bugün
yenile

    asosyal itiraf

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    istiyorum ki doğru düzgün bir şeyler olsun şu hayatımda. şuan 24 yaşındayım, genç dinamik olmam gerekirken kendimi 40 yaşında ki bir dayı gibi hissediyorum. bilmiyorum, belki de lise zamanımın tamamının bok olmasından ötürü olabilir. şöyle ki liseyi ted kolejinde okudum. daha öncesinde ise annemin öğretmen olduğu okulda ilkokuldaydım. biraz anlatmak istedim gecenin bu vaktinde. benim hayatımdan bok gibi bir kesit; liseye adapte olamadım, yalan olmasın çabalamadım da. biraz maddi durum, biraz da devlet okulundan gelen tek öğrenci olmam ile alakalı olabilecek durumlardan ötürü gerçek anlamda yalnızdım. çok yalnızdım. liseyi boş geçirmedim gittim resim çizmeye çalıştım, kitap okudum, müzik dinledim ve bu minvalde bitirdim liseyi. kendi lisemden arkadaşım yoktu, hani bunu ergenlik sınıf beni anlamıyor çekemiyor gibi bir düşünce de düşünmeyin. gerçekten yoktu. i̇şte mahalleden, onun dışında ilkokuldan kalan arkadaşlarım da olmasa gerçekten kötü durumda olabilirmişim. her neyse, lise hayatım boyunca yalnız kaldım, okulda arkadaş olarak gördüğüm kişiler hocalarımdı. öğle arası olur gider yemek yerdik, okuldan çıkarken görüşürüz bilmem ne, bayramda seyranda mesaj atardık birbirimize. i̇lişki öğretmen-öğrenci den çok bir iş yerinde çalışan yıllanmış insan ile yeni gelen çaylak arasında ki ilişki gibiydi. i̇stemsiz olarak yavaş yavaş olgunlaşmaya başladım, en azından benim teorim o yönde. hayatımı siken şeylerden biri de buydu aslında. liseden ayrıldığımda dershaneden 1-2 çocuk, mahallemden 1-2 çocuk kalmıştı hayatımda. üniversite hayatımda her şeyi değiştireceğim diye düşündüm, ve değiştirdim. 84 öğrenci alan bölümümüzde herkesi tanırdım, herkeste beni tanırdı. bir hal hareket yada popülerlik gibi değil, herkese selam veirp almam, iletişim kurmamdı, gerçek anlamda çok fazla arkadaşım vardı ama gözlemlerim genel anlamıyla hepsinin çocuk olması üzerine kuruldu kafamda soğuyarak uzaklaştım, yarı da uzaklaştırıldım denilebilir. bunun sebebi kafa yapısı ve bunn gibi faktörlerin o insanlarla uyuşmaması ki üniversitelilerin bildiği gibi üniversite içinde gruplaşma bilmem nelerde var tabi ki, ama benim örneğim ile alakası pek yok bunun.bneyse üniversite de 5. yılım ve hala öğrenciyim, ne zaman mezun olurum bilmiyorum. yıllar içinde çok güzel dostluklar edindim, çok iyi insanlarla tanıştım ama bu o insanların ömrüm boyunca hayatımda olacağı anlamına gelmiyordu bu. lanet bir şeydi, çok salak bir durumdu. şuan çevremde güzel arkadaşlarım olsa da zaman içinde insanların kaybolup kaybolmayacağını bilmiyorum ve bu beni ürkütüyor. salak bir eğitim öğretim hayatı ve karakterimden ötürü 40 yaşında ki dayılar gibi etrafa bakmaya başladım. gençliğimi sanki elimden aldılar gibi hissediyorum, yaş olarak her şeye müsaitim, ruh hali olarak ise gücüm yok. tek istediğim emekli hayatı yaşamak, evde yatmak, kahve olmasa da 1 tane çayı ucuz olan yere gidip tütün içmek. 2 haftada 1 mangala gitmek, balık tutmaya diye gidip sandalı biralarla doldurmak ve bir baba klasiği olan ben evde uyuduğumda herkes yatacak diyerek akşam 8'de evladımı zorla odasına gönderip modemi kapatmak.
    3tebrikler mis gibi bıkmışsın. hoşgeldin yaşayamayanlar kulübümüze. - sessizdeyimdünya 27.05.2017 09:18:54 |#3523767
    ... diğer entiriler ...