bugün
yenile

    hayatında ilk kez sevgilisi olan insan

    11
    +
    -entiri.verilen_downvote
    büyük bir boşluk vardır artık önünde. sevgili olmadan önce, yalnızlığının doldurduğu her zerresini artık yeni ellere bırakmanın vereceği tedirginlikle yaşayacaktır. bazen o zerrelerine, yaralarına, güzelliklerine dokundurtmayacak, bu yüzden tripler yiyip kavgalar edecek ama en sonunda kendisini yine yüreğini açtığı o ilk insanın kapısında bulacaktır. bir kere tadacaktır bu sevilme dediğimiz uyuşturucudan. bir kere tadıncada artık bağımlısı olacaktır ama bunun çok sonraları farkına varacaktır. her terk edilişte, her üzülüşte, her kayboluşta aynı yüreğin kapısında soluklandığında anlayacaktır işte. yavaş yavaş alışacaktır ikişer eylemlere, çift kişilik düşüncelere, atılan her adımda hep bir kez daha düşünmek zorunda kalmaya zamanla alışacaktır. yeni bir kişinin sorumluluğunu da yüklenmeye, artık duygularını birisiyle paylaşmaya, yine aynı "birisi"nin dertlerini, duygularını dinlemeye zamanla alışacaktır. alışacağı bazı şeyler olduğu gibi yine bazı alışkanlıklarını da bırakmak zorunda kalacaktır. başına buyruk hareketlerini, sorumluluğunu sadece kendisinin alacağını düşünerek girdiği mevzuları bir kenara bırakacaktır. zamanla olacaktır dedim ya, zamanla usul usul yapacaktır hepsini. başka bir bedene dokunduğu ilk an sarhoşluk yaşayacaktır, her yer ve her şey kapkaranlık olacaktır gözünde. neler olduğunu anlamayacak, o an kapayıp gözünü devam edecektir bu seansa. gözlerini açtığında kalkıp kendini sokağa atacak, cumhuriyet caddesinin ortasından evine kadar aheste aheste yürüyecektir. her adımında o doyumsuz 10 saniye geçecektir aklından. çarptığı omuzlar, durdurduğu arabalar, üstüne yürüyen bedenler onun o an için hiç umurunda olmayacaktır. eve vardığında ne annesinin yüzüne bakabilecek ne aynadaki yabancıya selam verebilecektir artık. gidip bi duş almak isteyecek, kaynar fıskiyenin altında şaşkın bakışlarıyla mermeri izleyecektir. saatler boyu tavanı izleme seansları, baktığı her yere dalıp gitme nöbetleri ve sevgilisine her dokunduğunda yaşayacağı huzur krizleri vardır artık hayatında. ne önündeki kitaptan bir şey anlayacak, ne konuşan insanları dinleyebilecek, ne de kendi dudaklarından çıkanlara kefil olabilecektir bundan böyle. aklına bi bariyer, gözüne bir perde çekilmiştir artık.. tanıdıkça köklenen bir ağaç diyecektir bundan sonra aşk'a. bedeninde gezinen elleri içselleştirdiği her ana şükürler sunup küfürler edecektir zaman sonra. şükür ve küfür yamaçları arasında sallanıp duran bu beden için artık ne sevmenin bi önemi kalacaktır ne de sevilmenin. en son ağladığı tarihe bakıp silecek gözlerini, eskiyen her şeye usul usul yeniden kapı aralayacaktır. hayatında bir şeylerin bir yerlere doğru gittiğinin farkına varacaktır lakin ne bi adres biliyordur ne bi durak. olacağına varsın demek gelir içinden sadece. ilk kez sevgilisi olacak bir insan, sağır bir orkestra şefidir artık kendi hayatında. elleri kolları vücudu hep bir şeyleri anlatma ve aktarma peşinde olacaktır lakin kafasının içinde dönüp duran onca şey aslolandan çok farklı duracaktır. kurulan hayaller, sarılan bedenler, sol omuza düşen yaşlar, uzun susmalar daha da uyuşturacaktır düşüncelerini. ve en