bana yazarlığı ve derdini insanca anlatmayı öğreten sözlüktür.
buraya ilk geldiğim zaman şubat ayıydı. bir eski yazar ile birlikte madridliye dut reçeli götürmüştük. onlar sözlükten muhabbet ediyordu ben kartopuyla (kedi) oynuyordum. sonra konu bu eski yazarın hesabını uçurmasına geldi konu. niye uçurdun şöyle böyle. madridli dedi ki ulan yazar alımı açık şimdi dön işte sözlüğe. sonra bana baktı sen de al yazarlık dedi. buraya kadar hiç hatılamadığım şekilde sözlüğün twitter hesabını takip etmişimşliğim var sadece. paylaşılan entrileri okuyorum. o sıralar da aşığım deli gibi. en iç parçalıyıcıların, en bana uyanların ss ini alıp okuyorum o kadar. sözlük ne bilmem başka.ulan yazarlık nedir bilmem. sözlük formatı nedir hiç anlamam ama öyle buyurgan söyledi ki hemen aldım yazarlığı. isim olarak da oyunlarda yıllardır kullandığım ama kurtulmak istediğim nicki aldım. sonra dedim ki fena mı ben de içimi dökerim buraya. tabi hiç açık açık içimi dökmek nasip olmadı hafiften ima edebildim sadece orası ayrı.
arada üç beş sözlüğü karıştırdım ama birşey anlamadım. defolu falan var o sıra kim trol kim değil kim din düşmanı kim muhafazakar anlamıyorum. çünkü herkes birşey diyor kimse birbirine abartılı düşmanlık yapmıyor. temiz yer. çok küfür yok herkes ben bilirim havasında değil.
neyse ankaraya geldim. yurda gittim. yurtta üçlü prizler yasaklanmış bizim üçlüler de toplanmış. nasıl çıldırdım bir yandan dalga geçiyoruz bir yandan sövüyoruz arkadaşlarla. sonra dedik ki bir tepki göstermek lazım bu iş böyle olmaz. hemen twitterda hashtaglar açtık. sağa sola duyuruyoruz. ben de dedim ki ben de sözlüğe başlık açayım bakarsınız tutar hayatımız değişir. bu hamlemle çok olmasa da bir miktar hayatım değişti. ilk entrimi gireceğim ama başlık nasıl açılır, entri nasıl yazılır bir fikrim yok. ekşi sözlükte çok takılan bir arkadaştan tavsiyeler alıp yazdım ilk entrimi
(#1445096).
bir baktım insanlar cevap yazıyor, artı veriyor, başka entriler giriyor falan ama ben sanıyorum ki her entri giren bana laf sokuyor. bir bozuldum. arkadaş dedi ki fazla sikleme sözlüklerde herşey siklenmez.
gördüğüm ilgi hoşuma gitti bakıyorum okuyorum azıcık komiklik yapıp; karma kasmaya artı almaya takdir edilmeye çalışıyorum. kimseye de bulaşmıyorum maazallah adımız çıkar falan neme lazım. sonra o aralarda uzun süre en çok artı alan entrilerimden birini yazdım. insanlar artılıyor hak veriyor falan. aşağıda entride de sevgili muhalif benim düşüncemin tersini savunmuş. durur muyum? halkın desteği de arkamda. tabi bu sırada alttaki entriler bana laf mı sokuyor kuruntusuyla okuyorum sözlüğü. buna kendimce laf soktum. sonra bana nickaltı girmiş ben asla unutmam falan yazmış. o sıra moddan adminden de haberim de yok. sabi sübyan geziyorum ortada. sonra bu adamın mod olduğunu öğrendim. ulan beni bir korkma aldı. ters yaparsam uçururlar diye tırsıyorum hafiften. uğramıyorum muhalifle aynı başlıklara. sonradan anladım kimsenin birbirine art niyeti olmadığını.
bu cehalet dönemini okulda stajımı yaparken atlattım. ramazan ayı. stajdayım. gece uyumuyorum. sabah gün aydınlanana kadar uyumuyorum. dedim ne yapayım. sözlüğe öğrendiklerimi gireyim. benim dalımda başka mühendis de uğramamış sözlüğe. ben geleni yapıştırıyorum gideni yapıştırıyorum. sabah ne işlersem gece onu giriyorum. o sıralar buraya aitlik hissim başladı. insanlar mesaj attı nickaltı girdi yorum yaptı. sonra burayı da burdakileri de kendime çok yakın hissetim.
şu güne kadar kimseyi kırmadan dökmeden bildiğimi düşündüğümü yazmaya çalıştım. bundan sonra da uzun yıllar böyle devam eder umarım.
okuyan yazarlara selamlar.