bugün
yenile

    yerin dibine girilesi anlar

    163
    +
    -entiri.verilen_downvote
    sanıyorum benimkinden daha kötüsü yoktur. anlatıyorum. ilkokuldayız daha 2. sınıf falan. bilirsiniz herhalde o yıllarda kızlar ve erkekler genelde birbirine düşman gibi olur. hani erkek çocukların "ben evlenmicem ya!" diye konuştuğu yaşlar. neyse, bizim sınıfta da kız ve erkek bölünmesi vardı o zamanlarda tabii. 7/24 top oynayıp kızları hiç umursamayan, kızlar tarafından da umursanmayan bir gruptuk. ta ki ben "benim bu barzoların arasında ne işim var ya?" şeklinde bir aydınlanma yaşayana kadar. bir kız vardı sözlük, adı pınar. sarı uzun saçları vardı. saçları salık bırakmak yasaktı ama pınar'ın kulakları kepçe olduğu için ailesi öğretmenle konuşmuştu ve öğretmen yalnızca pınar'a izin veriyordu bu konuda. masum bakışları, en az benim kadar olan boyuyla beni kendine bağlamayı başarmıştı pınar. işte pınar'ı fark ettiğim an durmam gereken tarafın terli, görgüsüz ve leş erkekler değil; rüzgarda saçları şampuan reklamındaymış gibi salınan pınar'ın tarafı olduğunu anlamıştım. sınıfta tahtaya kalkma sistemimiz şuydu; bir öğrenci kalkıyor ve başka bir öğrenciyi kaldırıyor. tahtaya kalkan öğrenci, tahtaya kaldırmak istediği öğrencinin kafasına dokunuyor. pınar kalktı, sorusunu çözdü ve 35 kişilik sınıfta benim kafama dokundu. ilişkimiz mükemmel ilerliyordu. su şişesini doldurup kızları ıslatan erkekler, pınar'a hiçbir şey yapmıyordu. durumu anlamışlardı. diğer kızlar çığlık çığlığa kaçışırken ben sırasında oturan pınar'a göz kırpıyordum. coolluk tavandı. bu ilişki yaz tatilinin araya girmesiyle birlikte tarafların birbirinden soğumasıyla birlikte sona ermişti. zaten 4. sınıfa doğru bütün sınıf pınar'a aşık olmuştu. ben gelemezdim öyle şeylere. artık çok iyi anlaşan birer arkadaştık. sınıftaki barzoların da kızlarla arasındaki buzlar erimişti. artık herkes gül gibi geçiniyordu yani. pınar zaten biz 6. sınıfa geçtiğimizde ayrıldı okuldan. büyüdük, iletişimimiz koptu iyice tabi. lisedeyim artık. lise 1'dim yanılmıyorsam. matematik derslerinde zorlanıyordum. dediler sana matematik dersi aldıralım çok iyi bi hoca varmış. dedim tamam pazartesi gelsin başlasın. hoca geldi eve. genç bi adam yakışıklı falan. tanışma faslındayız henüz. -nerde okudun ilkokulu bakalım yaser? +madanoğlu ilköğretim okulu hocam. -aaa bizim pınar da orda okudu tanır mıydın onu sen? senin yaşlarında o da. sorusundan sonra ben bizim ilkokul mevzularından bir girdim, 3.-4. sınıfta bütün sınıfın pınar'a aşık olduğundan çıktım. adamın rengi benzi attı. değişik mimikler yapmaya başladı. e be gerizekalı, bi sor bakalım adamın nesiymiş. kardeşi falan çıkarsa boku yedin diye düşündüm ama soyadları tutmuyordu. neyse boş boğazlılığı çoktan yapmıştım. soracaktım artık. +siz nerden tanıyorsunuz pınar'ı diye sordum. adam cevap verdi. "karım" dedi. "nasıl karın" dedim. nasıl'ı güç bela söyledim, karın'ı söylemeye nefesim yetmedi. "nasılı mı var bu işin oğlum? salak mısın sen?" diye benim gittikçe incelen sesime meydan okurcasına kendisinin sesi gittikçe kalınlaşıyordu. zaten ben ondan sonra üstüme karabasan çökmüş gibi ancak dudaklarımı oynatabildim. konuştum ama sesim çıkmadı. pınar'ın ailesi çok muhafazakardı. meğer bizim pınar iyice ortam kızı olmuş. ailesi de daha fazla dayanamamış, başını bağlayalım demiş evlendirmişler kızı 15 yaşında. hayat bizi erken olgunlaştırdı. pınar 15 yaşında evli, ben de pınar sayesinde 15 yaşında ırz düşmanı oldum.
    5 bir kız çocuğunun, hayalleri bile büyüyemeden evlendiriliyor. ne acı! - melodigibi 02.04.2017 00:37:45 |#3102462
    7o pınar benim. ortam kızı falan olmadım aşık oldum evlendim. - bahcedekidinazor 02.04.2017 01:13:06 |#2987176
    0aajajaj tabiki şaka - bahcedekidinazor 02.04.2017 01:13:20 |#2986325
    butun yorumlari goster (23)
    ... diğer entiriler ...