nihayetinde bu salt ile karşı karşıya kaldığında yine kendisini aynı kapıda sabahlarken bulacaktır. sevgisini anlatacaktır belki, anlattığında gülenler olacaktır, belki içinde yaşayacaktır. taşacaktır zamanla, taştığı yerden kırılacaktır zulümde. "yarıya kadar" değil, "yaraya kadar" olacaktır ölçütü. bi insanın abicim ilk kez sevgilisi oluyorsa, sevecektir en nihayetinde. ilk başlarda fasulye filizinin kökleri olan bu sevda zamanla ulu bir dere çınarının köklerine dönecektir habersiz ve usul usul yayılacaktır vücuduna bu narkoz. sonra ayrılık yaşayacaktır bu eleman. ayrılıkların en dandiğini, saçmasını, gereksizini, acıtanını yaşıyacaktırda işte o zaman anlayacaktır, ayrılık bu değil. ayrılsa bile şiirlerinde ki öznesi "sevgili" kalacaktır bizim haydutun. içini için için boşaltacaktır bu kağıtlara, sayfalara, defterlere, raflara, saflara, dualara, allah’a, anasına, kendine. hepsinin kapısına gidecektir bu saydıklarımın. 2 yerden kurtulamayacağını bilse de yine gidecektir her efkar dolduğunda bu kapılara. bu iki yerden biri yâri'dir, yani cananı diğeri yarını'dır, yani canı. ne kendi canından vazgeçebilecektir bu efkar nöbetinde ne de kendi cananından. bir insanın ilk kez sevgilisi olacaksa abicim. özleyecektir anlayacağın. baharlar, yazlar gelip geçtikçe hatırlamamayı bekleyecek ama işte sevda ya bu. unutmayacağını bile bile , unutamayacağını bile bile bekleyecektir. zamanında bi kişi beklerken artık o kişinin yokluğuna alışmayı bekleyecektir. esen rüzgarlar, güzel yüzler, keskin bakışlar, şefkati açmış yürekler, yutkunmalar, müzikler, otobüs sevdaları, konserler, korna sesleri, kazalar, alçılar, acılar. hepsinden biraz biraz eksilmeyi koyacaktır kafasına. yapacaktır da nitekim. ama olmayacaktır işte amına koyım olmayacak unutamayacaktır. sevdiğinin, başkalarına gitmesine dayanamayacaktır. siktiri yemesi daha bi perçinleyecek aşkını ve daha bi hırçınlaşacaktır. "bu dünyada bir yâr sevdim eller aldı" sözünü duydukça irkilecektir vücudu. ve her duyduğunda rutine binecektir yaptıkları, 120'de dolanan ibreler, atılan yumruklar, yarılan eller, damlayan kanlar, edilen ihanetler. hani çok defa kolunu kıracak, kaşını yaracak, azar duyacaktır ama hiçbiri yaşadığı ihanet kadar sarsmayacaktır onu. gece yaralarında gelen meze yarıları, acilde açılan gözler, aynı sokağın aynı gece lambası, aynı ışık altında alınan nefesler, bağırmalar, 130'u gören ibreler, bağrışmalar, cumhuriyet caddesinden eve atılan deparlar, ihanetler, kanlar, müzikler, 140'ı gören ibreler, yutkunmalar, keskin bakışlar, mezeler, gülmeler, 150'yi gören ibreler, cezalar, azarlar, sayfalar ve şiirler, "bu dünyada bir yar sevdim el aldı" nidaları, 160'ta titreyen ibreler, ağıtlar, kitaplar, yumruklar, susmalar 170'i gören ibreler ve 97 model kasım corrolla'sı işte tüm bu sonuçlar, zamanında kızdığı 1 ocak 2022 tarihinde güzel bi sona bırakacaktır kendini. hayat ne sabit bir düzen değil mi? sebat'a erişeyemen her vücudun zamanında kızdığı olayları zaman gelecek yaşayacak olması. hayat ne sabit bir düzen değil mi? 1 ocak 2022 tarihinde dikilen mumlarla değecek nefesler kadar sade. ve bi o kadar ani sonlara gebe. ve ilk kez sevgilisi olan bir insanın, büyük bir doluluk vardır artık arkasında..
    ... diğer entiriler ...