygınlaştırıldığı ispatlanmıştır. bunların kaynağının doğrudan islam kültürü olmadığı, aksine türk töresinin ritüelleri arasında sayıldığı tüm ilahiyat camiası ve türkologlar tarafından kabul edilmiş bir çok ritüel de vardır. bunlar da kültür kaynaşması sonucu ortaya çıkmış melez ritüellerdir. eski inançlar ve yeni inançlar arası alışkanlıklardan kaynaklı sapmalardır bunlar. tıpkı incillerde birebir geçtiği bilinen "tüm kainatın isa'nın hürmetine yaratıldığı" miti de hristiyan geleneğine yapılan bir öykünme de hadislerin derlenmesinden bile çok sonra hortlamış ve islami gelenekte muhammed'in yüzü suyu hürmetine kainatın yaratıldığı miti ortaya çıkmıştır. bu konuya şurada değinmiştim zamanında. (#1297271) mevlid kandilinin de bu şekilde yaygınlaştırıldığı mantıksal çıkarımlarla bile ortaya koyulabilecekken tarihsel veriler de bu durumun neredeyse 200-300 yıllık bir geçmişse sahip olduğunu düşündürür vaziyettedir. hicri takvimde mevlid kandilinin bu dönemlere gelmesi de güzel oldu aslında. önümüzdeki ay hristiyanların mevlid kandili var christmas. :) mevlid kandilini teolojik açıdan bambaşka bir yere koyan insanların aynı şekilde christmas'a alabildiğine büyük tepkiler ortaya koyması da oldukça ironiktir. zira kuran'da müminlerin peygamberler arasında bir ayrım yapmayacağı da geçer. ama i̇sa'nın doğumu konusunda da hristiyan teologlar arasında süregelen tartışmalara baktığımız zaman isa'nın doğduğu günün 25 aralık olamayacağı, isa'nın ekseriyetle yaz aylarında doğmuş olacağı konusunda ciddi fikir öbekleşmeleri de var. mevlid kandiline uhrevi misyon yükleyen bir takım cemaatlerin dışarıdan bir gözle 25 aralık gününe dair tutarsızlıkları görebildiği çok olmuştur. ama iş hz. muhammed'in doğduğu gün olduğu zaman hepsi kafalarını kuma gömerler. şimdi bırakın 1400 yıl önce olmuş olayı normal bir insanın babasına çocuğunun doğduğu günü sormaya kalksanız kolay kolay bunu bilemeyecektir. gerçi doğum günü kutlama gibi saçma sapan icatlarımızdan ötürü artık insanlar çocuklarının doğduğu günü ezbere biliyorlar. ancak eskilere sorduğumuz zaman popüler olan cevap şudur; işte yaz aylarıydı, hasat mevsimiydi vs. vs. vs. yani insanlar kayıt altına almadıkları gün için genel olarak o dönem ki koşullardan yola çıkarak bir tahminde bulunurlar. bunu da 20-30 yıl önce gerçekleşmiş olan bir doğum için yaparlar. ancak daha keskin bir cevap verebilmek için o dönem kayıt altına aldıklarından emin oldukları belgeye yani kimlik kartlarına bakarlar. o günün tam olarak hangi gün olduğunu hatırlayamasalar bile kayıt altına aldıklarını hatırlarlar ve ilgili yazılı belgeye başvururlar. siyer bilgilerinin tamamının son derece desteksiz yazıtlar ürünü olduğunu ben biliyorum. ama bu konuda buna değinmeye bile gerek duymuyorum. hz. muhammed'in hayatının kaleme alındığı siyer notlarının sahih eserler olduğunu varsaysak bile bu siyere hz. muhammed'in risaleti öncesi dönemini de dahil etmek bomboş bir kuruntudur. hz. muhammed'in öldüğü yıl konusunda net bir ittifak olduğunu söylemek bile çoğu zaman şüphelidir. öldüğü günü söyleyebilmek ise düpedüz spekülasyondur. mevlid kandilinde neden öldüğü günü öne sürüyorum peki? çünkü hz. muhammed öldüğünde yüzbinlerce insanı etrafında toplamış, çok güçlü bir fikir hareketi oluşturmuş, siyasi ve sosyal bir alana etki etmiş bir kanaat önderiydi. öldüğünde arkasında kendi eseri olan bir devlet, bir topluluk, bir tarih bırakmıştı. ortaya çıkmış olan bir kimliğin önderi olarak ölmüştü. buna rağmen