sözlük yazarlarının toplumsal olaylara duyarsızlığı

bu konudaki fikrim şudur; ben sözlüğümüzdeki yazarların fikirsiz/duyarsız olduğunu düşünmüyorum. herkes kendince bir şeylerin farkında. insanın bildiği şeyleri dile getirmemesi, bilmediği anlamına gelmez. toplumsal olaylar, siyasi olaylar kişiye göre oldukça yoruma açık konular. etrafa bakılınca bu tür konuların çılgınlar gibi konuşulduğu yüzlerce ortam var, peki bir çözüme kavuşuyor mu? yetkililerin umrunda mı? hayır. toplumsal olayları sürekli sözlüğe taşımak bir nevi kaos yaratır çünkü herkes kendi görüşünün ''kesinlikle doğru'' olduğunu düşünüyor. bu tür konuların tartışıldığı yerlere bir bakın; ne kadar saygı çizgisinde girilse de konuya, sonu hep tartışmaya varıyor, hatta küfürleşmeler başlıyor. bana kalırsa sözlüğümüz bunun farkında, bundandır ki duyar kasmak bu sözlükte çoğu zaman işe yaramaz. pek tabii bu düşüncelerim her yazarımız için geçerli değil ne yazık ki, gerçekten hiçbir şey umrunda olmayıp sürekli aşk acısı çeken yazarlarımız da var. varsın onlar da olsunlar, kimseyi duyarsız olduğu için suçlayamayız. duyarlı yazarlarımıza da saygım sonsuz. ben mesela toplumsal olaylarda, siyasi konulardaki fikrimi çoğu zaman belirtmem. neden belirteyim ki? benim fikrimle hiçbir sorun düzelmeyecek, aksine yakınımdaki insanlarla belki de arama soğukluk girecek. duyarlı olmak her ne kadar aslında iyi olsa da her yerde yapılmaması gerekiyor işte. sözlüğümüzdeki çoğu yazar günün yorgunluğunu atmak için, bir nevi hayatın stresinden uzaklaşmak için buraya geliyor. tabii ben de hiç haz etmiyorum ''isimden karakter analizi yapan'', ''sürekli cinsellik vurgusu yapan''.. başlıklardan. toparlamak gerekirse toplumsal olaylara duyarlı olunan mecralara baktığımızda sorunlar asla çözülmediği gibi insanlar birbirine kırılıyor, kaos meydana geliyor. duyarlı olmak ne zaman işe yarar biliyor musunuz? üst mertebedekiler duyarlı olduğu zaman. biz burada kendimizi de parçalasak onların umrunda olmadığımız sürece işe yaramaz. amacım kimseyi kırmak değildi, saygılarımla efendim.