öldüğü gün hakkında konuşmak islami belgeler üzerinden bakılırsa spekülasyondur. ancak yine de bir nebze anlaşılabilir. oysa hz. muhammed'in doğduğu günü öne sürmek zırvalıktan başka bir şey değil. çünkü 1400 yıl önce sıradan, yetim bir çocuğun dünyaya gelmesinden farksızdı onun doğumu. dünya'da onun gibi binlerce çocuk doğuyordu. dikkat çekici pek de bir şey olduğunu söylemek açıkçası biraz zor. öldüğü günü tahmin etmek bir nebze anlaşılırken doğduğu güne dair bir veri elde etmek spekülasyonun dik alasıdır. hz. muhammed'in doğduğu yıl kesin değildir. farklı rivayetler vardır. doğduğu ay ve doğduğu gün de kesin değildir. hatta bilgisayarımda bulunan türk bir ilahiyatçının kaleme aldığı "hz. muhammed'in doğumu ve doğumunda meydana gelen mucizeler" adlı makalede bile doğduğu güne dair verilen tarih üzgünüm ama bugün değil. :) hicri olarak 2 gün sonraya tekabül eden bir tarih atılmış o makalede. çünkü kesin bir veri yok. doğduğu güne dair rivayetler de dedelerimizin doğduğu gün için söylediği yaklaşık hesaplara benziyor çoğunlukla zaten. :) ama insanlar mevlid kandili adı altında bir çeşit kutlamalar yapıyor. çünkü böyle bir gelenek var. hristiyanlar bile yapıyorken bizim ne eksiğimiz var canım! üzgünüm ama mevlid kandiline uhrevi bir misyon yükleniyorsa çok büyük bir olasılıkla yanlış bir günde arıyorsunuz medetinizi. senin 365 gününde aramanız daha isabetli olacaktır. mesela o çok sevdiğiniz peygamberin geriye bıraktığı öğretisini tüm hayatınıza yerleştirerek daha doğru bir iş yapacaksınızdır. zaten hz. muhammed de öyle yaptı. ebu bekir de öyle yaptı, ömer de öyle yaptı. i̇yimser bir tahminle durum budur yani. sahabe'nin "führerimizin(!)" doğum günü şerefine kutlamalar yaptığını pek zannetmiyorum doğrusu. ama işte böyle bir gelenek var. toplumsal kodlarımıza işlenmiş aşılmaz bir put var. tamam hepsinin doğru olduğunu kabul edelim. bugün alemlere rahmet olarak gönderilmiş peygamberin doğum günü olsun. kutlu olsun. i̇yiki doğmuş o peygamber. selam olsun! ancak bugünden ekstra bir kazanç beklemek, bugüne dair yapılan iyi şeylerin x10 point olduğunu düşünmek düpedüz saçmalıktır, kaytarmaktır, allah'ı kandırmaktır, torpildir. zaten başımıza ne geldiyse bu uydurulan "özel günlerden" dolayı geldi. başımıza ne geldiyse hayatı boyunca her herzeyi yeyip "hac ile sıfırlanma" zihniyetinden geldi. başımıza ne geldiyse yıl boyu her türlü pisliğe bulaşıp "kandillerde günah bağışlatma" alışkanlığından geldi. bütün yıl israfın, faizin, haramın bini bin para giderken; ne zekat aklına gelmezken, ne sadaka aklına gelmezken, hiçbir insanın hayatına dokunamamışken 1 ay yemek yemeyi keserek yoksulu anlayarak işi kotardığımızı zannetmekten geldi. her hafta türlü hinlikleri yapıp cuma vaazıyla arınmaya çalışmamızdan dolayı geldi. kısacası tam zamanlık müslümanlık nedir bilmeyip günü birlik müslümanlığı icat ettiğimizden dolayı geldi ne geldiyse. başımıza ne geldiyse kısa yoldan yırtmaya çalışmaktan dolayı geldi. bir de gidip hristiyanlara "eheheheh papaza gidip günah çıkartıyorlar ya saçmalığa bak" diye dalga geçiyoruz. çok farklı bir şey yapılıyormuş gibi. özetle mevlid kandili bi'dat nedir sorusunun tam manasıyla cevabı olabilecek şeylerden bir tanesidir. kimse sana bugün falanca ibadeti, falanca iyiliği ve güzelliği yapma demiyor. yap ama bugüne özel bir "damping" varmış gibi bir uydurmaya alet olma. peygamberini putlaştırma. dinin içine dinde olmayan uyduruk ritüelleri sokma bu yeter.
    ... diğer entiriler ...